Ben Takıyye Yapamıyorum...

01 Aralık 2008 Pazartesi

Birkaç hafta önceydi. Henüz Baykal ve CHP’nin “Kara Çarşaf açılımını” yaşamamıştık… O gün, birçok gazetede aynı haber vardı: Haber özetle şöyleydi:

Suudi Arabistan’da bir din adamı “ilginç” bir fetva vermişti. Kara çarşaf kullanan kadınların iki gözü açık kalınca erkekler için “tahrik edici” (Büyük harflerle: TAHRİK EDİCİ) olabiliyordu; bu nedenle adamımız, sadece tek gözü açık bırakan çarşaf ya da peçe kullanılmasını istiyordu... (Kaynak BBC.)

Haberi okuduğumda kusmamak için kendimi zor tuttum.

***

Sevgili Okurlar, bir süredir Baykal’ın “kara çarşaf açılımı” üzerine medyada yazılanları, söylenenleri, tartışmaları izledikçe bir kez daha bu erkek egemen düzende kadınlar üzerinden, kadınları kullanarak sürdürülen politikalar beni dehşet içinde bırakıyor.

Kimse kusura bakmasın, ben “demokrat, liberal, solcu eskisi arkadaşlar” gibi, ülkemin hızla “Arap-laştırıldığı” bir süreçte, kara çarşaf giyen kadınların çoğalıp yayılmasını, kabul görmesini, bu tarz giyimin yüceltilmesini, teşvik ve destek görmesini, ödüllendirilmesini, reklama, oya, ranta, çıkara, iktidar savaşlarına alet edilmesini kabul edemiyorum… “Oh ne güzel demokratikleşiyoruz, liberalleşiyoruz, bağnazlıktan kurtuluyoruz” diye sevinemiyorum.

Erkeğin kadına zulmü

Sevinemiyorum, çünkü bu “açılım”ın, o kadınların bireysel özgürlüğüyle hiç ama hiçbir ilgisi olmadığını biliyorum. Baykal’ın “insani açıdan” diye savunmalarını hiç ikna edici bulmuyorum.

Her kılıkta her insan elbet dilediği partiye girebilir, girmelidir de… Ancak “insani açıdan” partinize üye aldığınız kadınları nereye dek taşıyabileceğinizi, destekleyeceğinizi çoktan ortaya koymuş olmanız gerekirdi. Nereye kadar? Üniversitelere, yargı birimlerine, tüm kamu kuruluşlarının başına, Meclis’e vb… Ben bu konuda bir açıklama duymadım. Ya siz? Ayrıca bugüne dek CHP’nin çarşafa dolanmamış kadınlara ne kadar tahammül edebildiğini gördük!

Sevinemiyorum, çünkü benim için kadının çarşafla örtülmesi erkeğin kadına zulmüdür. Erkeğin, kadını ikinci sınıf, kendinden geri ve aşağı görmesinin, kadını kölesi yerine koymasının işaretidir. “Ben kendim istedim de çarşafa girdim” diyen kadınlar, bence peşinen bu aşağılanmayı, bu köleliği kabullenmiştir…

Örtü, namus, ahlak

Sevinemiyorum çünkü, Türkiye’de uygulanan AKP’nin politikalarını, hele hele Erdoğan’ın “Velev ki politik simge” lafını düşünüyorum. Üzerine, kimi dış ülkelerin hevesi ve gayretiyle hızla “Ilımlı İslam ülkesi” yapılma çabalarını ekliyorum. Ülkemde din ve inancın ancak örtüyle, tesettürle, türbanla, çarşafla ortaya koyulduğunu görüyorum. Yani kadınlar üzerinden yapılan ayrımcılıkla! Ya erkekler?

Sevinemiyorum, çünkü şimdiden “örtülü kadın namusludur, ahlaklıdır, açık kadın namussuz, ahlaksız” varsayımı köşe bucak her yere yerleştirilmeye başlandı.

Hayır sevinemiyorum, çünkü kadınlarını örtü altına sokan dünyadaki İslam ülkelerini ve orada yaşananları çok gördüm. Ne denli para, pul, petrol zengini olsalar da utanç verici geriliklerinin kadınlarını yok saymaktan, aşağılamaktan kaynaklandığını bilecek kadar gördüm … Fazla söze gerek yok… Tarihte bu utanç verici döngüyü kırabilmiş tek lider Mustafa Kemal Atatürk’tü.

“Demokrat, liberal arkadaşlar”, Atatürk’ü, devrimleri, kılık kıyafet devrimini yerden yere vururken sadece 80 yıl öncesine değil, bugüne, bugünün İslam ülkelerine de bir bakıversinler!

Şu sıralar CHP’yi eleştirmenin sırası hiç değil diye susanlar, düşündüklerini söylemeyenler ya da “demokrasi” adına şu “çarşaf açılımına” çok sevinenlerin sayısı az buz değil… Ama ne var ki ben takıyye yapamıyorum. O nedenle bunları yazdım.

www.zeyneporal.com

e-posta: [email protected]

faks: 0212.257 16 50



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları