Adalet... İşçiye de...

07 Temmuz 2017 Cuma

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’ın açıklamaları vahim. “Suriyeliler olmasa düz işçilik yapan yok; fabrikalar durur” diyor. Bu açıklamayı şöyle de okumak mümkün: “Çalışacak köle işçilere ihtiyaç var. İnşaat, tarım, tekstil, metal gibi vasıfsız işkollarında 10-20 TL’ye gündelikle çalışan Suriyeliler var. Dolayısıyla sesinizi kesin. Eğer siz bu rakamlara çalışmazsanız, çalışacak adam var.”
Bu, hem AKP’nin emeğe ve işçiye bakış açısını özetliyor hem de Türkiye’nin uluslararası iş bölümündeki yerini. Ağırlıklı olarak düşük ve orta teknoloji üzerine inşa edilmiş bir üretim yapımız var. İmalat sanayiinde yüksek teknoloji içerikli sektörlerin katma değer payı sadece yüzde 3.3, üretim değeri payı yüzde 2.2 ve tesis sayısı payı ise yüzde 0.3.
Veysi Kaynak’ın sözünü ettiği düz işçiliğin yapıldığı düşük teknoloji içerikli sektörlerin ekonomimizdeki payına bakalım bir de: Katma değer payı yüzde 39.6, üretim payı yüzde 39.4 ve tesis sayısı payı ise yüzde 61.4.
Bu ülkedeki tesislerin yüzde 61’inden bahsediyoruz. Sendikanın olmadığı, her şeyin patronun iki dudağının arasında belirlendiği bir yapı. Ucuza çalışacak Suriyeli işçi, patronun çalışana karşı sopası ve istediği gibi de kullanıyor. Zaten AB ile yapılan anlaşma da var. Mesleki eğitimi olmayan Suriyeliler 3 milyar Avro karşılığı sınırdan geri gönderildiler. Ailelerini geçindirmek için neredeyse karın tokluğuna her işi kabul edecek durumdalar.
Dedik ya, iktidarın emeğe bakış açısı bu. Rakamlar da doğruluyor, yerli yabancı işçi demeden.
Türkiye’de sadece geçen sene 96 göçmen işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmiş. 60’ı Suriyeli. Biraz da ölümlü iş kazalarına bütünsel bakalım... Bianet önemli bir çalışma yapıyor ve işçi ölümlerini aylık istatistikler halinde yayımlıyor. Bu haziran ayında 164 işçi yaşamını yitirdi. 2017’nin ilk 6 ayında yaşamını yitirenlerin sayısı 906.
Ölüm sebepleri: yüzde 26’sı trafik ve servis kazası; yüzde 16’sı ezilme, göçük; yüzde 16’sı düşme sonucu.
İşkollarına göre dağılımda başı tarım sektörü (yüzde 30 ile) çekmiş onu yüzde 22 ile inşaat sektörü izlemiş. Ölen işçilerin yüzde 91’i erkek yüzde 9’u kadın. Haziran ayında yaşamını kaybedenlerin 9’u çocuk ve 4’ü göçmen işçi olmuş. İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG), iş cinayetlerine dair 2002 ile 2016 tarihleri arasındaki verileri derlediği rapora göre ise en az 18 bin 500 işçi hayatını kaybetmiş.
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun 23 gündür sürdürdüğü ve katılımın çığ gibi arttığı Adalet Yürüyüşü “sömürülen emek” için de geçerli. Düşük ve orta-düşük teknoloji tuzağına saplanıp kalmış bir ülkenin ekonomik ve beşeri bilançosu bir anlamda bu yukarıda saydıklarım. Rekabetin emek maliyetinin düşürülmesi ile sağlandığı bir düzen.
Ortanın üstü ve yüksek teknolojili üretim yapısına geçiş bu sorunları da azaltacaktır emin olun. Ama şimdi diyeceksiniz: Bu ülkenin eğitim sistemi, kültürel yapısı cehaleti körükleyen bir yapı doğuruyor sürekli. Diplomalı ve diplomasız cahiller ordusu üretiyor. Bu beşeri yapı ile nasıl geçilir?
Yanıt: Doğru ve bütünlüklü bir kalkınma politikası ile istenirse pekâlâ geçilir. Sorun, bunun siyasi iktidarın asla öncelikleri arasında olmamasında. Kendi oy deposunu neden delmek istesin ki? 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Biz modern insanlar... 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları