Suriye’nin kanıtları…

03 Haziran 2015 Çarşamba

Suriye’de Hums kentinde cihatçı grupların esir aldıkları bir askeri, elleri arkasından bağlı halde kafasını kaldırıma dayamaları ve eline pala tutuşturdukları bir çocuğa tekbir sesleri eşliğinde defalarca vurarak kafasını kestirmelerinin görüntülerini Aralık 2012’de izlemiştim. Aradan 2.5 yıl geçmiş... O gün bugündür Suriye’den vahşet görüntülerini izlememeye gayret ederim. Suriye, çatışan tarafların insanlığının sıfırlandığı diyar benim için. Yapılacak tek bir şey var. Her ne pahasına olursa her türlü siyasi çıkardan azade biçimde barış, barış, barış aramaktan vazgeçmemek. Kim barıştan, uzlaşmadan söz ediyor, kim barışı ve uzlaşmayı reddedip intikam arayışıyla koşullar koyuyor, iyi idrak etmek…

***

Yıllardır tek yapılan binbir türlü yalan dolanla savaşın değirmenine su taşınması. Maalesef Türkiye ile Körfez’deki Sünni monarşileriyle başta ABD ve Fransa olmak üzere uluslararası güçlerin kendi çıkarları ve rejim değişikliği emelleriyle derinden dahli bulunduğu ortaya serilen rezil bir savaş bu. Cumhuriyet’in halka haber verme sorumluluğunu yerine getirerek yayımladığı “silah yüklü TIR”ların görüntüleri de bu rezil savaşın bir parçası. İnkârlar ve inkârların üslubu hakikat olduklarının adeta ispatı.
Uluslararası hukuk son tahlilde maalesef “kazananların/güçlülerin” üzerinde kuruluyor. Onların tarihin o anındaki çıkarlarına göre şekilleniyor. Buna rağmen 21. yüzyılda Ortadoğu’da kâbusu yaratanların hesap vereceği günler de gelecek umarız.

***

BM’nin 2011 Ağustos’unda kurduğu araştırma komisyonu çalışıyor. İnsan hakları örgütleri çatışmanın tek taraflı olduğuna dair “masalsı” anlatımlarını bırakalı çok oldu. İki tarafı da belgeliyorlar. Uluslararası planda “muteber” bulunmayan Suriye yönetimi hakkında çok itham var. En çok İslamcı grupların kalabalık kent ve kasabalardaki gerilla savaşına karşı girişilen ayrım gözetmeyen bombalamalar ile hapishanelerdeki işkenceler. IŞİD’in vahşeti ise belgeye, kanıta mahal bırakmıyor.
Uzunca süredir IŞİD ile zihniyeti taşıyan El Kaide’nin kolu Nusra Cephesi ile türevi silahlı İslamcı grupların kirli çamaşırları da sayılır oldu. Salt öldürdüğü Suriye askerinin ciğerini yiyerek “dünyaya mal olmuş” Faruk Tugayları komutanı Halid el Hamad’den söz etmiyorum. İslamcı grupların kent merkezlerine savurdukları “cehennem topları” da anılıyor, klor gazı kullanımları da, adam kaçırmaları da, şeriat yasaları uyarınca yerel nüfusu dehşete düşüren infazları da, çarmıha gerilen çocuklar da, Lazkiye kırsalındaki köylerdeki katliamları da. Hâlâ 25 Mayıs 2012’de İslamcı grupların Annan Planı’nı engellemek için kadın çoluk çocuk demeden insan kestiği Hule katliamı ile ilgili yalanlar da yayılabiliyor. Günü gelir iyice ortaya serilir...

***

Sonra işin kimyasal silah kısmı var. Ünlü gazeteci Seymour Hersh’ün maalesef Türkiye’yi işaret ettiği, asıl eski Suudi istihbarat şefi Prens Bendar ile Katar şeyhliğinin baş müsebbipleri olduğunu düşündüğüm ABD’yi askeri müdahaleye zorlama amaçlı Şam kırsalındaki kimyasal silahlı saldırı var. Katar’ın parayı bastırıp çıkarttığı raporu kimse “yemedi”. Bir türlü kime mal edileceği kesinleştirilemedi. Rusya’nın devreye girmesiyle ve Obama’nın zorla savaşa sokulmak istediğini anlamasıyla uzlaşma bulunup üstü örtüldü. Şimdilik sadece BBC muhabiri James Reynolds sayesinde ÖSO’cuların Türkiye-Suriye sınırında kimyasal maddeli bomba atölyelerini biliyoruz. Yahut BM soruşturmacısı Carla del Ponte’nin 2013’te muhaliflere atfettiği sarin gazı kullanımı iddiası ki, LiveLeaks’te arayan oturup izleyebiliyor!

***

Hafızamızı zorlasak daha ne vakalar sayarız. Suriye’deki kirli savaşta kim ölür, kim kalır, orası son derece meçhul. Suriye yönetiminin BM Güvenlik Konseyi’nde komşularına yönelik kayda geçirdiği “terör gruplarına destek” şikâyeti sonuca varır mı, varmaz mı, orası da öyle. Bildiğimiz, birilerinin bir yerlerde başka başka görüntüler, başka başka kanıtlar biriktirdiği… Bildiğimiz, en çok da yarası olanların gocunacağı…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD’de darbe tehdidi 7 Eylül 2018
Zaharçenko darbesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları