Sıkışmış PKK’ye destek

17 Mart 2016 Perşembe

Ortadoğu ve de Türkiye’de ortalık toz duman.
Eskiden ulusal düzeyde ele aldığımız kimi olaylar artık uluslararası plana yansımış durumda. Kürt ve PKK sorunu da bunlar arasında. Bölgedeki son gelişmelerin PKK ile PYD’ye avantaj sağladığı, bunda da Suriye’de şeriatçı muhalefeti destekleyen ve IŞİD ile benzerleri karşısında alanda savaş veren seküler tek alternatif olarak Kürtleri bırakan AKP’nin yanlışta direnmesinin etkisi olduğu yadsınamaz.
Ayrıca, AKP iktidara geldiğinde operasyonel yeteneklerini büyük ölçüde yitirmiş, alan hâkimiyetini elinden kaçırmış olan PKK’nin, devletin “çözüm süreci” rehavetiyle, terörün, yeniden hazırlık eylemlerine seyirci kalması üzerine, baştan toparlanmasına göz yummasıyla yeniden güçlenmesi terör sorununun çözümü önündeki yeni güçlükler olarak kendini göstermiştir.
Özetle, terör ile mücadelede ve Kürt sorununun çözümünde, Türkiye büyük ölçüde iktidardan kaynaklanan yanlışların etkisiyle güç pozisyondadır.
PKK, Tayyip Bey iktidarının yanlışları sayesinde bazı üstünlükler sağlamış bulunuyor.
Buna karşılık, 2015’teki iki seçim ve sonrasında meydana gelen olaylar PKK’nin de sıkışmakta olduğunu ortaya koyuyor.

***

Hendekli terörlü, demokratik özerklik ilanı girişimleri, devletin içine itildiği “çözüm süreci aymazlığı”nın alanda PKK’ye sağladığı üstünlüğe karşın fiyaskoyla sonuçlanmıştır. Kırsalda TC’yi dize getiremeyen PKK terörü kentlere taşıyarak kayıpları arttırmakta, fakat istediği sonucu yine elde edememekte, amaçladığı toplu kalkışmayı gerçekleştirememiş, gerçekleştiremeyecek de görünmektedir.
Bunun nedeni, bu politikanın ülke ve bölge insanının desteğini elde edememiş olmasıdır. Son olaylar bunu açıkça göstermiştir.
Son iki seçimde HDP’nin önce yükselişi ve sonra da düşüşünün gösterdiği açık gerçek ise Türk olsun, Kürt olsun, insanların bir arada barışçıl çözümden yana olduklarını, ayrılıkçı terör politikalarını desteklemediklerini göstermiştir.
PKK’nin terörü kentlere kaydırma politikasının da, dehşetin boyutlarını büyütmesine karşın, TC’yi dize getirici bir sonuç veremeyeceği belli olmuştur.
Ayrıca sivil hedeflere yönelik terörün, dehşeti yaymanın yanı sıra doğurduğu bir başka sonuç da örgütün terörist iç yüzünün gittikçe daha açık biçimde ortaya çıkmasıdır.
Durum böyle olunca, her ne kadar, terör eylemlerinin dehşetinin doruk yaptığı bir ortamda söylendiğinde ilk bakışta biraz yadırgatıcı gibi görünse de PKK’nin artık inişinin belirtilerini ortaya seren, önemli bir dönüm noktasında olduğu ileri sürülebilir.
Şu anda taraflar arasında desteğe en fazla ihtiyaç duyan, akıllı politikalar ile daha da köşeye sıkıştırılabilecek olan PKK’dir.

***

Son günlerin gelişmeleri bize PKK’nin beklediği desteği, büyük ölçüde, Tayyip Bey’den almakta olduğunu gösteriyor.
Şu anda, şiddet politikalarına ülke ve bölge insanının desteğini kaybetmiş, sivillere yönelik iğrenç eylemleriyle terörist yanını ortaya koymuş ve topyekûn bir ayaklanmayı yaşama geçirme kabiliyeti olmadığı iyice belirginleşmiş PKK karşısında en yapılmayacak şey, bu hususları gözden kaçırtıp, örgütün amacının özgürlük mücadelesiymiş gibi algılanmasına neden olacak davranışlardır.
İşte, yeni terör tanımları getirerek, yeni yasaklar koyup, yeni tutuklamaların önünü açarak, “terörle mücadelede ya benden ya da terörden yanasın!” diyerek dünya ve ülke kamuoyunda terör ile özgürlük mücadelesinin birbirine karışacağı bir algıyı yaratan Tayyip Bey tam da bu yanlışı yapmaktadır.
Şiddet ve gerginlikten her daim yarar sağlayan Tayyip Bey bu sefer yanılmaktadır.
Nitekim Cemil Bayık olaya doğru teşhis koymuş ve mücadelelerinin Erdoğan’a karşı olduğunu söylerken, amacını demokrasi mücadelesi arkasına gizlemek yolunu tutmuştur.
Bu durumda söyleyin bakalım kim daha akıllı! Tayyip Erdoğan mı, Cemil Bayık mı?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları