Ayşe Yıldırım

Silvan’da gazeteci nasıl ‘avlanır’

08 Ekim 2015 Perşembe

Ensesinden tek kurşunla vurulmuştu caminin avlusunda. Emniyet müdürlüğü camiye 100 metre uzaklıktaydı ama polislerin gelmesi yarım saati buldu. Vatandaşlar Silvan Devlet Hastanesi’ne kaldırdılar Yaşar Parlak’ı. Orada da bir saat bekletildi. Diyarbakır’a sevk edildiğinde yolda kan kaybından öldü.
11 yıl önce bir ağustos günüydü. Geride bıraktığı 6 çocuğundan biri Ferhat’tı. Henüz 20 yaşındaydı Ferhat o zaman. 9 yaşından beri, 31 yıldır Silvan’da gazetecilik yapan babasının Silvan Mücadele gazetesine gidip geliyordu. Yolunda ilerlediği babası yerel gazetenin yanı sıra Milliyet, Hürriyet, Cumhuriyet, Yeni Haber, Günaydın, Bugün, Meydan ve Akşam için de çalışmıştı. Ferhat da bir dönem Star, Güneş, Akşam, Yeni Şafak için çalıştı.
Babasının ölümünün ardından Silvan Mücadele gazetesinin başına geçti. Bir yandan da ağabeyiyle birlikte cinayetin aydınlatılması için hukuk mücadelesi yürüttü. Başarabildi mi? Hayır.
11 yıl sonra yine bir ağustos günü Ferhat Parlak, bir dava için Silvan Adliyesi’ne gittiğinde hakkında yakalama kararı olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı.
O gözaltına alınırken zırhlı araçlar da evine ve gazete bürosuna doğru yola çıkıyordu. Evine ve gazetesine yapılan baskında bilgisayar, dergi, kitap, video kasetleri ve mesleğiyle ilgili birçok dokümana el konuldu. Zaten 10 gün önce de gazeteyle birlikte yürüttüğü internet sitesi kapatılmıştı.
“Örgüt üyeliği ve örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklanma talebiyle Silvan Sulh Ceza Mahkemesi’ne çıkarılan Parlak, yurtdışı yasağı ve denetim serbestliği kararıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Ancak savcı itiraz etti ve bu kez hakkında tutuklama kararı çıkarıldı.
Suçlama örgüt üyeliğiydi ama mahkemede suç delili olarak yaptığı haberlerden başka bir kanıt sunulmamıştı:
PKK-KCK yetkilileri Cemil Bayık, Murat Karayılan, Duran Kalkan ve Sabri Ok ile neden görüştün? Fotoğraf çektin mi? Kandil’e ne zaman gittin?
15 Ağustos’ta Silvan’da okunan “özerklik” açıklamasını neden haber yaptın, özerkliğin suç olduğunu bilmiyor muydun?
•YDGH üyeleri sana neden poz veriyorlar?
Silvan’da hendekler açılıp barikatlar kurulurken neden güvenlik güçlerine haber vermedin?
Fermander Egid kitabında Mahsun Korkmaz’a neden “diriliş komutanı” dedin?
YDGH üyeleri caminin hoparlöründen anons yaparken sen nasıl duydun?
Özel harekât polislerinin “halka küfür ettiği” haberini neden yazdın?
Ferhat Parlak kararın adil olmadığını düşündüğü için teslim olmadı. Avukatı Serhat Karaşin, “Açık bir gazetecilik faaliyeti nedeniyle suçlanıyor. Karara itiraz ettik” diyor ve ekliyor:
“Ferhat’a yöneltilen tüm suçlamalar basın kanununa göre gazetecilik faaliyetine giriyor. Hiçbiri suç değil, kaldı ki suç olsa bile TMK’ye göre propaganda faaliyeti sayılır ki onda da hükmün açıklanması geriye bırakılır.”
Ferhat’ın başına gelen susturulmak, sindirilmek, korkutulmak istenen tüm gazetecilere yönelik baskı çeşitlerinden biri sadece. İstanbul’da döver, dava açarsın, Güneydoğu’da başına silah dayar, tutuklarsın...
Ferhat’ın baba yadigârı 27 yıllık gazetesi Silvan Mücadele gazetesi ise onun yokluğunda yaşam savaşı veriyor.
Bugün Türkiye’de ekonomik baskılara, sansüre, dava ve ceza tehdidine karşın birçok gazete ve gazeteci yaşam savaşı veriyor. Geç de olsa kazanılacak bir savaş bu. Çünkü eninde sonunda, gerçeklerin ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır. Bu gerçeği de “gazeteci avlayarak” kimse engelleyememiş bugüne dek!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Son bir soru ve veda 13 Eylül 2018
Siyasal yangın 30 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları