Olaylar Ve Görüşler

Sorumlu kim mi?

30 Haziran 2016 Perşembe

TSK, MİT ve Emniyet iktidarın emrindedir. Ama terör örgütlerinin kanlı saldırıları sürmektedir. Canlı bombalar, bomba yüklü araçlar patlamaktadır. İktidarın topu taca atma gayreti boşunadır, siyasal sorumluluk iktidardadır.

Ülkemizi on dört yıldır AKP iktidarı yönetiyor. Sürekli olarak tek başına iktidarlar! O halde TBMM’de güçlüler. Yürütme zaten ellerinde ve referandumlarla, yasal düzenlemelerle yargıda da etkinler. Beştepe’de oturan Cumhurbaşkanı da adeta partili cumhurbaşkanı gibi davranıyor. Devletin tüm kurumları da kontrollerinde hatta kadrolaşmalarla kendilerine bağlanmış vaziyette... Bürokrasi ellerinde... Kamuoyunu yönlendirmek için medya da ellerinde. Özetle her alanda güçlüler! Bu nedenle yaşadıklarımızın siyasal sorumlusu da kendileri olmalıdır. Sorumluyu başka yerde aramaya gerek yok.
Dış politika hataları
Yıllardır dış politikada hatalar yapan kendileridir. “Kardeşim Esad” döneminden, “Şam’da Emevi Camisi’nde namaz kılacağız” söylemi de kendilerinindir. Suriye’de Esad karşıtlarına destek olan da kendileridir. ÖSO, El Nusra ve IŞİD (DEAŞ) gibi örgütlerin Suriye’de ortaya çıkmasında da hatalı politikalar etkili olmuştur. Dünyanın çeşitli ülkelerinden IŞİD’e destek için gelenler ülkemiz üzerinden Suriye’ye rahatça geçebilmiştir. Sınırlarımız yolgeçen hanı olmuştur. IŞİD, ülkemizden kolayca militan devşirebilmiştir. IŞİD’li canlı bombalar ülkemizi kolayca eylem alanı yapabilmişlerdir. IŞİD militanları ülkemiz hastanelerinde tedavi olabilmişlerdir...
Güvende değiliz!
Ne İstanbul’da, ne Ankara’da ne de başka bir kentte artık insanlarımız güvende değildir. Hatalı Suriye politikası gibi hatalı başka politikalarda yıllardır sürdürülmüştür. “Oslo Tutanakları” örnektir. İmralı suyoluna çevrilmiştir. Habur görüntüleri ve sonrası yaşananlar vatandaşın yüreğini sızlatmıştır. Öcalan’ın mektubu Diyarbakır’da Nevruz’da okutulmuştur. Barzani ile Diyarbakır’da “megrimegri” türküsü eşliğinde yapılan şov unutulmamıştır. “Çözüm süreci” ve bu sürecin sonucu olarak imzalanan “Dolmabahçe mutabakatı” ortadadır. Süreç zarar görmesin diye valilere verilen talimatlar da bizzat en yetkili tarafından açıklanmıştır! Bu sürecin sonunda terör örgütünün kentlerimizi silah ve militan deposu yaptığı da bir gerçektir. Nitekim bu gerçek de itiraf edilmiştir!
Bu hatalı politikalar, daha sonra ülkemizde terör eylemleri olarak karşımıza çıkmıştır. Hem IŞİD terörü hem de PKK terörü kentlerimizde güvenliği tehdit eder olmuştur. Bombalar cirit atıyor!
Canlı bombalar, bomba yüklü araçlar ülkemizde cirit atıyor. Güneydoğu’da kentler savaş görüntülerini andıran bir mücadele ile “yeniden vatan yapılmaya” çalışılmaktadır! Son bir yılda verilen şehit sayısı ortadadır. Başta Ankara ve İstanbul olmak üzere neredeyse tüm kentler güvenli değildir. Son saldırı İstanbul Atatürk Havaalanı’na yapılmıştır. Onca güvenlik önlemine rağmen IŞİD canlı bombaları havaalanına girmiş ve eylem yapabilmişlerdir! Demek ki Başbakan’ın “Güvenlik açığımız yok” demesine rağmen ciddi bir güvenlik açığı vardır.
Siyasal sorumluluk
On dört yıldır ülkeyi tek başına AKP iktidarı yönetiyor. Yasama denetimleri altında, yürütme kendilerinde, yargı kontrol altında... TSK, MİT, Emniyet emrinizde... Bürokrasi bütünüyle yandaş olmuş. 5 Haziran 2015 tarihinden bugüne IŞİD ve PKK saldırıyor. Diyarbakır ile başladı saldırı ve 20 Temmuz 2015’te Suruç ile devam etti. 10 Ekim 2015’te Ankara Gar katliamı yaşandı. Sonra 12 Ocak 2016 Sultanahmet saldırısı yaşandı. 17 Şubat ve 13 Mart 2016’da Ankara saldırıları yaşandı. 19 Mart 2016 Taksim, 27 Nisan 2016 Bursa,1 Mayıs 2016 Gaziantep, 7 Haziran 2016 Vezneciler ve 28 Haziran Atatürk Havaalanı saldırısı yaşandı. Çok sayıda insanımız öldü ve yaralandı. Ve hatalı politikalarınızla kentlere inen terör örgütü ile Güneydoğu kentlerinde çatışmalar sürüyor. Neredeyse her gün şehit haberleri geliyor.
Doğrudan suçlu değilsiniz... Ama doğrudan sorumlu olan sizsiniz. Çünkü 14 yıldır iktidar sizsiniz. Siyasal sorumluluk size aittir. Halkın can güvenliğini sağlamak sizin sorumluluğunuzdadır.
İstifa yerine istifade
İngiliz Başbakanı Cameron, AB referandumundan sonra sorumluluk duyarak istifa kararı aldı. Bizdekiler ise nedense o sorumluluğu bir türlü duymamaktadır. İstifa yerine sürekli istifade mantığı geçerlidir! Oysa kral çıplaktır... 5 Haziran 2015 tarihinden bugüne tüm bombalı araçların ve canlı bombaların siyasal sorumluluğu iktidara aittir. Ülke yönetilememektedir. Zaten amaçları ülkeyi yönetmek değil, kendi siyasal anlayışlarına göre ülkeyi dönüştürmektir. Yaptıkları ve yapmak istedikleri de budur...

HİLMİ TAŞKIN
Eğitimci-Yazar



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları