Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Suriye İzlenimlerim
Damascus
Çarşamba günü bir gazeteci ve medya görevlisi topluluğuyla Suriye’ye geldim.
Otuz yıl kadar önce Urfa-Ceylanpınar’da “Kara Çarşaflı Gelin” filmi çekilirken aziz ve sevgili dostum Bekir Yıldız’la sınır kenti Haseke’de geçirdiğimiz birkaç saat sayılmazsa bu komşu ülkeye ilk gelişim.
Sadece Suriye’ye değil bir Arap ülkesine ilk gelişim...
Yüzlerce yıllık ortak bir siyasal ve kültürel tarihe sahip olduğumuz Ortadoğu ülkeleriyle bunca uzak oluşumuz büyük bir çelişki.
Birçoğumuz, komşu Ortadoğu ülkelerinin haritadaki yerlerini bile doğru dürüst göz önünde canlandıramayız.
Kimilerimiz için ise bu komşuluk fikri “din kardeşliği” şablonundan öteye geçmez.
Oysa gerçek, her zaman ve her konuda olduğu gibi, herhangi bir şablondan çok daha karmaşık, somut ve zengin…
***
Gelmeden önce internette küçük bir gezinti yapmıştım.
Suriye’nin nüfusu 19 milyon kadar.
Şu anda bulunduğumuz başkent Şam’ın (Damascus) nüfusunun beş milyona yaklaştığı tahmin ediliyor.
Yazımın yayımlanacağı cumartesi günü gideceğimiz Halep ise az bir farkla başkenti izliyor.
Benim asıl ilgimi çeken, ‘Hıristiyan Arap’ların bu ülkede birkaç milyonluk bir nüfusa sahip olmaları...
İslamın doğduğu Ortadoğu coğrafyasında da milyonlarca Hıristiyan Arap bulunduğuna göre herhangi bir dinin bir ulusu ya da insanlığı temsil edemeyeceği çok açık…
Tutuculuğun sapkınlıktan başka bir şey olmadığının göstergelerinden biri de bu olsa gerek.
***
Perşembe günü ziyaret ettiğimiz Aramî kenti Malula’daki tarihî kilisede genç ve besbelli ki entelektüel papazın “kurban” konusunda söyledikleri -şu sıralarda bizim için de güncel olduğundan- ilginçti.
“Putperestler” kurban kanlarını tapınaklarında kuyu gibi bir yerde biriktirirlermiş.
Bu gelenek ve uygulama Hıristiyanlıkta da bir süre devam etmiş.
Papaz sözlerini bağlarken, bana kalırsa azıcık da “müstehzi”, Hıristiyanlıkta “kurban” geleneğinin büsbütün ortadan kalkmış olmasa da simgeleşerek ekmek ve şaraba dönüştüğünü söyledi…
İslamda da günün birinde şu ya da bu biçimde böyle bir simgeleştirme (bana kalırsa uygarlaşma) olgusu yaşanacak mıdır dersiniz?..
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun konuşma
- Özgür Özel'den 'atama' çıkışı
- Özgür Özel kutlama programında
- CHP'li vekilden Soma için flaş çağrı...
- Mine Esen'den anlamlı konuşma...
- Serra Menekay yazdı, Aysim Dolgun Ildız besteledi
- İşte Cumhuriyet'in tarihi
- Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri eylem yaptı
- Cumhuriyet 100 yaşında! İyi ki Cumhuriyet var
- Şişli'de Hıdırellez coşkuyla kutlandı
En Çok Okunan Haberler
- Yeni randevu sistemi pazartesi başlıyor
- 'Bir müddet sonra parti kurarlar bundan emin olun'
- Hafize Gaye Erkan geri dönüyor!
- Rabia Topuz, yoğun bakıma kaldırıldı
- Firmadan açıklama!
- İki tekstil devi konkordato talep etti!
- Eğitim-Bir-Sen’in paylaşımı tepki çekti!
- Sertab Erener yeniden Eurovision'da
- Mersin'de hasat başladı: 45 gün sürecek!
- Uçağı kadın pilotun indirdiği ortaya çıktı