Provokasyon

21 Kasım 2017 Salı

Provokasyon eylemlerinin, provokatörlerin algılamamızdaki yeri, sözlük karşılığı “kışkırtma”dan çok daha olumsuz... Çünkü insanlık tarihi, hele de güçlülerin emperyal çıkarlar adına düzenledikleri kirli oyunlardaki provokasyon eylemleri, kanlı sonuçlarla kitlelerin canlarını yakmakta, insanlığın çoğunluğunun dünyalarını karartmaktadırlar ki.. Tarihi bilmesek de bilinçaltımıza kazınmış yaşanmışlıklar, acılar öylesine derindir ki..
Dahası provokasyonların ürünü tuzaklarda insanlıktan çıkma halleri öylesine ağırdır ki, tarihe yazılan her provokatif kanlı eylemin canını yaktığı toplumların bilinçlerine kazınan, silinmemiş acılarla hesaplaşma adına, çoğunlukla da çok haklı gelen tarihle hesaplaşma, hak arama adına sonraki kuşaklarda tersine provokasyonların tuzaklarına düşmemek çok zordur. Kişisel belleğimde Hitler katliamlarının kurbanı olmuş, ödenmiş bedellerin edebiyatı içinde büyümüş kuşaktan olarak, İsrail’in Ortadoğu, İslam dünyası içindeki kimi insanlıkla açıklanamayacak acımasız operasyonlarında acı acı düşünmüş, “Bedel ödemiş bir kültür, nasıl oluyor da başka inanç, halklara, aynı acımasızlıkla bedel ödetecek noktalara gelebiliyor” sorusuna yanıt bulamamışımdır.
Kuşkusuz benim insanlık ilişkileri içinde tanıdığım Yahudi dostlarıma saygım var. İsrail’e emperyal çıkarlar adına Ortadoğu’da biçilmiş kimi acımasız siyasal erki sorumluluğundaki kararlarda uzaktan yakından sorumlulukları söz konusu değil. Bölge barışı için zorlukları aşarak ortak savaşım veren İsrail ve Filistin barış örgütleri temsilcilerinin çabalarına tanık olmanın ötesinde, ödetilen bedellerin de tanıklığı bir köşe yazısına sığdırılamaz.
Sevgili İlhan Selçuk’un “Ermeni kırımı” başlıklı yazı analizi bana çok insancıl, doğru gelirken “Ermeni soykırımı” tanımını provokatif, hele de hiçbir suçları olmayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, Devleti’ne damga olarak yapıştırılmasını, iki ülke halklarına bedelleri olacak, ağır yeni bir provokatif tuzak aracı olarak görmüşümdür.

***

Uzatmadan, kültürler, ırklar, inançlar odaklı, İslam dünyası, Ortadoğu, yoksul güney dünyalarında çok daha ağırı oynanan, kaçınılmaz zengin kuzey dünyasına da ötekileştirmeler, kültürler çatışmaları olarak yansıyan provokasyonların dozu günümüz dünyasında çok daha acımasız boyutlarda... Nedeni çok çıplak; güçlüler arasında, zengin kuzey dünyasındaki iki kirli dünya savaşlarının caydırıcı, ders verici sonuçlarından sonra, kirli çıkarların kollanması adına yoksul güney dünyası üzerinden, taşeronlar eliyle, kuralsız düzenlerin kuralsız savaşlarının gündemde olduğu çarkların tuzağındayız..
3. dünya savaşı patladı, patlayacak deniliyor ya.. Patlamadan da milyarlarca dünyalıyı giderek aşağı çeken, kanlı, birbirinden kirli provokatif oyun içindeyiz.. Bilimsel teknolojik devrimlerde dev sıçramalarla, insanlığın çoğunluğu için bu kadar acılı, insanlık dışı yaşama, yüzlerle, binlerce yıl geriye püskürtülmüş kültür, inanç dünyasına çekilme nasıl olabilirdi?
Son haftanın gelişmeleri içinde, bizi en çok etkileyecek, çarpacak provokatif eylemlere bakmak yeterli.. NATO tatbikatındaki tuzak medyatik boyutu ile, Irak ve Suriye’deki ABD güdümlü ikiden çok daha fazla terör örgütünü hem çatıştırıp, hem de kendi silahları ile donatabilenleri en vahşi, sonuçlarıyla ileriye doğru da sıçrayacak boyutlarıyla ürkütücü..
Yazımı noktalarken İsmail Kahraman’ın yeniden seçilmesi yayına girdi. Kanlı Pazar, örgütlenmesini hiç unutmadım.. Bir gece önce saat ona doğru Cumhuriyet’in Cağaloğlu binasından ayrılıp köşeyi dönerken, İsmail Kahraman’ın başkanlığını yaptığı MTTB binasının önünden geçiyordum. Kamyonetlerden tornadan çıkmış sopalar boşaltılıyordu. Bütün bina ışık içindeydi. AKP’nin 16. yılına giren tüm liderlik kadroları Milli Görüş militanları olarak oradaydılar. Ancak biz işçilerin iş güvencesi Meclis oylamaları içinde, AKP’nin kuruluş projesine de tanıklık ettik. Fazilet içinden, Milli Görüş’ten koparak, Amerika’nın Irak işgali stratejik ortaklığını, desteği kabul etmiş olarak Gülen Cemaati ile İktidar ortaklığı projesine geçişi yaşadılar. Yine açık oy kullanarak sadece bir iki gün içinde sağlanmış anlaşma ile, iş güvencesi oylamasında Fazilet’ten kopuşlarını ilan ettiler.. Ak Parti’ye hayırlı olsun..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları