Türkiye’de veteriner hekim olmak - N. Erdinç Orhan
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Türkiye’de veteriner hekim olmak - N. Erdinç Orhan

26.04.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bütün dünyada her yıl nisan ayının son cumartesi günü, “Dünya Veteriner Hekimler Günü” olarak kutlanıyor. Bu yıl 27 Nisan’a denk gelen günün ana teması, “Veteriner hekimler temel sağlık çalışanıdır”.

Ulusal ve uluslararası düzeyde, hayvan sağlığı ve refahı, yeterli ve güvenilir gıda, çevre ve halk sağlığı, biyo-terör yönleriyle stratejik önemi giderek artan 264 yıllık bir meslektir veteriner hekimlik. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (WOAH) ve Dünya Sağlık Örgütlerinin (WHO) Tek Sağlık çalışmaları içerisinde, veteriner hekimlik temel bir yer tutmaktadır. Koronavirüse bağlı yaşanan pandemide dünyada ve ülkemizde veteriner hekimler önemli görevler almış, yerli TURCOVAC aşısını bir veteriner hekim bilim insanı geliştirmiştir.

Ülkemizin 1935 yılında imzalayarak taraf olduğu Uluslararası Cenevre Sözleşmesi’ne uygun olarak (3243 sayılı kanun) oluşturulan Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü ve Taşra Teşkilatları 1984’te kapatılmış, hayvan sağlığı ve refahı, halk sağlığına ilişkin kimi görevler ilgisiz birim ve mesleklere verilmiştir. Bugün hayvancılığımız ve mesleki alanda yaşanan sorunların temel nedeni budur.

1949’dan beri sahip olduğumuz fiili hizmet/ yıpranma payı hakkı, 2006 yılında elimizden alındı.

'SAĞLIKTA ŞİDDET'İN DIŞINDA 

Özel hizmet ve ek ödemelerde yaşanan hak kayıpları sonucunda, veteriner hekimler diğer sağlık meslek gruplarına kıyasla önemli oranda ekonomik refah kaybına uğramaktadır. Emekli meslek büyüklerimiz açlık sınırında yaşamaya mahkûm edilmiş durumdalar. Veteriner hekimler, beş tam yıl okumaları ve yüksek lisans diploması sahibi olmalarına rağmen, Tarım ve Orman Bakanlığı’nda aynı işi yapan diğer mesleklerden çok daha düşük ücret almaktadırlar. Unvanı hekim olup da “sağlıkta şiddet yasası” kapsamı dışında tutulan tek sağlık meslek grubu olmamız bile çok şeyi anlatıyor.

Ne yapalım, “Veteriner hekimler hekimdir” diye yollara mı düşelim? Üniversiteye girişte düşürülen baraj puanları, hiçbir yeterlilik şartı aranmadan açılan ve AB ülkelerindeki toplam sayıya eşit fakültede verilen eğitimin niteliği; meslek içi sorunlarımızın ana kaynağını oluşturmaktadır. Bu fakülteler yılda ortalama 3 bin mezun vermekte, yıllardır kamuya neredeyse alım yapılmadığı için istihdam sorunu yaşanmakta ve genç veteriner hekimler çareyi yurtdışına gitmekte aramaktadır. Ayrıca hekim yetiştiren fakülteler içerisinde, bütün intörn öğrenciler maaş alırken veteriner hekimlik öğrencilerine üvey evlat muamelesi yapılmaktadır.

Hiçbir devlet desteği almadan ve zor şartlarda çalışarak önemli oranda istihdam ve katma değer yaratan serbest veteriner hekimler büyük sıkıntılar yaşıyorlar. Hayvancılıkta yaşanan kayıplar doğrudan meslektaşlarımızı da etkilemiş, yetiştiricilerle birlikte üretimin dışına çıkma hızla devam etmektedir.

Tüm dünyada öncelikli sorun olarak görülen antimikrobiyal direnç gelişimini önlemek için hayvan sağlığı ilaçlarına karekod uygulanması ve spot piyasanın engellenmesi talebi, defalarca gündeme getirilmiş olmasına rağmen henüz karşılanmış değil. İnternet ortamı ve petshop gibi yerlerde yasa dışı olarak satılan hayvan sağlığı ilaçları için gerekli önlemleri almadan, e-reçete gibi uygulanması mümkün olmayan sistemler üzerinden veteriner hekimlere yüksek para cezaları verilmesi doğru değildir.

BİLİMSELLİĞE AYKIRI UYGULAMALAR

Şiddet ve mobbing altında görevlerini yapan ve halk sağlığını korumak için; gıda, ilaç ve yem alanlarında çalışan meslektaşlarımızın durumu da farklı değil. Belediyelerde birçok görevin yanında, sahipsiz hayvanlarla ilgili yaşanan sorunların tek sorumlusu olarak görülen ve baskıya uğrayan veteriner hekimler, yaşanan keşmekeş ve birbiriyle çelişen (5199, 5996, Anayasa ve Belediyeler Kanunu) mevzuat koşullarında çalışmak zorunda kalıyorlar.

Dünyada bir ilk ve bilimsel normlara taban tabana zıt bir biçimde; hayvan sağlığı yardımcı personeli yetiştirmek için, “uzaktan eğitim” bölümleri açıldı. Hayvana dokunmadan, tıbbi cihaz ve aletleri görmeden, eline enjektör bile almadan binlerce kişi tekniker olarak mezun edildi. Yıllardır tüm çaba ve uyarılara rağmen bu duruma son verilmedi.

Hayvancılığımız başta olmak üzere, halk sağlığı ve ülke ekonomisiyle birlikte veteriner hekimlik de her geçen gün kan kaybediyor. Mesleğimizde yaşanan sorunların bilimin ve adaletin ışığında çözümü, ülkemize daha iyi hizmet etmemizi sağlayacaktır.

N. Erdinç Orhan

İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı

Yazarın Son Yazıları

Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma Okan Toygar’ın - Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025