Avukat Berlusconi

16 Kasım 2008 Pazar

Roma - Romada her sabah gazete aldığım bayi ile gel zaman git zaman, yıllardır ahbap olduk. Gazeteleri uzatırken, günün gelişmeleri üzerinde her seferinde mini yorumlar yapar. Ya bir espri patlatır, ya ayaküstü patsoru sorar. Dün de aynen böyle oldu ve beni görür görmez hemen:

Tanrı aşkına! dedi: Berlusconinin Türkiye aşkının sırrı ne? Şunu bana bi anlatsana! Türkiyede bir büyük TV istasyonu mu; market zinciri mi kuruyor?

Ayıp ettin…” dedim ben de bunun üzerine: Tamamıyla duygusal! Erdoğan, aile ve futbol aşkıyla İtalyanlarını fethetmiş. Berlusconi de Erdoğan a derin bir sevgi bağıyla kenetlenmiş. Şövalyenin, herkesin merakına mucip olan sırra bizatihi getirdiği açıklama bu!

Türkiyenin AB çapında avukatlığınıüstlenen, Ankarayı AB dışında tutmanın affedilmez olduğunubelirten İtalya Başbakanı; Çizmede deprem yaratan İzmir çıkışımucibince; müzakereleri engellemeye çalışan ülkeleriartık tek tek hizaya sokacak ve onları markaja alacak!

Yetmedi. Katılım sürecini hızlandıracak!; müzakerelere ivme kazandıracak, müzakere başlıkları bundan böyle artık ikişer ikişer değil; dörder dörder açılacakve biz öngörülebilir süreden(?) iki misli hızlı bir süratle ABye varmış olacağız.

Aaa! Bir bakmışız; Brükseldeyiz

İlahi! Bu AB işi o kadar ciddiyetini yitirdi ki; bu konuda ileri geri her geyik; gazetelerde haberdeğeri buluyor. Kamuoylarına gerçekte düpedüz -en hafif deyimle ifade etmek gerekirse!- çocuk muamelesiyapılıyor.

Şövalye misyona İtalya’dan başlasın

Berlusconinin kendisine biçtiği Türkiyenin avukatlığımisyonunda en ufak bir sahicilik olsa, bu misyona önce buradan; İtalyadan başlaması gerekirdi.

Erdoğanla yan yana İzmirde kürsü almadan önce, kendi iktidar ortağı Kuzey Ligi partisini ikna etmekle yükümlü olmalıydı İtalya Başbakanı.

Türkiye ile AB müzakerelerini engellemeye çalışan ülkeleri, Sarkozyleri filan hizaya getirmek şöyle dursun; İzmir açıklamaları ardından Berlusconinin oysa ki iktidar ortaklarını ikna etmekten aciz olduğu anlaşıldı.

İzmir demeçleri İtalyada ufak çaplı bir skandal yarattı.

İzmirdekidesteksizşovun mürekkebi kurumadan daha, şövalyenin iktidar ortakları arasında isyan çıktı.

Berlusconi koalisyonunda yer alan Bossinin Kuzey Ligi (KL) ayaklandı.

Parti ileri gelenleri Türkiyeye hayır. Bu istişare/müzakere edilemez bir hayırdır!diyerekten, en üst perdeden yaygarayı bastılar. Ve internette, dakika bir gol bir, hemen anında [email protected] adresiyle bir protesto kampanyası açtılar. Bununla kalmadılar, Türkiyenin AB üyeliği için şimdiden bir referandum yapılmasınıdayattılar.

Baykal Fassino’yu örnek alsın

KL, aslında ufak bir parti. Oyları yüzde sekiz. Ancak İtalyan politikasında anahtar partiolarak taşıdığı önem, bu oranın çok üstünde.

Berlusconi; KL desteği olmaksızın, iktidarda kalamıyor.

Bu nedenle KLnin; Türkiye açılımınakoyduğu taş; Canım işte bu ufak tefek bir parti. Ne yapsa yeridir!söylemleriyle ölçülebilecek, geçiştirilebilecek bir itiraz değil. Bu itiraz, kamuoyundaki genel geçer İslamafobi ile birleştiğinde, derin etki yaratıyor.

Öyle ki KLnin dün bir bugün iki; başlattığı internet kampanyasında toplanan imza sayısı şimdiden binlerle ifade ediliyor.

Berlusconinin küçük iktidar ortağının açtığı polemiğin boyutları; İtalyanın Türkiye politikasının inandırıcılığına-hem Türkiye, hem ABdeki diğer ortaklar, üçüncü ülkeler- nezdinde darbe indiriyor.

Bu can alıcı noktaya parmak basan muhalefet liderlerinden Piero Fassino; İtalya; böylesi hassas bir konuda, böyle iki arada bir derede kalan oyunlarla durumu idare edemez!diyor.

Türkiyenin AB sürecini öteden beri samimiyetle destekleyen muhalefetteki sosyal demokratların gölge dışişleri bakanıFassino; iktidar ortakları arasında patlak veren bu patırtılı çelişkinin İtalyanın inandırıcılığıyla bağdaşmadığınauluorta dikkat çekiyor.

Bu konuya mercek tutmak, yalnız İtalyanın muhalefet liderlerine değil; Türkiyenin ana muhalefet lideri Baykala da düşmeli.

 

[email protected]



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kılıçdaroğlu vakası 14 Nisan 2024
31 Mart’ın bahsi 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları