Öztin Akgüç

Müsait mi?

29 Mart 2015 Pazar

Toplumda kişilerin belli işlere, görevlere, orunlara, unvanlara yatkın, elverişli, müsait olup olmadığı çeşitli yollarla denenir, sınanır. Görüşme, ricada, istekte bulunma, telefon, davet, hediye verme, ufak da olsa çıkar sağlama, yapmacık da olsa övgü, terfi ettirme, ekipte yer alma önerisi, yan işler verme, kamuya tanıtma girişimi kişiyi deneme, sınama yollarıdır.
Deneme, sınama, ağız arama, bazen güvenilir aracılarla da yapılarak kişinin yatkınlık, elverişlilik derecesi ölçülmeye çalışılır; kişinin vücut dili de, vücudun görüşme, tokalaşma sırasında zeminle yaptığı açı, gülümseyişi, diz çöküşü, bir kanı uyandırır, izlenim verir.
Deneme, sınama, gözlem sonucu edinilen izlenimle, kişi hakkında elverişli, yetkin, yollu, müsait olup olmadığı konusunda karara varılır.

***

Kişi, hangi amaçla sınanıyorsa verilen yargı da örneğin yalakalığa müsait, emir kulu olmaya müsait, ricaları yerine getirmeye, boyun eğmeye müsait, yolsuzluğa, rüşvet almaya müsait, ekipte yer almaya müsait, partizanlığa müsait, CEO olmaya müsait, genel müdür olmaya müsait, akil adam olmaya müsait, jüri üyesi olmaya müsait, ekranda görüntülenmeye müsait, aday olmaya müsait, rektör, dekan olmaya müsait, genel yayın yönetmeni olmaya müsait, RTÜK veya TDK üyeliğine müsait, yüksek yargı organları üyesi olmaya, başkanlığa müsait yönünde oluşur.
Müsait oluş bazen dolaylı yollarla da araştırılır, gözlemlenir. Okuduğu, eğer varsa, dergi, gazeteler, izlediği TV kanalları, üye olduğu dernekler, yakın olduğu, sürekli gittiği cami, cemaat bu konuda ipuçları verir.
Kişi çoğu kez de kendi inisiyatifi, gayretkeşliğiyle de müsait olduğunu beyan eder. Giyim tarzıyla, başörtüsü alalaması altında türbanıyla, yazılı, görsel, sosyal medyada övgülerle, kullandığı sözcüklerle dikkat çeker, müsait oluşun, aranan kişi oluşun iletisini verir.

***

Elverişli, yatkın, müsait oluşu göstermenin etkili yolu da seçimlerde aday olmadan da öte, daha ileri giderek Atatürk’e özür dilerim sövme, Cumhuriyetin başarılarını küçümseme, yadsımadır. Böylece de iç ve dış odaklara müsait oluş sinyalleri salınır.
Ülkede yaşanan başarısızlık, liyakatsizlik, haksızlık, partizanlık, yolsuzluk, savurganlık müsait oluştan, müsait kişilik arayışından kaynaklanır.
Böyle bir davranış, değer yargıları sisteminde galiba erdem, namüsait olmak “namüsait, elverişsiz, işimize yaramaz” damgası yemektir.
Namüsait olmakla kişi kendini toplumdan soyutlamamalıdır. Namüsait olanların ülkeye, topluma karşı görevi, müsait olanların kişiliğini, her şeye karşın vurgulamaktır. Müsait, elverişli oluşun kişiliksizlikten, bilgi yetersizliğinden, çıkarcılıktan, yalakalıktan kaynaklanması, toplumsal gelişme için en büyük engeli oluşturuyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları