Geleceksizleştirilen ülke...

30 Ekim 2015 Cuma

"Ne zaman ki tütün ekimi yasaklandı, Adıyaman geleceksizleştirildi. Gençliğin en çok geleceksizleştirildiği, işsiz bırakıldığı illerden biri. Çay kahvede 1 lira, Dokumacılar’ınki benzeri çay ocaklarında 25 kuruş...
IŞİD’e Adıyaman’dan bu kadar fazla katılımın nedeni soruluyor CNNTürk’teki Tarafsız Bölge’de Sırrı Süreyya Önder’e... Yukarıdaki yanıtı veriyor. Doğru mu? Doğru... Üstelik sadece Adıyaman’ın değil artık tüm Türkiye’nin sorunu.
92. yılını buruk kutladığımız, 2 gün sonraki genel seçimlerde bir kez daha ülkenin geleceğinin oylanacağı Türkiye’nin belki de en yaşamsal sorunu “geleceksizleştirilmiş gençlik”. Şöyle bir üst siyasetten, polemiklerden kafa kaldırıp, gençler ne yapıyorlar, neden işsizler, iş bulamayanlar ne yapıyorlar, aldıkları eğitim onları yaşama hazırlıyor mu, mutlular mı, gelecek planları ne gibi soruları tartışsak ve yanıtların üzerinde yoğunlaşılabilse bugün Türkiye çok çok farklı olurdu.
Bugün resmi rakamlara göre 1524 yaş arası genç işsizliği yüzde 18.6. 2014 rakamlarına bakıyorum yüzde 17.9’muş. Daha da artmış. Ancak gerçek işsizlik çok daha fazla. Eğitimli genç işsiz oranı ise yüzde 30’lara ulaşmış durumda. Gençler her durumda mutsuz, umutsuz, hedefsiz... Gençler geleceksiz... Hal böyle olunca motivasyon ya din oluyor, ya milliyetçilikya cemaatçilik... Ötesi yok. Bir şeyler vaat edebilen onları kendi cephesine kolaylıkla çekebiliyor. En azından, “işe yarama”, “ait olma” gibi duyguları tatmin ediliyor.
Neticede, Türkiye’nin çatışmacı siyasi ikliminde “geleceksizlik hali” kimilerinin hayli işine yarıyor.
7 Haziran seçimleri için gittiğim Uşak’ta gençlerde intihar oranının yüksekliğini öğrendiğimde şaşırmıştım.. İç Ege’nin zengin sayılan kentlerinden biri, ancak gençleri mutsuz, hedefsiz... “Mecburiyet” adını verdikleri tek bir caddeye sıkışan yaşamlar... Uşak sadece bir örnek. Emin olun ülkenin her tarafında “kıstırılmışlık hissi” aynı. Kızlar, erkekler... İstisnasız hepsi de ilk fırsat bulduklarında yaşadıkları kenti terk etmek arzusunda... Neden sorusuna verdikleri yanıt, “Sıkıcı, fazla yapacak şey yok, istediğim iş burada yok, büyük kentte alternatif daha fazla.
12 yıl önce AKP ilk iktidara geldiğinde ilkokula yeni başlayan bir çocuk bugün 19 yaşında bir genç...
12 yıl boyunca tek başına iktidar olan bir partinin şekillendirdiği bir gençlik bu.Önce bunu saptayalım, ötesi yok...
Geçen hafta University of CaliforniaBerkeley’den, din, sekülerizm ve toplumsal cinsiyet alanının en önemli düşünür ve araştırmacılarından antropolog Prof. Saba Mahmood, Boğaziçi Üniversitesi’nin davetlisi olarak İstanbul’daydı. Yaptığımız sohbette İran’da bile devletin en ön plana artık ülkenin geleceğini aldığını, eğitime, genç nesline ve kadına bu açıdan ciddi yatırım yapıldığını anlattı.
2 gün sonra sandığa gideceğiz. Tek başına iktidarını sürdürmek için her şeyi göze almış, yargıyı, medyayı bu uğurda bloke etmiş bir siyasi parti var karşımızda. Ve unutmayalım. Tek bir oyun bile son derece önemli var. Ve tabii oyların güvenliğinin de...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Biz modern insanlar... 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları