AKP’nin Sorumsuzluktan Gelen Gücü!

20 Ocak 2015 Salı

Son anda saraydan bir emir gelip oylama ertelenmezse, Meclis’in bugünkü gündeminden sürpriz beklenmiyor. 4 eski bakan, AKP’li milletvekillerinin oylarıyla tıpkı komisyonda olduğu gibi, Meclis’te de aklanacak.
Burada bitecek mi?
Türk toplumunun oy kullanırken iktidarın yolsuzluğunu, hırsızlığını dikkate aldığı pek görülmemiştir. Ancak bu kez durum farklı görünüyor. AKP’nin hırsızlığa, yolsuzluğa bulaştığı yolunda hemen herkes hemfikir. Ancak önemli bir kesim bunu doğal görüyor. Bu kadar çalışan hükümetin bir miktar da kendine çalışmasını olağan karşılıyor.
Eğer böyle olmasaydı, Yüce Divan oylamasının komisyon sonuçlarından sonra AKP Konya Milletvekili, Bakanlar tek tek çıkıp, evet biz bu hırsızlığı yaptık, deselerdi bile, bende bir suç şüphesi uyanmayacaktı” demezdi, diyemezdi.
AKP’li vekil de tabanını bildiği için oyunu nasıl kullandığını açıkça kayda geçirdi.
Bugünkü oylamada AKP’den en çok 10-15 fire çıkabilir. Bunun ötesi zor görünüyor. Zira milletvekillerinin gündeminde haziran seçimleri var. Mesele sadece milletvekili olmakla sınırlı değil. Milletvekili olamasalar bile, iktidar gücünün devam etmesi halinde pastadan alacakları pay devam edecek. Çünkü AKP milli iradeye dayalı bir iktidar görüntüsü altında kendi hanedanlığını kurmak istiyor.

***

AKP’nin bu gücünü sürdürebilmesi için kendisini devrilmezmiş gibi göstermenin yanında iç düşmanlar yaratıp onları altetmesi, deyim yerindeyse haddini bildirmesi gerekiyor.
Çünkü AKP iç gerilimden, kamplaşmadan besleniyor. Karşıt ürettikçe kendi yandaşlarını bir arada tutmanın zeminini güçlendirmiş oluyor.
İç düşman yaratmada sınır yok. Başta CHP olmak üzere muhalefet partileri gibi sürekli iç düşmanların yanında kendi atadıkları bürokratlara bile savaş açabiliyorlar.
Örneğin Merkez Bankası’na yönelik Kaçak Saray’dan yükselen çıkış! AKP Cumhuriyet tarihinin en faizci hükümeti. Sırf dışarıdan sıcak para gelmesi için zaman zaman dünyanın verdiği faizin iki katına çıkabiliyorlar. Sonra da utanmadan, faiz lobisine karşı savaşıyoruz diyebiliyorlar.
İç düşman yaratırken devamında fay hatları derinleşirmiş, toplumsal çatışmalar olurmuş, umurlarında değil.

***

AKP tipi hükümetler içeride yurttaşlarını azarlarken dışarıda da ülkelerini dünyaya pazarlarlar.
Eğer iç düşman üretmede başarılı olamazlarsa ya da yarattıkları iç düşman istedikleri sonucu verip kendilerini güçlendirmezse dışa yönelirler. Dünya tarihi içeride büyük başarısızlıklara imza attıktan sonra bunları örtmek için dış düşman üreten hükümetlerle doludur.
AKP önümüzdeki günlerde böyle bir yolu deneyebilir. 7 Ocak’ta Paris’te gerçekleştirilen alçakça saldırının ardından bu köşede art arda 5 yazı kaleme almıştık. Onlardan birinde şu saptamayı yapmıştık:
Paris saldırısını Fransa’nın 11 Eylül’ü olarak yorumlamak çok yanlış sonuçlar verecektir. Zira Amerika’nın 11 Eylül’ünden sonra ABD Afganistan’a ve Irak’a girdi, sonuçları hâlâ devam eden krizler ortaya çıktı.Özellikle Irak Türkiye’yi doğrudan etkiledi, etkilemeye devam ediyor.
Eğer Paris Fransa’nın 11 Eylül’ü olarak yorumlanacaksa, bu kez Fransa işgal edecek ülke arayacaktır. Geçen haftanın sonunda Paris saldırısının Yemen’de çöreklenmiş terör örgütünce planlandığı iddia edildi. Yoksa Paris’in hedefi mi ortaya çıkıyordu?
Bunun devamında Yemen’deki teröristlerin Suriye’de üs kurdukları da iddia edilebilir. Böyle bir durumda AKP’ye “gün doğar”, işte her şeyin başı Esad’dı, deyip Şam’a giriş naraları atar.
En büyük gücü sorumsuzluk olan AKP, Genelkurmay’ın direncini kırıp Suriye’ye açılırsa bugünkü sorunlarımızın gölgede kalacağı tatsız durumlarla karşı karşıya kalabiliriz.
AKP siyasi tarihimize bir saptamayı daha yerleştiriyor:
En tehlikeli hükümet, en sorumsuz hükümettir!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

31 Mart başlangıcı! 9 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları