Hikmet Çetinkaya

Cuntanın Başı Gülen mi?

10 Mayıs 2014 Cumartesi

Havuz medyası tam gaz gidiyor, bastırdıkça bastırıyor, manşetleri çakıyor:
“Yargı ve poliste bir cunta var!”
İyi var da kim bunlar?
Tevhit-Selam Örgütü üzerinden binlerce kişi yasadışı dinlenmiş...
Tamam!
Kim dinlemiş?
Avukat Cüneyt Toraman açıklamış...
“Paralel savcı ve polisler!”
Şunu açık açık söyle...
Polis ve yargıda örgütlenen cemaatçiler, yani Gülenciler değil mi?
Millet enayi değil, ad vereceksin, “Pensilvanya’daki kişi” demeyeceksin, eğer elinde belge varsa (neden olmasın, tüm istihbarat birimlerinin raporlarına ulaşır Başbakan), eğer suç oluşturan bir şey varsa yargıya gideceksin.
Görevlerinden alınan ve başka yerlere atanan savcılar, polis müdürleri var...
Ne yaptı siyasal iktidar şimdiye dek?
Hiçbir şey!
O zaman susun, toplumu ayrıştırmayın!
İktidar-cemaat ortaklığı döneminde “Kozmik Oda”ya girdiniz; şafak operasyonlarıyla muvazzaf komutanları, subayları, emekli askerleri gözaltına almadınız mı?
Aldınız!
Yargılamadınız mı?
Yargıladınız!
Kimdi özel yetkili savcılar, yargıçlar...
Ergenekon’da sanıkların tutuksuz yargılanmalarını isteyen yargıcı görevinden alan siz, şimdi “paralel yapı” deyip duruyorsunuz.
Avukatlar savcılığa suç duyurusunda bulunuyor!
Siz iktidarsınız, güçlüsünüz, elinizi kimse tutmuyor...
Cemaat size 17 Aralık’ta dokununca iş çığırından çıktı...
30 Mart da geçti...
Yerel seçimlerin galibi sizsiniz...
Ne bekliyorsunuz?

***

Neymiş neymiş?
Seçilmiş iktidar hedef alınmış, anayasal düzen yıkılmak istenmiş...
Kim yapıyor bunu arkadaş, kim?
İstanbul’dan, başka kentlerden atanan ya da görev yerleri değiştirilen polis müdürleri mi, yargıçlar mı, savcılar mı?
Özel yetkili mahkemeler kapandı...
Bak unutuyordum...
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç mı?
Şu paralelin başı Fethullah Gülen mi?
Şu cuntanın, haşhaşilerin, çetenin örgüt yapılanmasını ad ad yazın, yıllar önce yapıldığı gibi, Genelkurmay’ın aslanlı kapısında sivil bir kişiye dağıtın...
Unuttuk mu o günleri, Atabeyler, şu bu örgütlerini, Ergenekon, Balyoz, Odatv, Poyrazköy, Fuhuş, Casusluk, KCK, Devrimci Karargâh davalarını; toprak altından çıkarılan gıcır gıcır silahları, mermileri...
O zaman dinleyenler bugün toptan “haşhaşi-paralel” oldu!
Güldürmeyin insanı, dedim ya enayi değiliz...
Bir cunta varsa, başını, ortasını, sonunu çözersiniz...
Sürdüğünüz polisler, savcılar, yargıçlar görevlerinin başında...
Söyleyin bu kişiler yasadışı bir örgütün üyesi mi yoksa cemaate yakın kişiler mi?
Başbakan Erdoğan önceleri kimlere “efsane savcı”, “kahraman polis” diyordu, zırhlı aracını hangi özel yetkili savcıya göndermişti?
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Büyükanıt bir törende özel yetkili savcı Zekeriya Öz’ün elini sıkarken “Beni de tutuklayacak mısınız” diye sormamış mıydı?
Peki nerede o savcı şimdi?
Size göre haşhaşi...
Zekeriya Öz bir gün anılarını yazar, özel yetkili savcıların kimlerle birlikte çalıştıklarını anlatırsa bizim “havuz medyası” ne yapacak çok merak ediyorum.

***

40 yıllık o yapıyı kıramazsınız devletin kurum ve kuruluşlarından...
Hepsi üniversite bitirmiş, sınavla seçilmiş...
Yasadışı bir durum yok!
Yapılacak olan, demokrasi ve özgürlüklerin önünü açmak, “ılımlı İslam”ı bir kıyıya bırakıp, laik demokratik sistemi korumak...
Bu arada dindarlara sözüm yok!
Sözüm, dini siyasette araç olarak kullananlara!
Bir ülkede Ayasofya’yı cami yaparak din bezirgânlığı yapanlar, çağdaş bir eğitimi önemsesinler...
Demokrasi bireyin hayatıdır...
Hukuk ve adalet, gün gelir herkese gerekebilir!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları