Kim Korkar Çipras’tan?

27 Ocak 2015 Salı

Çipras’ın Yunanistan seçimlerinde aldığı zafer Akdeniz solunda hem heyecan, hem korku yaratıyor.
Geleneksel merkez sol partiler, “çözüm getiren” yeni karizmatik liderler çıkarmakta güçlük çektiği için parlayan yıldız Çipras’a hem haset hem de endişeyle bakıyor.
Diğer deyişle Çipras ve Çipras’ın SYRİ-ZA’sından korkanlar sadece “mahşerin beş atlısı” Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, IMF Başkanı Christine Lagarde, Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ve Alman Şansölyesi Angela Merkel değil…
Avrupa ve Akdeniz solunun “çözüm üretemeyen” ve “kendisini yenileyemeyen” merkez sol partileri de Çipras’ın Yunanistan’da iktidar yaptığı “sol koalisyon” oluşumu SYRİZA’ya kuşkuyla yaklaşıyor.

SYRİZA’nın ruh ikizi Podemos
Çizmede “merkez solun” çok büyük ümitler bağlamış olduğu bir yıllık Başbakan Renzi örneğin.

Çipras gibi o da 40 yaşında; genç, dinamik ve de alabildiğine medyatik…
Ama işbaşında olduğu bir yıl içinde ismi “sol siyasetten” çok, kurulu düzenin bayrağını taşıyan Angela Merkel yaklaşımlarıyla gündeme geldi…
İspanya’da demokrasiye geçişte tarihi misyon/ işlev üstlenen İspanyol sosyalistlerinin durumu daha vahim.
2004-2011 arasında Başbakanlık koltuğunda olan sosyalist lider Zapatero’nun, hâlâ hatırlarda kalan “Ne krizi? İspanya’da ekonomik kriz yok!” sözlerinden bu yana parti bir daha iflah olmadı.
Zapatero’nun ardından… İki yıl varlığı ile yokluğu bir Rubalcaba dümeni devraldı...
Geçen yazın Avrupa Parlamentosu seçimle-rinde Rubalcaba liderliğinde oylarını neredeyse yarılayan parti, Temmuz 2014’ten sonra 42 yaşındaki genç ve yakışıklı Pedro Sanchez’i liderliğe getirdi.
Ama Sanchez de İspanyol sol seçmenine henüz daha cazip gelen tek bir mesaj/umut reçetesi veremedi.
Bu sebeple bir genel seçim yılı içinde olan İspanya’da da şimdi, SYRİZA’nın ruh ikizi Podemos (“Muktediriz”) partisi hızla yükseliş gösteriyor.
İspanya’da seçimler bugün yapılacak olsa Podemos da, SYRİZA gibi sandıktan başdön-dürücü zaferle, birinci parti çıkacak.
Bu tablo SYRİZA’nın zaferini, Yunanistan sınırlarını aşan bir sendroma dönüştürüyor.

PASOK’un hezimeti
SYRİZA’nın başarısı PASOK’un içler acısı hezimetiyle birlikte ele alındığında durum daha netleşiyor.

SYRİZA mutlak çoğunluğu sade 2 koltukla kaybederken; tarihi PASOK 7. parti olabildi.
Samaras’ın muhafazakârları hiç olmazssa ana muhalefette 2. parti konumuna düştüler. Vaktiyle Andreas Papandreu’nun diktaya karşı sol direnişle örgütlediği PASOK ise oyların yüzde 5’ini dahi denkleyemedi.
PASOK’tan kopup giden oğul Yorgo Papandreu daha trajik bir sonuçla karşılaştı. Yunanistan’da mütevazı “yüzde 3” barajına takılarak parlamentodan dışlandı. Oğul Papandreu böylece hem PASOK oylarını bölmüş oldu, hem kendi ayağına kurşun sıktı.
İşte böyle fark edilir bir ideoloji, program, genel söylem/mesaj, belirgin bir altyazı olmayınca; siyaset, gitgide bu işin profesyonelleri haline gelen isimler arasında genel bir itiş kakışa dönüşüyor.
Merkez sol-merkez sağ arasında yok olan makas sonucunda iktidara kim gelirse gelsin kurulu düzen farklı etiketlerle devam ediyor.
Diğer deyişle merkez sol-merkez sağ arasında iktidarın el değiştirmesinin bir anlamı kalmıyor.
İktidar el değiştirse de aynı politikalar sürüp gidiyor. Bu arada filler tepişirken, yalnızca çi-menler eziliyor.

Yeni başlangıç umudu…
Yunanistan’da SYRİZA, İspanya’da Podemos işte seçmene gına getiren bu köklü, yapısal krizin sonucu.
Merkez kitle partilerinin içi tamamen boşalmış durumda.
SYRİZA ile Podemos; eski bilinen kitle partilerinin alternatifi olarak karşımıza çıkıyorlar.
İtalya’da da bu meyanda yeni alternatif partiler kontenjanından sandıkta başarısı ile söz edilen bir “5 Yıldız Hareketi” var.
Marksist kökenli SYRİZA ve Podemos’a göre nispeten daha az ideolojik ve nispeten daha popülist olan “5 Yıldız” da, kitlesel merkez sola rakip çıkan ve onları ürküten bir hareket.
Merkez sol-sağ arasındaki danışıklı dövüş ikili sistemi yerle bir eden bu yeni partilerin hepsi de 2008’den bu yana süregiden “ekonomik kriz”in doğrudan sonucu.
İktidarın aynı ellerde dönmesi kriz döneminde artık büsbütün tahammül edilmeyen-yolsuzluğu katlıyor.
SYRİZA, Podemos ve 5 Yıldız seçmenleri yeni siyasi oluşumlara, halktan kopuk yoz bir “kast” şeklinde gördükleri eski iktidar sınıfından kurtulmak için teveccüh ediyor.
Akdeniz’in prim yapan bu partileri, AB’nin ayrıca tabii malum kemer sıkma politikalarına tepki oylarını topluyor.
Geleneksel partilerden çok daha hızlı ve farklı biçimde örgütlenen bu partilerin hepsi; internetin olanaklarından hem siyasi fikirleri olgunlaştırmak hem de hareketlerine finans sağlamak açısından sonuna dek yararlanıyorlar.
5 Yıldız, Podemos, SYRİZA liderleri; Beppe Grillo, Pablo Iglesias ve Aleksis Çipras’ın ayırt edici özellikleri, siyasete daha önce hiç bulaşmamış ve kirlenmemiş olmaları…
Üç lider bu nedenle kolaylıkla “yeni başlangıç”, “dayanışma” ve “umut” vaat ediyor.
Ancak şimdi Çipras’ın iktidardaki en büyük sınavı bu: Kolay verilen vaatleri icraata dönüştürmek.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kılıçdaroğlu vakası 14 Nisan 2024
31 Mart’ın bahsi 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları