Ulusal pişmanlık

28 Haziran 2016 Salı

Adam canhıraş biçimde yakınıyordu:
- Elim kırılaydı da ona oy vermeyeydim!
O sırada düşündüm, eğer Tanrı bütün verdiği oydan pişman seçmenlerin duasını kabul etseydi, Türkiye çolaklar ülkesi haline gelirdi.
23 Haziran halkoylamasında, AB’den ayrılma kararı veren İngiltere’nin durumu da aynen bu.
23 Haziran halkoylaması günüydü.
24 Haziran ise ulusal pişmanlık günü oldu.
İngiltere’de insanlar, hem yönetime, hem de AB’ye tepkiliydiler.
Yönetimin AB karşısında İngiltere’nin çıkarlarını yeterince savunamadığı, Brüksel’den alabileceklerini alamadığı, Brüksel’in de, İngiltere’den sağladığı gelirlere karşın Ada halkına yeterince kaynak ayırmadığı için (bu savın doğru olmadığı açıklandı) tepkiliydi İngilizler.
Bu tepki sandığa “AB’ye hayır” şeklinde yansıdı, sonuçta karar AB’den çıkış olarak tecelli etti.
Zaten Avro ve Schengen bölgesine dahil olmayan, İngiltere’nin şu aşamada AB’den ayrılması pek akıl kârı görünmüyordu ve nerelere kadar varacağı belli olmayan çok vahim sonuçlar doğurabilirdi. 23 Haziran’da ayrılık oyu verenlerin bir bölümü de, ertesi gün bu gerçeği görüp pişmanlıklarını dile getirdiler. Referandumun yenilenmesini talep eden pişmanlık dilekçesi imzacıları şimdiden 3 milyonu buldu

***

Hayır”cıların çoğunluğu almasına etken olan amillerden biri de, eski günlere duyulan özlemdi. Bu özlemin peşinde koşanlar, hemen gördüler ki Avrupa’dan ayrılmak İskoçya ve K. İrlanda’nın da Avrupa’yı tercih etmeleriyle Birleşik Krallık’ın sonu olabilirdi. Avrupa’dan ayrılmak, İngiltere’de çeşitli kesimlerin ekonomik çıkarlarıyla da çelişmekteydi.
İngiliz seçmenin fazla düşünmeden aceleyle verdiği ayrılık kararı, Avrupa’nın çekirdeğini oluşturan “Altılar” toplantısında da, aynı duygusal acelecilikle karşılandı. Yuvayı terk etmek isteyen, doğrusu birliktelik konusunda hiçbir zaman da fazla gönüllü davranmayan, eşin talebi hemen yanıtlandı:
- Gitmek mi istiyorsun ? Hay hay, yalnız sallanma hemen git! Çıkarken de arkandan kapıyı kapa!
Oysa İngiltere’nin ayrılması, yalnız kendisi için değil, AB açısından da nerelere varabileceği öngörülemeyen sonuçlar doğurabilecek, kıta Avrupa’sı ülkelerinde de AB’den ayrılma yanlılarının iştahını kabartabilecekti.
Nitekim AB’nin ana dayanaklardan birini oluşturan Fransa’da, Ulusal Cephe’nin pek hünerli lideri Marine Le Pen bu isteği dillendiriyordu.

***

İngiliz halkoylaması, ülkedeki bütün siyasi partileri karıştırdı, Cameron istifa ederken, İşçi Partisi Başkanı’nın da istifası istendi.
Kabul etmek gerekir ki karşı karşıya bulunulan durum, hazır formülleri geçersiz kılar yapıda. Ergin Yıldızoğlu işçi sınıfının tepkisinden söz ederken, “işçi sınıfının hangi kesiminin tepkisi” diye soruyor ve Londra, Manchester, Liverpool, Leeds, Bristol gibi “yeni” işçi sınıfının ağırlıklı olarak kalmaktan yana oy kullanırken eski sanayi kasabalarında Brexit, taraflılarının çoğunlukta olduğunu belirtiyordu.
İngiltere önemli bir sorununu halkoyuna sundu. Halk oyunu verdi, sonuç çözüm yerine daha büyük bir belirsizlik, ferahlama yerine büyük bir pişmanlık oldu.
Kısacası mevcut siyasal yapılanmalar ve programlar günün gerçekleri karşısında yetersiz kaldı. Durum diğer Avrupa ülkelerinin çoğunluğu için de aynı ve bunun nasıl aşılabileceği konusunda kimse bir şey söyleyememekte.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları