Mı-sır'da Bahar...

25 Eylül 2011 Pazar
\n

\n

\n

\n

Kahirenin başlıca ortak yaşam merkezlerinden Han Halilin gözde mekânı Necip Mahfuz kahvesinde güneş batınca ut doğar. O saati bilen

\n\n\n

Kahireliler birer ikişer kahveye akar.\n

\n

İskenderiyeden Luksora dek Mısırı gezerken Kahirede kaldığım dönemde 3-4 akşam ben de kahveye konuk oldum. Müziğin getirdiği sıcaklıkla pek çok Mısırlıyla tanıştım. Türk olduğumu duyanların ilk söylediklerinden bazıları şunlardı:\n

\n

İstanbuuul...\n

\n

Bizim bir tarafımız Türktür. Anneannemin annesi Bursalıymış...”\n

\n

Büyükdedem uzun süre İstanbulda görev yapmış. Orada da evlenmiş, çocukları olmuş. Öldükten sonra buradaki aile büyüklerimiz öğrenmişler, bulmaya çalışmışlar, olmamış.”\n

\n

Kahvede çayı büyük bardakta, yanında su, şeker, birkaç dal taze nane ile birlikte getiriyorlar. Özellikle ut saatinde kadınlar da kahvenin devamlıları arasında. Ut çalan Faruk, Ümmü Gülsümün bir şarkısını söyledikten sonra, bana dönüp seslendi:\n

\n

O bizim Zeki Mürenimiz...\n

\n

***\n

\n

Doğumunun 400. yılında UNESCOnun ilan ettiği Evliya Çelebi yılına da selam olsun diye Mısırla ilgili güncel konulara bölge gezimden bir kesitle başlamak istedim.\n

\n

Mısır halkı tarihsel derinliğinin ayırdında, içinde bu derinliğin neredeyse tüm renklerini barındıran bir dinamizme sahip.\n

\n

Bugün Suriyeden Libyaya kadar neredeyse tüm Arap dünyasında etkinliğini sürdüren Müslüman Kardeşler örgütünün doğum yeri de Mısır. 1920lerde Hasan Bennanın kurduğu örgüt, yaşadığı pek çok dalgalanmanın ardından bugün Arap Baharının geleceğini etkileyecek önemli yapıların başında geliyor. Mısırda önümüzdeki dönem netleşecek güç dengesi öteki Arap ülkelerini de etkileyecek.\n

\n

Mısır, ABD için de sadece Mısır değil. Aynı zamanda Ortadoğu ve Kuzey Afrika demek. Son yıllarda bir değişiklik oldu mu bilemiyorum ama, 20. yüzyılın ikinci yarısı boyunca Arap ülkelerinde görev yapacak olan Amerikalı diplomatlar 6 ay boyunca Mısırda bölge eğitimi alıyordu. Dilden yemek kültürüne kadar her türlü ön hazırlık burada tamamlanıyordu.\n

\n

Osmanlı döneminde Yavuz Sultan Selim 1517’de Kahireye girdiğinde Yemen emiri durumu görmüş ve ülkesinin anahtarını temsili olarak Selime göndermişti. Zira Kahireyi alan, tüm bölgeye hâkim demekti.\n

\n

Daha da geriye gittiğimizde Roma İmparotorluğunun Romadan sonraki en büyük kenti İskenderiye idi. Daha da geriye gidip Firavunlar dönemine inmeyelim, çıkamayız. Mısır uygarlığı Ejiptoloji adıyla dünya üniversitelerinde okutulan bir bilim dalı.\n

\n

Böylesine kökenleri olan Mısır, Arap Baharı’nın ardından nasıl şekillenecek?\n

\n

Baharın ardından nasıl bir yaz gelecek?\n

\n

Nille de bütünleştirince yazın bereket getireceği söylenebilir ama Nilin suyu genel öngörünün aksine yazın artar. Bu ya sel felaketi ya da bereket olarak geri döner.\n

\n

Daha açık ifadeyle; Mısır, Batıya dönük bir laiklik çizgisine mi yaklaşacak, Müslüman Kardeşlerin daha etkin olduğu Batı karşıtlığına mı oturacak, bütün güç merkezlerinin çatıştığı bir iç kargaşaya mı sürüklenecek, 21. yüzyıla uyarlanan başka bir Mübarek mi gelecek?\n

\n

Bunlar şu aşamada Mısırın içinde saklı bir sır. Dileğimiz Akdeniz komşumuz, tarih ortağımız Mısırın öncelikle iç barışını koruması, devamında da adım adım demokrasi kurumlarını sağlamlaştırması.\n

\n

***\n

\n

Başbakan Erdoğanın Mısır gezisinde yaptığı konuşmalar Arapçaya çevrilince değişik anlamlar ortaya çıktı ve tartışıldı. Görünen o ki, Mısırlılar yeni düzen kurarken Türkiyeden akıl almaktan yana değiller. Gerçekte çizecekleri yönü dışarıdan alacakları akıl değil, içlerinden çıkaracakları liderler belirleyecek.\n

\n

Mısırın Nobel ödüllü yazarı Necip Mahfuz Midak Sokağı adlı eserinde Kahireyi konu ederken şöyle diyor:\n

\n

Hangi Kahire demek istiyorum acaba? Fatımilerinki mi, Memluklularınki mi, yoksa sultanların ki mi?\n

\n

Olasılıklar bugün daha da arttırılabilir.\n

\n

Türkçemizde bir deyim vardır; Dimyata giderken evdeki bulgurdan olmak diye.\n

\n

Dimyat Mısırdadır. Nilin Akdenize döküldüğü deltada!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

31 Mart başlangıcı! 9 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları