Olaylar Ve Görüşler

Rusya’nın yeni düşmanı

04 Şubat 2016 Perşembe

Rusya yeni yılı, dışarıda Suriye’deki muhaliflerle, içeride de ekonomiyle savaşarak geçirecek. Ekonomistler, petrol fiyatlarına dayalı Rus ekonomisinin 2016 yılında enflasyondan kaçamayacağı inancında.

RBC haber ajansına açıklamalarda bulunan Uzman Ekonomist Yevgeni Nadorşin, yüksek enflasyondan dolayı piyasada talebin düşeceğini belirtiyor ve yüksek kredi şartları, düşen gelir ve ayrıca halkın birikimlerinin azalmış olmasının enflasyona etki edeceğini ekliyor. Rusya’nın bilinen bankalarından Zenith’in Analiz Bölüm Müdürü Vladimir Estifeev ise yatırımların düşüklüğüne değiniyor. Talep azlığı, şirketleri yatırımdan kaçmaya ve masrafları minimumda tutmaya yöneltiyor.

Rusya’ya karşı koz
ABD ve Rusya’nın, önce Ukrayna’da ardında da Suriye’de yaşadıkları menfaat çatışması devam ediyor. Bu mücadeleleri verebilmek için her şeyden önce güçlü bir ekonomiye ihtiyaç duyan Rusya’nın, bu konudaki son verileri endişe verici. 2016 Bütçesinde petrol varil fiyatını 50 dolar olarak öngören Rusya’nın, bugünlerde 28 -32 dolar arasında değişen petrol fiyatı dolayısıyla bütçe dengesinde zorlanacağı aşikâr. Ayrıca Rusya’nın Ukrayna politikaları dolayısıyla Batı tarafından başlatılan ekonomik yaptırımların süresinin uzatılmış olası işleri Rusya açısından daha zora sokuyor. Petrol fiyatlarının düşüşü ve Rusya’ya karşı ekonomik yaptırımların aynı dönemde gerçekleşmesinin bir rastlantı olduğunu söylemek zor. ABD’nin, özellikle 2016’nın ilk haftalarında petrol fiyatlarını düşürmek için attığı adımlara dikkat edilir ise, bu şekilde Rus ekonomisine darbe vurmak istediği görülecektir.

Arkadaki isim
Petrol fiyatlarının böylesine kolay kontrol edilemeyeceğini düşünenlerin, ABD’nin Irak müdahalesi sonrası petrolün varil fiyatının 110 dolara çıktığını hatırlaması gerekir. Piyasadaki her ürün gibi arz talep dengesi petrolün fiyatını belirlemektedir. Şu anda petrolün ciddi düşüşünün ardında da, piyasaya ihtiyaçtan fazla petrol sürülmesi yatmaktadır. ABD, 40 yıldır devam etmekte olan yurtdışına petrol satışı yasağını kongrenin onayı ile sürpriz bir şekilde kaldırdı ve yasağın kalkması sonrası ilk satışını ocak ortasında gerçekleştirdi.
ABD’nin kendi petrolünü, petrol 110 iken satmayıp, fiyatı 30 doların altına düşünce satmaya başlaması bir tacir için anlaması zor ama bir ekonomist için amacı belli net bir adım. Petrol fiyatlarını düşürmek için bu adımla yetinmeyen ABD, aynı hafta dünyanın en büyük petrol rezervlerinden birine sahip olan İran’a karşı 15 yıldır uygulanmakta olan petrol ambargosunu kaldırdı.
İran, yurtdışına petrol satma hakkı kazanmasının karşılığı olarak nükleer programını Batı kontrolüne açtı. Elbette ki, İran’ın nükleer programı yıllardır kontrol edilmek isteniyordu ancak bu antlaşmanın bütün ambargoyu kaldırmak değil de yalnızca petrol satışını içermesi ve zamanlaması önemli. İran henüz satışa başlamadan, bu antlaşmanın haberi bile, petrol fiyatını düşürmeye başladı.

Alım gücü azalıyor
Rublenin ciddi değer kaybı ile Rusya’nın alım gücü azalmakta. Ancak rublenin düşüşünün Rusya’yı askeri harcamalarda kısıtlamaya yönelteceğini söylemek şimdilik çok düşük bir ihtimal. Süreç bu şekilde devam eder ise muhtemel ki, Rusya fakirleşecek ancak ülkede 15 yıldır liderliğini sürdürmekte olan Putin, ekonomi sebebiyle Suriye ve Ukrayna’da bir değişikliğe gitmeyecektir. Günden güne değişen verilere göre Rusya’nın politikasında değişiklik yapması her zaman mümkün ancak bunun kararında ekonominin etkisi, en azından 2016 itibarıyla olmayacaktır. Rusya muhtemelen dış borç yapmayı, geri adım atmaya tercih edecektir.
Yokluk kavramı Ruslar için Sovyetler Birliği döneminden gelen bir alışılmışlık. Halk enflasyon ile mücadele ederken yine Sovyetler Birliği döneminde yerleşmiş bir başka alışkanlığın etkisi ile muhtemelen yönetime karşı bir ciddi bir serzenişte bulunmayacaktır. Rus ekonomisine karşı atılan bu adımların etkileri elbet ki, uzun vadede sonuç vermesi planlanarak atılmış adımlar. Bu durumun mevcut Ukrayna ve Suriye krizlerine etkisi pek olmayacak olsa da, Rusya’nın bir başka ülkede atacağı adımı, ciddi olarak düşünmesine sebep olacağını söylemek mümkün. ABD’nin, 2016’nın ilk haftalarında petrol fiyatlarını düşürmek için attığı adımlara dikkat edildiginde Rus ekonomisine darbe vurmak istediği görülecektir.

EFE TANAY
Avukat - Rusya



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları