İzlenen para politikasına, disiplin, etkinlik sağlamak, keyfi, takdiri kararları engellemek, fiyat istikrarı amacına sapma olmadan ulaşmak üzere strateji saptanır, hedef değişkenler belirlenir.
Seçilen hedef değişkenin merkez bankasının denetiminde olmasına özen gösterilir.
Para politikası stratejileri, seçilen hedef değişkene göre, Nominal Gayrisafi Yurtiçi Hasıla Hedefleme, Parasal Hedefleme, Döviz Kuru Hedeflemesi, Enflasyon Hedeflemesi, Örtülü Nominal Çapa olarak tanımlanmaktadır.
İzlenen strateji, belirlenen değişken hedef, merkez bankaları arasında ve zaman içinde değişim göstermektedir.
Bretton Woods Sistemi 1970’li yılların başlarında çöktükten sonra, istikrar sağlama amacıyla merkez bankalarınca, para arzı ile fiyat düzeyi arasında belirleyici ilişki öngörüsüyle, Parasal Hedefleme Stratejisi izlenmeye başlanmış; ancak Almanya dışında istikrar sağlanmasında başarılı olunamamıştır.
1990’lı yılların ortalarından itibaren IMF, uluslararası finans kuruluşlarınca, dış borç ve kronik enflasyonla savaşan gelişmekte olan ülkelere (GOÜ) döviz kuru hedefleme önerilmiş; ancak uygulayan ülkeler genelde krize girmiş, döviz varlıklarının önemli bir bölümünü yitirmişlerdir.
Günümüzde dünyada yaygın öğreti, uygulama neo-liberalizmdir. Neo-liberal yaklaşımın ya da sentezin istikrar sağlamada ana politikası, para politikası, önerdiği strateji Enflasyon Hedeflemesidir.
TCMB de dünyadaki gelişmelere, genel eğilime koşut, üstü açık ya da kapalı para politikası stratejileri izlemektedir.
28 Ocak 1980 kararlarından sonra izlenen strateji çok açık olmasa da parasal hedeflemedir. Ancak parasal hedefleme, para arzı da kontrol edilemediğinden başarılı sonuç vermemiş, kronik enflasyon yüksek düzeyde sürmüştür.
Türkiye, 2000’li yılların başlarında, IMF önerisi aşılamasıyla, “2000 Yılı Enflasyonu Düşürme Programı”nı uygulamaya koymuş; ancak Döviz Kuru Hedefleme stratejisiyle sabit kur rejiminin bir türü “para kurulu” karışımı sisteminin uygulanması, ülkenin 2001 yılında krize girmesinin ana nedenlerinden olmuştur.
TCMB, neo-liberal merkez bankacılığı anlayışıyla, dünyadaki genel eğilime uygun olarak 2002-2006 yılları arasında üstü kapalı, 2006 yılından itibaren de açık olarak enflasyon hedefleme stratejisi izlemektedir. 2009-10 yılları dışında hedeften büyük sapmalar olmakta, sapmalar öngörülen aralıkları da aştığından, TCMB Başkanı sapmanın nedenlerini, alınan, alınması öngörülen önlemleri açıklayıcı mektuplar, yazmak zorunda kalmaktadır. Hedeften büyük boyutlu sapmaların, sapmaya karşı hedef belirlemede ısrarın nedenlerini belirlemek gerekir.
Enflasyon hedeflemesinin, başarısı için engellerin kalkması, gerekli koşulların gerçekleştirilmesi gerekir.
•Hedefin TCMB’ce resen belirlenmesi.
Hedefin siyasal otorite ile birlikte belirlenmesi, yürütme organının enflasyon hedefini düşük açıklama eğiliminde olması, hedefi belirlemeyen TCMB’nin gerçekleştirme taahhüdünü, hesap verebilirliğini de zayıflatmaktadır.
•Mali baskınlığın yüksek olması.
Bütçe açığının sürmesi, merkezi yönetim borç stokunun 1.5 trilyon TL’ye yükselmesi, Hazine’nin çok sık büyük tutarlarda piyasalara başvurmak zorunda kalması, mali baskınlığı artırmaktadır.
•Dış baskınlığın yüksek oluşu.
Ülkenin dış borçlarının kısa süreli, “dış borç stoku/GSMH” oranının yüksek oluşu, para politikasının etkinliğini azaltmaktadır.
• Dolarizasyon oranının yüksekliği.
Ülkede tasarruf ve yükümlülüklerin büyük bölümünün döviz cinsinden oluşu, TCMB’nin faiz aracını da etkili şekilde kullanmasını sınırlamaktadır.
•Ekonomik istikrarın döviz kuruna karşı duyarlı oluşu.
Döviz kurunun kontrol edilememesi, fiyatları, beklentileri etkileyerek enflasyonu yapışkan hale getirmekte, kur-enflasyon geçişkenliğini artırmaktadır.
•Sermaye hareketlerinin düzensizliği.
Hızlı kısa süreli sermaye hareketleri, döviz kurunu, para arzını, bankaların kredi hacmini etkileyerek, ekonomik istikrarın sağlanmasını güçleştirmektedir.
Bağımsız para politikası, sermaye hareketleri serbestleştirilmesi uluslararası finansal pazarlarla bütünleşme, döviz kuru istikrarının eşanlı gerçekleştirilememesi, ekonomi yazınında “imkânsız üçlü” olarak ifade edilmektedir. Bağımsızlıktan da yoksun TCMB, başarı için imkânsız üçlü açmazını da çözmek zorundadır.
TCMB enflasyon hedeflemesi
Yazarın Son Yazıları
Enflasyon, en yalın tanımıyla arztalep dengesizliği nedeniyle fiyatların yükselme sürecidir.
Kuvayı Milliye, Milli Mücadele, bağımsızlık savaşımıyla eşanlı din motifli dış destekli karşı hareket başlamıştır.
Sosyal demorasi, halkın katılımıyla sosyal refahı, gönenci ençoklama; halkın egemenliği, özgürleşmesi amaçlı siyasal düzendir.
Kolonyalizm, sömürgecilik bir devletin kendi sınırları dışındaki ülkeler üzerinde hegemonya, egemenlik kurarak ideolojik, kültürel, siyasal, ekonomik baskılarla siyasal, ekonomik çıkar sağlamasıdır.
Ödemeler dengesinde “net hata noksan” kalemi...
Başlık Halkın Haberi renkli sunucusu Ekrem Açıkel’den esinleme; ama fikir Montaigne “Halk doğru olan çok şeyi bilmemeli; yanlış olan çok şeye inanmalıdır”.
Korku kültürü, bireyin; özgüvenini yitirmesine, söyleneni yapmasına, özgürce seçimini önlemeye, özsaygısından yoksunlaştırmaya, değersizleştirilmesine yöneliktir.
Trump’ın büyükelçi Barrack’a “Erdoğan’a meşruiyet verelim” talimatı, meşruiyet tartışmasına yol açtı.
Bilgilendirmede amaç, kamuoyunu aydınlatma, bilgi eksikliğini, oluşan veya oluşturulmak istenen bilgi kirliliğini gidermektir.
İttifak, tek taraflı irade beyanı ile gerçekleşmez.
Planlı kalkınma
Önerilerde bulunurken geçmişte yaşanan olaylardan, deneyimlerden ders alarak gelecekte olabilecek kötü gelişmelerden kaçınmak, uyarıda bulunmak gerekir.
Planlanan, vaat edilen büyük işlerden, söylemlerdense yapılan ufak işler daha yararlıdır.
Çözüm için soruna doğru tanı koymak, amacı belirlemek, süreci amaç doğrultusunda ilerletmek gerekir.
Ekonomi politikasının ana amaçlarından biri de gelirin yeniden dağılımı, dağılımın eşitlikçi yöne evrilmesidir.
Barışçıl, eşitlikçi, gönenç düzeyi yüksek, doğası, çevresi korunmuş bir kürede yaşamak olanaklı ve hedeflenmiş iken savaşların sürdüğü, yoksulluğun, açlığın yaygınlaştığı, haksızlığın arttığı çevrenin, doğanın sürekli kirletildiği, ortalama yaşam kalitesinin düştüğü bir kürede yaşıyoruz.
Barışçıl, güvenli, insan kaynağı gelişmiş, eşitlikçi, çevre ve doğal kaynakları korunmuş bir dünya hedeflenirken iklim krizine girmiş, çevresi, doğası giderek kirlenen, açlığın, yoksulluğun yaygın olduğu, eşitsizliğin, şiddetin arttığı, kuralsız, düzensiz, güvenli olmayan bir dünyada yaşıyoruz.
Birleşmiş Milletler’e üye ülkeler, 2000 yılında yeni girilen döneme ilişkin sürdürülebilir kalkınma hedeflerini kabul ettiler.
CHP’li olabilmek, CHP etiketi taşımayı değil, etik değerlere, niteliklere sahip olmayı gerektirir.
Ülkede barış, terörsüz Türkiye mottosu ile de bezenmiş bir BOP (GOP) kurgusu sahneleniyor.
Kolonyalizm, sömürgecilik döneminde kolonilerde başat sömürgeci güçlerle işbirliği yapan...
2018 cumhurbaşkanlığı seçiminde, yine parti örgütünün onayı olmadan, Muharrem İnce, Kılıçdaroğlu tarafından biraz da gayri ciddi şekilde kürsüye çağrılarak resen aday ilan edilmiş; İnce seçimde genel merkez tarafından desteklenmediği yakınmasıyla partiden ayrılmıştır.
Ekonomi politikasının başarısı tartışmalarında başarısızlık kanıtı cari işlem açığı.
ABD’nin BOP (GOP) kapsamında Irak ve Suriye’yi hallettikten sonra güncel olarak İran, ardından da sıranın Türkiye’ye geleceği yorumları yapılıyor.
Ekonomik kalkınma, büyüme konusuna odaklanıldığında ağırlıklı olarak yatırım, sermaye birikimi, finansman, teknoloji gündeme getirilir.
Klasik iktisat öğretisinde faiz etkili araçtır...
Bir ekonominin kalkınma aşamasına geçmeden önce gayri safi yurtiçi ve milli hasılasının (GDP-GNP) artması gerekir.
PKK’nin karalama, itham, yol gösterme, övünme ile dolu bildirgesi veya memorandumu; devletin egemen karakteri, bağımsız üniter, ulusal yapısı, Türkiye devletini uluslararası olarak tanıyan Lozan Antlaşması konularında tartışmalara yol açtı.
TC Merkez Bankası’nın brüt, net rezervi arttı, eksildi bilgisinden çok, merkez bankaları niçin rezerv bulundururlar, rezerv yeterliliğinin ölçütleri nelerdir, rezerv nasıl değerlendirilmeli, kullanılmalıdır sorularının yanıtları bilgilendirmede yararlı olur.
Sözcükler büyülüdür. Etki altına alır, belirli somut bir amaca yönlendirir, umuda kaptırır. “Barış” da büyülü bir sözcüktür.
İktisatta irdelenmeyen, bulgularla da kanıtlanmayan bir inanç, has, dogma da yabancı sermaye yatırımıdır. Yabancı sermaye yatırımı bir “panacea”, her derde deva olarak önerilir. Yabancı sermaye gelecek, üretim, istihdam artacak, enflasyon hız kesecek, döviz, teknoloji, yönetim deneyimi girişi olarak kriz sonlanacak.
Olaylar ve anılar
Faşizan hukuk düzeni
Türkiye’nin temelinin atıldığı gün
Gelir dağılımı ekonomik kalkınma
Diploma
Çevresel sermaye varlığı
Dış politikada sağgörü
Devletin onarımı
Cumhuriyetin fetret dönemi