9 Aralık Laiklik Günü

10 Aralık 2013 Salı

Takvimin her günü malum artık parselli: Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü, Öğretmenler Günü, Engelliler Günü, Anneler Günü, Babalar Günü vs. liste uzayıp gidiyor.
9 Aralık da… Laiklik Günü olmuş!
Ne yazık ki henüz dünyada değil…
Ancak laikliğin anavatanı Fransa’da, iki yıl önce 9 Aralık “laiklik günü” olarak saptanmış.
Sosyalist Hollande’ın cumhurbaşkanlığı altında bu anlamlı günün şimdi bir “laiklik bayramına” dönüştürülmesi tartışılıyor.
“Laiklik günü”, “9 Aralık” haftasına yayılan çeşitli aktivitelerle kutlanıyor.
İnternette “jour de la laicite” yazıp biraz gezindiğinizde… Fransa’nın çeşitli kentlerinde, din ve devlet işlerini ayıran “9 Aralık 1905 yasası” adına birbirinden ilginç toplantılar, konferanslar ve sergiler düzenlendiğini görüyorsunuz:
“2013’te laiklik”, “21. yüzyılda cumhuriyetin kurucu ilkesi laiklik”, “Kimlik ve laiklik”, “Geçmişte ve günümüzde laiklik”, “Birlikte yaşamanın anahtarı laiklik”, “Sosyal barış ve laiklik”, “İşyeri ve kamu hizmetinde laiklik”, “Kadın hakları ve laiklik”…
Laikliği tüm veçheleriyle masaya yatıran ve güncel perspektif içinde inceleyen temalar böyle uzayıp gidiyor.
Fransa’da “laiklik” ilkesinin ölmediğini, geri plana atılıp unutulmadığını açık şekilde anlıyoruz.

‘Laiklik İnşallah!’
“Laiklik Günü” inisiyatifi, Hollande devreye girmeden çok önce; Sarkozy’nin merkez sağ “UMP/Halk Hareketi Birliği” partisinin sosyalistlerle birlikte ortaklaşa senatodan geçirdikleri bir kararla ortaya çıkmış.
İnisiyatife destek veren sosyalistler; “Laikliğin yıkılmasına izin veremeyiz. Cumhuriyetin kurucu ilkesini yaşatmak amacıyla pedagojik bir gün düzenlemeliyiz!” demişler.
Sağ parlamenterler de “cemaatler arasında yükselen duvarlardan” yakınmışlar ve Cumhuriyetin aşınan değerleri için bir bellek tazelemesine gereksinim olduğunu ileri sürmüşler…
“Laiklik günü” kararı, böylece merkez sağ-sol arasında kurulan geniş tabanlı koalisyonla senatodan geçmiş.
“9 Aralık”ı şimdi de bir bayram olarak tescilleyecek karar, Mecliste onay bekliyor...
Sivil toplum her halükârda “laiklik gününü” şimdiden kutluyor.
Müslüman örgütler ve Fransa İslam Konseyi, bu “gün”e, “Müslümanlara karşı olduğu” gerekçesiyle direnç gösteriyor.
Ancak sivil toplum içinde laikliği sahiplenen Müslümanlar da beri yandan iki yıldır kendi aktivitelerini düzenliyorlar.
Bu eylemler arasında dikkatimi çeken bir afişin adı örneğin; “Laiklik İnşallah!”
Tunus’un Arap Baharı sonrası “laik anayasa beklentilerine” atıf yapan bir belgeselin adı olan “Laiklik İnşallah!”; Fransa’nın Müslümanları için gayet sevimli bir slogan örneği sunuyor…

‘Aktif laiklik’ ve laiklik şartı
9 Aralık vesilesiyle öne çıkan en önemli kazanımlardan biri de, okullarda hazırlanan öğretici ve bilgilendirici tartışmalar.
Bu tartışmalarda sözgelimi; “Küçük çocuklara laikliği nasıl anlatırsınız?”, “Laikliğin resmi nasıl yapılır?” gibi temalar dikkat çekiyor.
“Aktif laikliğin modası geçti; post-modern anlayış artık ‘pasif laiklik’tir” diye bizde esip üfürenlere inat, yepyeni bir enerjiyle laikliğe sahip çıkan Fransa’da devlet okullarının hepsinin duvarlarına bu öğrenim yılından itibaren “15 maddelik” bir laiklik şartnamesi asıldı örneğin.
“Fransa’nın bölünmez, laik, demokratik ve sosyal cumhuriyet” olduğuna gönderme yapan ilk şartın adından özetle; 1. Laik cumhuriyet din-devlet işlerinin ayrılmasını örgütler, 2. Laiklik herkesin vicdan özgürlüğünü teminat altına alır. Herkes inanmak-inanmamak özgürlüğüne sahiptir, 3. Laiklik yurttaşlık haklarının kullanılmasını sağlar, 4. Cumhuriyet, bu ilkelerin tamamının kendi okullarında uygulanmasını öngörür, 5. Laiklik, öğrencilerin paylaşılan ve ortak bir kültür edinmelerini temin eder; 6. Laiklik ifade özgürlüğüne erişilmesine olanak verir; 7. Laiklik her türlü şiddeti ve ayrımcılığı yadsır; kızlar ve oğlanlar arasında eşitlik öngörür; 8. Eğitim laiktir. Hiçbir ders/konu; bilimsel, pedagojik tartışmalar dışında tutulamaz. 9. Öğrenciler; düşünceleri ve eylemleriyle laikliğin yaşatılmasına katkıda bulunurlar... maddeleri geliyor.
Önemli başlıklarıyla özetlediğim “laiklik şartnamesi”, “Laiklik, insanları kamplaştırarak birbirleriyle savaşmaları için değil; tam tersine tarafları kamplaştırarak karşı karşıya getirmek isteyenlere karşı hep beraber savaşmak adına gereklidir” diyen Eğitim Bakanı Vincent Peillon tarafından hayata geçirildi.
Aynı zamanda filozof olan Peillon; “öğrencilerin iyiyi kötüyü, haklarını, ödevlerini bilmesi, toplumsal değerleri kavraması ve evrensel değerleri benimsemesi” için okullarda ayrıca 2015 yılından itibaren uygulanacak bir “laiklik saati” öneriyor!
Erdoğan bir ara “kişi laik olmaz, devletler laik olur!” demişti…
Fransa “laik devlet” nasıl oluru gösteriyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yurttaşlara mektup 28 Nisan 2024
Kılıçdaroğlu vakası 14 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları