Lied söylemenin ayrıcalığı

15 Ocak 2014 Çarşamba

Antonio Pirolli yönetimindeki İDSO İstanbul’da çok çalınmayan türde, ağırbaşlı bir program hazırlamıştı

Kış ortasında bize festival coşkusu yaşattığı için İşsanat’a teşekkür ediyoruz. Istanbul’a dünyanın en ünlü topluluk ve solistlerini getiriyor. Geçen hafta dünyaca ünlü kemancı Joshua Bell’in solistliğinde ve yönetiminde tarihi İngiliz topluluğu Academy of St. Martin in the Fields’i dinledik.
Joshua Bell, elindeki Stradivarius’un altınçağı kemanıyla yağ gibi çalabiliyor ama becerisine güvenerek tempoları da çok hızlandırabiliyor. J.S. Bach’ın ünlü Chaconne’unu özgün yazısıyla, eşliksiz dinlemeyi yeğ tutardım. Beethoven’in Eroica senfonisine taze bir soluk getirdi ama topluluğu birinci rahleden yönetirken bedeninin abartılı devinimi gözünü kapatmayan dinleyici için yorucuydu. Gelecek Çarşamba İşSanat’taki Shlomo Mintz, Itamar Golan ve Dmitry Yablonsky gibi dev sanatçıların triosunu merakla bekliyoruz.
Geçen hafta Zorlu Center’da dinlediğim İDSO konseri aynı geceki BİFO’nun yeni yıl konseriyle örtüştü, dolayısıyla soprano Çiğdem Soyarslan’ı kaçırmış oldum. Antonio Pirolli yönetimindeki İDSO ise İstanbul’da çok çalınmayan türde, ağırbaşlı bir program hazırlamıştı: Soprano Deniz Yetim, Wagner’in Wesendonck liedlerinde ve Mahler’in 4. Senfonisi’nde koyu ses rengi, abartısız dinamikleri, güzel legatolarıyla (bağlı söyleme) lied sanatındaki bilge yorumculuğunu kanıtladı. İstanbul Devlet Operası’nın kadrosunda yer alan ve Güzin Gürel ile çalışan sanatçı gelecek ay Bakû’da Tosca söyleyecek. Sonra da dünyanın en büyük yarışmalarına hazırlanıyor. Yolu açık olsun. Şef Pirolli’nin bilge yönetimiyle bu konserde 19. yüzyıl sonundaki Post-romantizmin derin havasını soluduk.
Bu kez Zorlu’daki büyük salonda biraz daha iyileştirilmiş bir akustik vardı, ses dağılmıyordu. Bu şanlı salonun teknik uzmanları mutlaka giderek elektronik akustikle doğal akustik arasında bir denge sağlayacaklar herhalde.

Borum’da bir oda topluluğu
Bodrum, artık birçok aydın kişinin yazlı kışlı oturduğu bir ilçe. Onlar da büyük kentlerdeki kültürel alışkanlıklarını her mevsim arıyan kişiler. Yaz aylarında konserler ve festivallerle çok hareket olsa da kışın ıssız kalıyordu. Şimdi Bodrum’da yeni bir girişim var: Belediye reisi Mehmet Kocadon’un himayesinde ve viyola sanatçısı Nadi Atasoy’un öncülüğünde bir oda orkestrasının tohumları atıldı.
Her ay Nurol Kültür Merkezi’nde, ünlü bir solistin katılımıyla düzenli konserler başladı. Kimi emekli, kimi aktif orkestracı olan üyeler giderek daha geniş bir kadro oluşturmayı, hatta ilerde bir senfoni kurmayı umuyorlar. Son konserin solisti flütçü Bülent Evcil topluluğun ve izleyicinin niteliğini övdü. Belediyeden de kadro sağlanırsa sanatçıların yeri sağlamlaşacak ve topluluk Bodrum’un zenginlikleri arasına katılacak.

>Soprano Deniz Yetim, Wagner’in Wesendonck liedlerinde ve Mahler’in 4. Senfonisi’nde koyu ses rengi, abartısız dinamikleri, güzel legatolarıyla lied sanatındaki bilge yorumculuğunu kanıtladı.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları