Olaylar Ve Görüşler

Demokrasi Bloku: Yeni bir Türkiye arayışı

18 Ağustos 2015 Salı

İçeride ve dışarıda giderek yoğunlaşan bir savaş ortamına sürüklenen Türkiye’de son zamanlardaki tek umut verici ışık, savaşa karşı bir Barış Bloku’nun kurulması.

Siyasal partiler yanında 80 civarında STK’nin yer aldığı Barış Bloku’nun şimdi Demokrasi Bloku adı altında bir siyasal örgüt çatısı oluşturmaya çalıştığını Cumhuriyet’ten öğreniyoruz. Böyle bir hareket başarılı olursa, yeni bir Türkiye’nin temelleri bu platformda atılabilir.
Böyle bir oluşuma gereksinme olduğunu 12.08.2012 tarihinde Radikal 2’de yayımlanan yazımda dile getirmiştim. Şöyle yazmıştım:
“Siyasal iktidarın kendi ideolojisine uygun bir toplum yaratma pojesine karşı durmak... Yeni bir halk hareketi başlatmakla mümkün olabilir. Bu amaçla CHP siyasal iktidarın tahakkümüne karşı direnen gruplarla beraber bir ortak hareket platformu kurulması yolunda çaba göstermeli. Bu bir demokrasi ve özgürlük platformu olacak. Böyle bir platform içinde CHP eşit aktörlerden biri olarak kendi görüşlerini kabul ettirmek ... gibi bir amaç gütmemeli. Farklı görüşlere saygı göstererek, farklılıklar içinde birlik olarak ortak hareket edilmesini sağlamalı.”
Bu yazı yazıldığında, Gezi Direnişi olmamıştı. Gezi, Türkiye’de çok şeyi değiştirdi. Gezi sadece bir protesto hareketi değildi. Aynı zamanda yeni bir Türkiye arayışıydı. Ne var ki Gezi bir siyasal harekete dönüşmedi, süreklilik kazanmadı. Oysa, AKP’nin kurduğu hegemonyacı yapının ayakta kalmasının olanaksızlaştığı bir Türkiye’de, AKP sonrası dönemi düşünmeye, bu döneme ilişkin proje üretmeye gereksinim var.

Savaşın gölgesi
Savaşın gölgesinde yaşadığımız bugünlerde, savaş karşıtı bir blokun kurulması elbette çok önemli. Bu anlamsız savaşın, terör eylemlerinin, insan ölümlerinin, bombalamaların derhal durdurulması, yeni bir çözüm sürecinin başlaması gerekir. Bunun yanında AKP’nin demokrasiyle bağdaşmayan otoriter yönetimine karşı etkili bir toplumsal muhalefetin örgütlenmesi de önemli. Ama bunlar yeterli değil. Asıl üzerinde durulması gereken yeni bir düzenin inşası.

Ana hedef
Burada söz konusu olan bir restorasyon değil yeniden inşa. Temel sorun muhalefet stratejisinden yeniden inşa stratejisine geçilmesi. Kurulması tasarlanan Demokrasi Bloku’nun ana hedefi bu olmalı. Bu gerçekleşmezse marjinal bir girişim olarak kalmaya mahkûm olur.
Bu nedenle, Demokrasi Bloku’nu oluşturan bileşenleri birleştiren tek ortak nokta AKP’nin düzenine muhalefet olmamalı. Bunu aşarak demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi yeni bir Türkiye projesi üzerinde birleşmeleri önemli. Türkiye’de yeni bir demokrasiye, bir demokrasi devrimine gereksinim var. Demokrasi Bloku’nun böyle radikal bir dönüşümü gerçekleştirecek bir proje ile ortaya çıkması, kendisinin siyaset sahnesinde etkili bir aktör olmasına yol açacak.

Bir büyük ‘ütopya’
Demokrasi Bloku’nun topluma önerdiği, siyasal partiler tarafından önerilen bütüncül bir projeye dayanmayan sınırlı, pragmatik reformlardan farklı olmalı. Bir büyük “ütopya” niteliği taşımalı. Her toplumsal dönüşüm bir ütopyadan doğar.
Böyle bir demokrasi devrimini gerçekleştirecek ütopyanın oluşturulması elbette derin bir tartışma sürecini gerektirir. Karşıt görüşlerin ileri sürüldüğü bir tartışma ortamı çoğulcu bir demokrasinin vazgeçilmez koşulu.
Yeni Türkiye-demokrasi devrimi ütopyasının, insanların farklılıklarıyla eşit bir biçimde ve birlikte yaşamalarını sağlayan bir çoğulculuk anlayışına; iktidarı bürokratik bir merkezden yerel birimler aracılığı ile halka devreden bir katılımcılık anlayışına; özgürlüğü eşitlik ve tahakkümsüzlükle birleştiren bir özgürlük anlayışına; toplumun kenarında yaşayan dışlanmışları, ezilmişleri merkeze taşıyan, onlara öncelik veren bir toplumsal adalet anlayışına; kadını, çocuğu, yoksullukla mücadeleyi, çevreyi ön plana çıkaran bir insan hakları anlayışına; muhalefetin ve STK’lerin karar mekanizmalarına katılmalarına yer veren uzlaşıcı, saydam, hesap veren bir siyaset anlayışına dayanması gerekir.

Yeni bir heyecan
Büyük kitleleri harekete geçirerek iktidar yolunu açmak için mevcut sistemden, geleneksel siyaset yapma biçiminden bıkmış insanlara yeni bir heyecan vermek gerekiyor. Bu ise ancak halkın katılımıyla oluşturulacak radikal bir değişim projesiyle gerçekleştirilebilir.

Aktif yurttaşlık
Başka bir dünyanın, daha adil, daha barışçı, daha eşitlikçi, daha demokratik bir dünyanın mümkün olduğunu göstermek gerekli. Yeni bir demokrasi projesi halk tarafından yaratılmış bir proje olmalı. Öznesi halk olan bir projenin yukarıdan aşağı değil, tabandan yukarı çıkması büyük önem taşıyor.
Bunun için karşılıklı konuşma ve öğrenmeye dayanan bir iletişim kurmak gerek. Halkı siyasetin içine çekerek aktif bir yurttaşlık bilincinin uyandırılması radikal bir dönüşümün vazgeçilmez koşulu. Ancak böylelikle ütopyanın halk kitleleri tarafından benimsenmesi, umut vermesi sağlanabilir.
İçinde bulunduğumuz kriz, eskinin tükenmesi olduğu kadar, yeninin de doğum sancısı. Şimdi yeniyi inşa edecek yeni güçlere gereksinim var. Demokrasi Bloku bu bakımdan önemli.  

Rıza Türmen CHP İzmir Milletvekili



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları