Yolsuzlukla Mücadele Karnesi...

07 Mayıs 2014 Çarşamba

Atasözümüz “Bal tutan parmağını yalar” derse, iktidar gücünü elinde bulunduranlar ne yapmaz!
Türkiye’de hükümetlerin yolsuzluk karnesi genel olarak zayıftır. Hem hükümet içinde yolsuzluklara bulaşanların ayıklanması, hem de kamuoyuna mal olmuş iddiaların soruşturulması toplumu tatmin edecek bir seyir izlememiştir.
Geçen hükümetler döneminde de yolsuzluklarla mücadele ne yazık ki pazarlığa tabiydi! Eğer hükümette koalisyon partileri varsa bir kanattaki yolsuzluk öbür kanattakininkiyle karşılaştırılır, madem soruşturma açılıyor, herkes için açılsın denir, iş sulandırılırdı. Geçmişteki hükümetlerin birinde bir genel başkan yolsuzlukla suçlanınca Meclis’ten şu karar çıkmıştı:
Sadece mevcut genel başkanı değil, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde kurulmuş partilerin tüm genel başkanlarının mal varlığı araştırılsın.
Meclis bu işi olağanüstü ciddiye almış, 300’e yakın genel başkan saptayıp mal varlıklarını soruşturmuştu.
Tabii bir şey çıkmamıştı.

***

Önceki gün, AKP’nin iktidar dönemine ilişkin önemli bir dönüm noktasıydı. İktidarın dört bakanı hakkında birbirinden çok farklı yolsuzluk ve suiistimal iddiaları vardı.
Aklın yolu her bakan için ortaya atılan iddianın tek tek araştırılması, suçsuz olanların Meclis ve kamuoyu gözünde aklanması, şüpheli görülenlerin Yüce Divan’a sevk edilmesiydi.
Öncelikle vurgulamak gerekir ki, suçluluğu mahkeme kararıyla sabit olana dek herkes masumdur. Bu ilke elbette 4 eski bakan için de geçerlidir. 4 bakanın adil bir şekilde soruşturulması ve yargılanması hukukun aldığı onca yaranın bu süreçte tamir edilmesidir.
Ancak AKP hükümetinin takındığı tutum bu yönde olmadı. Hükümetin derdi, söz konusu bakanların aklanması ya da aklanmaması değil, AKP iktidarına yönelik herhangi bir olumsuzluğun gelmemesiydi. Hele Cumhurbaşkanlığı seçimi döneminde böyle bir şey Başbakan katında tahammül edilir gibi değildi. O yüzden de Başbakan bakanların istifasını isterken bütün sorumlulukların onlara ait olduğunu gösteren bir açıklamayla birlikte işlem yaptı.
Birbirinden çok farklı suçlamalarla karşı karşıya kalan 4 bakan, AKP politikalarının bir parçası olarak toplu halde soruşturulacak. Komisyonun çalışma dönemi yaz tatiline denk geldiği için 4 aylık süre de böylece geçirilecek.
Planlama bu.
Ne var ki 4 bakandan öte AKP iktidarı dönemi tıpkı dağılan ANAP gibi hukuk tanımazlıklarla ve talanla tarihe geçecek.

***

Gerçeği paylaşmak gerekirse AKP’nin başlıca güvencesi toplumun yolsuzluklar karşısındaki duyarsızlığı ve kabullenmişliği. Örneğin devletten 200 lira yardım alan bir kişi için devletin 200 milyar lira soyulması ciddi bir sorun değil. Bir başka deyişle o vatandaş için 200 lira 200 milyar liradan daha büyük.
Yolsuzluk tartışmalarını seçimler öncesinde de zaman zaman bu sütunlarda dile getirdik. Halkın şöyle bir ikilemde olduğunu vurguladık; bir tarafta hırsızlığa son derece duyarlı, her gelen siyasetçiyi ayakkabı kutusuyla karşılayan yurttaşlar, bir tarafta varsın çalsın, iş yapıyor ya, diyenler...
Hatta ikinci grubun daha ileri gittiğini, “çalıyorlar ama bizi de görüyorlar” dediğini bu sütunlarda paylaşmıştık.
Başta vurguladığımız gibi yolsuzluklarla mücadele karnemiz hükümetler olarak da, toplum olarak da zayıf.
Buna rağmen CHP’nin bu alanda sürdürdüğü mücadele gelecek kuşaklara daha güzel bir Türkiye bırakma yolunda umuttur...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları