Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Nice'ten Sevgiler
Fransa’nın Akdeniz kıyıları yaz kış eğlence, kumar, sefahat merkezi olarak algılanmaktan çok sıkılmış anlaşılan. Şimdi varsa yoksa kültürle anılmak istiyor. Kültür simgeleriyle ve kültür imgeleriyle ön plana çıkmaya çalışan kentlerin başında Nice geliyor. Son Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Le Clezio’nun Nice doğumlu olması, tüm vitrinlerden onun gülümsemesi, Matisse Müzesi, Chagall Vakfı ve kültür merkezleri sadece birkaç örnek...
Üç gündür Avrupa Tiyatro Forumu Nice’te toplanıyor. Dışarısı günlük güneşlik, ilkbahardan ödünç alınmış günler... Ama biz, dünyanın her yanından gelmiş tiyatro insanları sabahtan akşama kapalı salonlarda “Tiyatro ve iktidarlar”, “Tiyatro ve güç”, “Tiyatronun gücü” temalarını tartışıp, Avrupa dışından gelmiş oyunları izliyoruz.
Toplantıya İspanyol yazar Jorge Semprun başkanlık ediyor. Faşizme karşı mücadelesiyle, birbirinden değerli romanları ve yazılarıyla, Franco diktatörlüğüne karşı direnişiyle tanınan ve İspanya’nın demokrasiye geçişinden sonra devletinin büyük elçisi ve kültür bakanı olarak da hizmet veren Jorge Semprum yıllara meydan okuyan bir kişiliğe sahip. Türkiye’den geldiğimi öğrenince, soruları Türkiye’nin bugününe yoğunlaşıyor. Sonra eskilere dönüyoruz. “Büyük şairimiz Nâzım Hikmet’i tanımak, ve onunla dostluk etmek şansına sahip oldum” diyor. Nâzım Hikmet’in ve şiirinin gücünü anlatıyor bana. Anlatırken gözleri parlıyor... Ülkemde kitaplarını çok sevdiğimizi söylememle, ilk çevirmeni Nedim Gürsel’i soruyor. Bir ara sohbet sırasında bugün neden ülkesi İspanya’da değil de Fransa’da Paris’te yaşadığını sorduğumda şu ilginç yanıtı veriyor:
“Benim ülkem İspanya’da, komşuluk ilişkileri çok güçlü. Tıpkı sizdeki gibi... Barcelona ya da Madrid’de beni yalnız bırakmazlar. Sevgiyle, ilgiyle bunaltırlar insanı! Fransızların bu soğuk uzaklığı çalışmam için daha elverişli bir ortam sunuyor. Burada daha rahat çalışabiliyor, daha üretken olabiliyorum.”
Toplantının açılışını günümüz yazarlarından ünlü düşünür Bernard Henri Levy yaptı. Önümüzdeki günlerde onun günümüz tiyatrosuna ilişkin ilginç sentezlerini sizlerle paylaşacağım. Açılıştan sonraki günler, onu ortalarda pek göremedik.
Bu tür toplantılarda çok konuşup çok az şey söylemek gibi bir durum da olmuyor değil..
Tiyatroda güç kimde? Gücü nasıl tanımlıyoruz? Parayla mı? İktidarla mı? Baskıyla mı? Yoksa demokrasi ve özgürlüklerle mi? Bütün bu tanımlar, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana nasıl değişti? Ya “demirperde”nin çöküşünden sonra? Hele hele vahşi kapitalizmin kuralları iflas ettikten sonra nasıl değişti? Gerçekten değişti mi? Tiyatro ile politikanın buluştuğu ve ayrıldığı yerler nelerdi? Birbirlerini nasıl etkiliyorlardı? Hele hele politikacılarla tiyatrocuların kesiştikleri ve çalıştıkları alanlar nelerdi? İkisi arasında seyircinin yeri nasıl belirleniyordu? Yoksa beklenen Godot seyirci miydi?
Sorular başka sorulara gebeydi... Ama ben bir kez daha tiyatro neye yarar sorusuna yanıt bulabiliyordum:
Tiyatro başka hiçbir şeye yaramasa bile, bilinçli bireyler, bilinçli toplumlar yetiştirmeye yarıyordu!
Hepinize Nice’ten sevgiler.
Faks 0 212 257 16 50
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun konuşma
- Özgür Özel'den 'atama' çıkışı
- Özgür Özel kutlama programında
- CHP'li vekilden Soma için flaş çağrı...
- Mine Esen'den anlamlı konuşma...
- Serra Menekay yazdı, Aysim Dolgun Ildız besteledi
- İşte Cumhuriyet'in tarihi
- Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri eylem yaptı
- Cumhuriyet 100 yaşında! İyi ki Cumhuriyet var
- Şişli'de Hıdırellez coşkuyla kutlandı
En Çok Okunan Haberler
- 'Radikal adımlar atılmazsa...'
- Ece Üner'in 'Taha Hüseyin Karagöz' eleştirisi gündemde
- 'Ana hedef Recep Tayyip Erdoğan'
- 7 banka artık tek ATM'den hizmet verecek
- Müdürün odasını bastı
- 2025'te dolar TL ne kadar olacak?
- Emsal olacak bir karar: Kiracıya 55 günde jet tahliye!
- Erdoğan'dan 'operasyon' sonrası dikkat çeken açıklama
- Gök gürültülü sağanak yağış etkili olacak!
- Fenerbahçe'den İsmail Kartal kararı!