Doktor görevde

20 Haziran 2015 Cumartesi

Sam Amca, Doktor Frankeştayn rolünü başarıyla sürdürüyor.
Ortadoğu’yu istikrarsızlaştırarak denetleme ve yönetme oyununda her yol geçerli.
Tıpkı Irak’ta olduğu gibi “demokratikleşme” masalı ile Suriye de karıştırıldı, şimdi üstüne tuz biber ekiliyor.
Laboratuvarında IŞİD canavarını yaratanın da ona karşı PYD’yi kullananın da aynı doktor olduğunun kanıtlarına tanıklık ediyoruz.
Arkadaşımız Sertaç Eş’in geçen hafta yazdığı haber ve gazetelerde yayımlanan artık anlamını yitirmiş Suriye-Türkiye sınırına ilişkin haritalar, tek bir gerçeği ortaya koyuyor:
Kobane ile Cezire bölgesini birleştiren PKK’nin Suriye kanadı PYD, önümüzdeki dönemde Kobane ile kontrolü altında bulunan Kilis’in güneyindeki Efrin bölgesini birleştirmek istiyormuş. Böylece PYD, birleştirdiği kantonlarla Hatay sınırına dayanmış.
Oraya kadar gelmişler madem, Hatay’da da bir kanton kursunlar, Irak’ın kuzeyinden bir uzun dille denize inmiş olurlar!
Geçmişte emperyalizme başkaldırmış bir halkın, 1 Mart tezkeresinde olduğu gibi ne zaman, ne yapacağı belli olmaz. Mandayı kabul etmiş bir Kürt koridoru, bölge için en uygunudur.

Demirel’den koalisyon üzerine
Geçen hafta yaşamını yitiren 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, dört ayrı koalisyon hükümetinde bakan ve Başbakan olarak görev almıştı.
Araştırmacı-yazar Muzaffer Ayhan Kara, “Türk Siyasal Yaşamında Koalisyon” adlı kitabına, Süleyman Demirel’in 1991’de kurulan DYP-SHP koalisyonu ile ilgili görüşlerini almış.
Türkiye’de siyasetin, ideolojilerden pragmatizme kaydığını dile getiriyor Demirel ve bu düşüncesini şöyle açıyor:
“Yani olayları bir kalıbın içerisinde değerlendirme yerine; bu nedir, nasıl çözülür, ne getirir, ne götürür, öyle yaparsanız ne olur, böyle yaparsanız ne olur gibi bir nüfuz ile olayların içine girebilmeyi gerektiriyor.
Demirel’in, onun bildik “Dün dündür, bugün bugündür” sözüyle de uyumlu bu yaklaşımı, bugün çeşitli partilerin yönetiminde olan siyasetçilerin çoğunluğu için daha da geçerli. Pragmatizm gereği, bir koalisyon kurmakta zorlanmayacaklardır.
Demirel’in bir başka değerlendirmesi de şöyle:
“Ortaklık sorumluluktan ortaklıksa, yetkide ortaklık ve her şeyi ortak götürmek asıldır. Koalisyon, uygar insanlar içindir. Uyum, uygar insanlar içindir. İtiş kakış istiyorsanız, itiş kakış çok kolaydır. Bütün mesele, birtakım sorunların etrafında itiş kakış çıkması ihtimali olması halinde dahi bir yöntem geliştirip onları çözebilmektir. Bu da açıklıkla mümkündür. Yani, o ortakların birbirine karşı dürüst, birbirine karşı açık, birbirine karşı içtenlikle bağlanmalarıyla mümkündür.”
Bugün Meclis’e giren 4 partinin yönetimlerini aklınıza getirin ve onlar arasında birbirine karşı içtenlikle bağlanabilecekleri bulun. Pragmatizmi önceleyerek tabii...
Kuşkusuz bağlanırlar gibi geliyor bize, bir sorun çıkmaz.

Ya Abdullah
Öyle anlaşılıyor ki, Türkiye’nin kurtuluşu iki Allah’ın kuluna kaldı.
Biri öç alırken öbürü gül bitirecek.

AKP-CHP olmasın
Bir grup CHP’li, geçen hafta ortasında partililere duyuru yaparak CHP’nin AKP ile koalisyon kurmasına karşı çıktılar. Onlara göre, AKP-CHP koalisyonunun tek anlamı vardı:
“Uygulanmakta olan ve başarılı olduğu sanılan ekonomik program AKP’nin özgün programı değil daha önceki Kemal Derviş’li koalisyonda uygulaması başlatılan küresel finans sistemi onaylı ekonomik programdır. Şimdi devreye sokulmak istenen eskinin devamı olabilecek bir programı hayata geçirmek için kurulacak yeni bir koalisyon; yani Kemal Derviş - Ali Babacan odaklı bir ekonomik program ortaklığı. Uluslararası sermaye ve siyasal çevreler, bunu da CHP üst yönetiminin ikna edilerek gerçekleştirilmesini öngörüyor.”
CHP Genel Merkezi ise bu duyurunun tam tersi bir görüntüye sahip...
Hangi parti ya da partilerle koalisyon olursa olsun hiç fark etmez, kırmızı plaka için hazırlanan hazırlanana...
Hiç kuşkusuz, bakanlık hazırlığı yapanların tek amaçları var: Ülkeyi hükümetsiz bırakmamak!

YKKED’de yeni yönetim
Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED) Genel Kurulu geçen hafta coşkulu bir havada ve yoğun katılımla gerçekleşti.
Toplantıda, yurdun her köşesinde örgütlü laik, demokratik, bilimsel karma eğitimden yana bir yapılanma üretme kararı alındı. 21 olan şube sayısını 30’a ve derneğin yayın organı “Yeniden İmece”nin okura ulaşma sayısının 4 bine çıkarılması öngörüldü. Önümüzdeki dönemden başlayarak üniversite öğrencilerine yönelik “YKKED-İmece Bursları” verilmesi konusunda da görüş birliğine varıldı.
Genel kurulda, YKKED Genel Başkanlığı’na içten ve başarılı çalışmaları ile tanınan Prof. Dr. Kemal Kocabaş yeniden seçilirken diğer yönetim kurulu üyeleri şu isimlerden oluştu:
Nilgün Erdem Arslantaş, Ali Umut Tokcan, Rıfat Güler, Gökhan Bal, İbrahim İncesu, Yavuz Anaç, Hüseyin Bozdağı ve Mustafa Özdemir.
YKKED’in yolu açık olsun.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları