Bayram şekeri tadında bir örnek: ÇEK

01 Eylül 2017 Cuma

Bugün Dünya Barış Günü ve de bayram... Hızla kirlenen bu dünyada ve tabii bu ülkede, giderek daralan kıskacı kırmanın bir yolu da birlik ve beraberlik ruhu, dayanışma... Bu doğrultuda iyi örneklerin, uygulamaların paylaşılması, çoğaltılması... CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Adalet Kurultayı’nın sonuç bildirgesinde kurultayın kolektif bir demokratik güç kazandırdığını belirterek “Bu düzen değişmelidir. Bu düzeni adalet ve huzur talebi ekseninde oluşacak kolektif demokratik güç değiştirecektir” dedi. “Kolektif demokratik güç” sözünün lafta kalmaması için ne gerekiyor peki?
Aslında bunun güzel ve anlamlı bir örneği, Kurultay’ın ‘Adalet ve Eğitim’ panelinde anlatıldı. Çağdaş Eğitim Kooperatifi (ÇEK) kurucularından Mümin Ceyhan 22 yıl önce Bursa’da imece usulü ile kurulan ve Türkiye’nin ilk ve tek eğitim kooperatifi olan başarılı modeli bizzat Kılıçdaroğlu’nun da dinlediği panelde paylaştı. Birkaç hafta önce Bursa’da hem ÇEK okullarını gezip hem de Ceyhan’la uzun sohbet etmiştik.
Türkiye’nin kooperatif geçmişi ne yazık ki kötü örneklerle dolu. Bu yüzden ÇEK’in başarısının anlatılması, paylaşılması gerekiyor.
Küçük birikimlerin büyük değerler oluşturduğu bir model kooperatifçilik. Eğitimde de kooperatifçilik uygulamaları Kanada, İspanya, İsrail gibi ülkelerde hayli yaygın. 1995 yılında Bursa’da 23 gönüllü tarafından kurulan, çağdaş, demokrat, dünyadaki eğitim ilkelerini takip etmeyi ve bilim ışığında eğitim vermeyi ilke edinmiş bir kurum. Özelliği kâr amacı gütmemesi, aldığını eğitim olarak geri vermesi. Aradan geçen 22 yılda üye sayısı 1700’ü aştı, 1 anaokulu, 1 ilköğretim okulu, 2 öğrenci yurdu var. 23 Eylül’de ise bir Anadolu ve bir de fen lisesi faaliyete geçiyor. Başarılı ve imkânı olmayan çocuklara kapılarını açan ÇEK, Köy Enstitülerinin çağdaş bir modeli gibi. 13 yıldan beri de Kır Çiçekleri adını verdikleri uygulama kapsamında civar köylerden kız çocuklarının eğitimlerini baştan sona üstleniyorlar.
Ceyhan’a bu kadar uzun yıl bu kadar başarılı bir modelin sürebilmesinin sırrını sorduğumda işaret ettiği ÇEK’in 10 maddelik anayasası oluyor. Burada da karşıma çok önemli bir madde çıkıyor: Yönetim ve denetim kurullarında görev alanlar, kooperatiften herhangi bir ad altında ücret almaz, ekonomik hiçbir ilişkiye giremez.
22 yıldan beri süregelen başarılı bir uygulama ÇEK. 4-5 bin kadar bağışçısı var. Villasını bağışlayan da oluyor ayda 100 lira veren emekli de. Kasada para artınca burs sayısı da artıyor, yeni okullar yapılıyor. Öğrencilerin yaklaşık yüzde 40’ı burslu. Ama okul ücreti de zaten hayli makul. Dediğimiz gibi ticari kâr kaygısı yok. Peki, neden Türkiye genelinde bu model örnek alınmasın. Yoksul köylerde bile imece usulü para toplanıp cami yapılıyorken..
Kurumda peş peşe 3 dönem başkanlık da yapmış olan Ceyhan’ın panelde dile getirdiği öneri anlamlı. 250 kadar CHP’li belediye var diyor. Hadi okul açmak zor diyelim. Belediye’nin göstereceği 500 metrekare imarlı bir alana 4-5 katlı yurt açmak işin en basiti. Kooperatif kurmak için 7 kişi gerekiyor yalnızca. Her il ya da ilçe de Eğitim Birliği Yasası’nı savunan 7 laik, toplum nezdinde itibarlı insan. O kadar. İlla herkesin CHPli olması gerekmiyor. Gerisini halkımız imece usulü ile yapabilir 250 yurt on binlerce genci barındırır, çağdaş bir eğitim felsefesi ile onları tanıştırır.
Herkese iyi bayramlar...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları