Doğan Satmış

Silivri toplantısı notları

16 Aralık 2015 Çarşamba

Cumhuriyet’in dünkü sabah toplantısını Silivri Cezaevi önünde yaptık. Sabah erkenden hepimiz bir midibise bindik, yollara düştük. Silivri Cezaevi önündeki iki büfe sağ olsunlar sandalyelereni, masalarını bize tahsis ettiler. Toplantı için çayları da yüzde 50 indirimle verdiler.

Çayların servisini, “Umut Nöbeti” için orada bulunan Sözcü gazetesinden meslektaşımız Özlem Gürses yaptı sağ olsun. Hava soğuk, ancak ortam çok sıcaktı. Arkadaşlarımız, günlük haberlerini şevkle sundular. Yerli ve yabancı meslektaşlarımız toplantımızı izledi.

İlk kez, rakiplerimizden haber gizlemeden, haber atlama telaşı olmadan rahat rahat konuştuk. Can Dündar ve Erdem Gül ile biz görüşemedik, gazeteyi temsilen Tahir Özyurtseven, Murat Sabuncu ve Tayfun Atay, içeri girdi, toplantının bir bölümü de Silivri Cezaevi’nde yapıldı. Dönüşte Aydın Engin, “Bu basın tarihinde bir ilk oldu, umarım son olur” dedi. Böylece Cumhuriyet, tarih yazdı, basın tarihine geçti. Cumhuriyet’e de bu yakışır.

 

Savaşı yaratan laiklik mi?

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, ABD’li bir heyeti kabul ederken, “Laiklik dünyayı savaşa soktu” demiş. Görmez’e göre, Fransız ihtilalinin ardından insanlık “başka” bir arayış içine girmiş, daha seküler (laik) bir dünya kurmayı tasarlamış.

Fakat sekülerizm dinlerden kaynaklanan şiddeti de geride bırakarak dünyayı topyekûn bir savaşın içine sokmuş. Başkan niye bu savaşları laikliğe bağlamış, pek belli değil. Çağdaş dünyada laiklik varsa, savaş azalıyor.

Dini devletle karıştıran ülkeler ise iflah olmuyor, kan gövdeyi götürüyor. Ama nedense başkan böyle düşünüyor.

 

 

Otobüslere panik butonu

Özgecan Aslan’ın vahşice öldürülmesinin ardından harekete geçen Mersin Büyükşehir Belediyesi, belediye otobüslerine panik butonları yerleştirdi. 250 panik butonu, her araca 3’er adet olmak üzere otobüslerin değişik yerlerinde. Butona basıldığı anda, giler, lokasyonu, plakası merkeze gidiyor. Ve durum en yakın trafik zabıta, polis imdat veya jandarmaya bildiriliyor. Türkiye’de güvenlik bu halde artık

 

 

Niran Ünsal’ın TRT’ye bedduası

Başını kapatınca uzun süre tartışılan şarkıcı Niran Ünsal, bir TV’ye çıktı, TRT’ye verdi veriştirdi:

“TRT’ye de hakkımı helal etmiyorum. Annem de etmemişti. Benim 9 aydır iki projem bekletiliyor, saçma sapan sebeplerden dolayı. Hatta oradaki bir takım makam sahibi kişiler de ‘Niran Ünsal neden orada sahneye çıkıyor’ diyormuş.

Sizin bana bunu söylemeye ne hakkınız var? 25 insanın sorumluluğu var üzerimde. Siz kimsiniz Allah aşkına.” Bizim bildiğimiz, Niran Ünsal’ın başını kapatınca TRT’nin daha çok mazharına nail olacağıydı ama tam tersi oldu. TRT nasıl olur da Niran Ünsal’ı üzer, anlamadık gitti.

 

DÜZELTME VE CEVAP METNİ

Cumhuriyet Gazetesinin 15.10.2015 tarihli nüshasının 6. sayfasında “Yakaladık diyerek Davutoğlu’nu yanıltan kim?” başlığıyla yayınlanan yazıda müvekkilimizin kişilik haklarına, itibarına ve güvenilirliğine zarar veren GERÇEK DIŞI haber yapılmıştır.

Haberdeki saldırı olayının terör örgütleri tarafından gerçekleştirildiğine dair kuvvetli bir şüphe söz konusu olabilecekken ve savcılık makamlarınca buna yönelik araştırmalar hâlihazırda devam ederken hiçbir hukuki dayanağa dayandırılmadan saldırının müvekkilimizin sözde kumar borcu yüzünden gerçekleştirildiğinin aktarılması, müvekkilimiz bakımından kamuoyunda olumsuz algı yaratılarak zarar verme kastıyla hareket edildiğini göstermektedir.

Hiçbir hükme dayanmaksızın yayınlanan iftira içerikli, gerçek dışı, hukuka aykırı haber, müvekkilimizin itibiranı zedelediğinden anılan haberi yayınlayan yayın organı ve yetkilileri hakkında yasal başvuru yolları kullanılacaktır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Volkan nasıl patladı? 21 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları