Susuzluk

08 Mart 2014 Cumartesi

Su politikaları uzmanı Dursun Yıldız uyarıyor:
“Olağanüstü bir durum olup bundan sonra düşen yağış miktarı artmazsa meteorolojik kuraklık hidrolojik kuraklığa ve tarımsal kuraklığa dönüşür. Yağışlar 2006-2007 kurak döneminden yüzde 25 daha az. Bu da durumun ciddiyetini gösteriyor.”
Peki ne yapmalı? Dursun Yıldız’a göre, bugün için alınacak önlemler, suyu kentlerde ve tarımda programa bağlamak ile sınırlı. Kriz aşamasına geçilecek olursa da geçici çözüm, “havzalararası su takviyesi ve kentlerde şebekeye deniz suyunun basılması” gibi görünüyor. Asıl çözüm ise “kısıtlı su temin programı ve tarımsal kuraklık eylem planı”nın uygulamasına geçilmesinde. Yıldız, iklim değişikliğinin giderek etkili olacağını, bugünden önlem alınmazsa büyük sosyal ve ekonomik sorunlarla karşılacağını söylüyor ve ekliyor:
“Şimdiden su kaynakları tahsisi konusunda ulusal merkezi planın yapılması şart. Suda oluşan sıkıntılar daha önce de görüldüğü gibi toplumun ambalajlı su sektörüne yönelmesine neden oluyor. Bu durumda toplumun gelir düzeyi düşük olan kesimlerinin yeterli ihtiyacını ekonomik olarak karşılaması zor oluyor. Belediyelerdeki su hizmetleri yönetimi için bugünden sürdürülebilir politikalar oluşturulmazsa yakın gelecekte bütün şehirlerde su idarelerinin suyu en düşük hane halkı gelirine uygun bir şekilde temin etmesi zor olacaktır.”
Bu gidişle yoksullar, açlıkla yetinmeyecekler. Susuz da kalacaklar!

Ceza
Yasası geçti, demokratikleştik: Artık yaşam biçimine karışanlara ceza verilecek.
Örneğin, çalıp çırpma adamın yaşam biçimi. Çoluk çocuk, kız kızan, ailecek hırsızlık yapıyorlar. İnancı bu, aklı fikri bunda... Ona “Yapma etme, onun bunun malını yeme, paraları cebe indirme. Hırsızlık düşünme” diyemeyeceksiniz. Basacaklar cezayı.

Oyun
Telefonda soruyor:
“Biz Yargıtay ile oynamış mıydık?” Ülkede oynamadık yer bıraktınız mı ki?  

Çiftlik
Padişah, AOÇ’de saray yaptırıyordu ki, Ankara 11. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurdu. Mahkemenin kararında, saray için sit alanının nasıl değiştirildiği açık seçik yazılmış:
“Tarihi sit statüsü ile ilgili olarak herhangi bir inceleme, araştırma, konunun uzmanlarından görüş alma gibi bir ön hazırlığa girişilmediği... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na alanın tarihi sit statüsünün kaldırılması yönünde teklifte bulunurken herhangi bir gerekçeye yer verilmediği... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nca da tarihi sit statüsü ile ilgili olarak herhangi bir araştırma, inceleme, yerinde değerlendirme gibi bir hazırlığa girişilmediği...”
Padişah, mahkeme kararı filan dinlemiyor. “Güçleri yetiyorsa yıksınlar. Yürütmeyi durdurdular, bu binayı durduramayacaklar. Açılışını da yapacağım” diyor.
AOÇ’yi perişan ettiler, köstebek yuvasından beter ettiler. Tanınmaz hale getirdiler. Niye? Adında “Atatürk” var çünkü. Atatürk, orayı halka bağışlamış çünkü... Asıl amaç, Atatürk’ten intikam almak!

Hangisi?
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hem “Başbakan’ın namusuna kefiliz” diyor, hem de “Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz” diyor.
Recep Tayyip Erdoğan’ın 2006’da verdiği mal beyanına göre, servetinin toplam değeri 1 trilyon 670 milyar liraydı. Okuduklarımıza göre, telefonda oğlu demiş ki:
“Bir 30 milyon Avro gibi bir miktar daha var, eritemedik henüz.”
Yalnızca eritilemeyen bölüm, 90 trilyon. Yani, 2006’daki değerin 90 katı.
Eğer öyleyse, Arınç kefaleti ödeyebilecek mi?

Haziran direnişinde içinde bira içildiği uydurmacası ile ünlü Dolmabahçe Bezmi Âlem Camisi’ne Nisan 1946’da çekilen mahya.
ABD’nin Missouri
zırhlısı İstanbul’a gelmiş, “Welcome” (Hoş geldiniz) mahyası ile Amerikan askerlerini “en kalbi duygularımız ve muhabbetle” kucaklıyoruz.

Manisa’da Durum
Özgür Özel, CHP’den belediye başkan adayı olmadan önce Manisa’da AKP ile CHP arasında yaklaşık 18 puan vardı. Özel’in kampanyaya başlamasıyla birlikte AKP, CHP’nin soluğunu ensesinde hisseder oldu. Aradaki puan farkı 2’ye düştü. Özgür Özel, para harcama konusunda AKP ve MHP’nin yanına yaklaşamıyor ama emek yoğun bir kampanya yürütüyor:
“İlçeleri tek tek dolaşıyoruz. Her gece 15 köyde konuşma, beldelerde günde en az iki-üç miting yapıyoruz. CHP Salihli’de, AKP Aksihar’da, MHP de Manisa merkezde güçlüydü. Bu tablo değişmeye başladı. Salihli’de belediyemiz, memnuniyet anketlerinde yüzde 80 ile tartışmasız önde. Akhisar’da AKP’yi, Manisa merkezde de MHP’yi zorlamaya başladık.”
Manisa’da belediye başkan adaylarını örgütünden seçen, uzlaşı ve önseçim ile belirleyen CHP kavgasız dövüşsüz seçime giriyor. Özgür Özel, canını dişine taktı çalışıyor. Mart sonunda ipi göğüsleyebilir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları