Mısır’da kanlı cuma

26 Kasım 2017 Pazar

Kanlı çarşaflara sarılmış ölüler...
Kendilerini en güvende hissettikleri bir çatının altında ibadet ederken delik deşik edilmişler.
4-5 arazi arabası, Sina Yarımadası’ndaki çölün ortasındaki camiyi sarıyor.
Önce içeriye bir bomba atıyorlar.
Sonra bombadan can havliyle kaçanları dışarda dört bir yandan çepeçevre tarayarak keklik gibi avlıyorlar.
Yaralıları taşımak için gelen ambulansların dahi üzerine ateş etmekten çekinmiyorlar.
Bilanço: 305 ölü ve sayısız yaralı…
Mısır’ın “yakın tarihinin en kanlı saldırısı” olarak rekora imza atan “cuma katliamı” çok boyutlu yönleriyle dikkat çekiyor.

Bu kez ‘Sufi’ler hedefte
Her şeyden önce insanların üzerine saldım çayıra mevlam kayıra şeklinde rastgele ateş açan terör saldırılarından farklı olarak maharetle hazırlanmış ve planlanmış bir eylem söz konusu.
Camiyi basmak üzere 30-40 militan bir araya gelmiş. Askeri düzenle hareket etmişler.
Hiçbir grup tarafından henüz üstlenilmese de saldırının ardında Sina Yarımadası’nda geleneksel olarak güçlü olan IŞİD cihatçılarının bulunduğu düşünülüyor.
IŞİD’in Irak ve Suriye’de art arda yenilgilere uğraması; Rakka’yı ve Musul’u, petrol kaynaklarını kaybetmesi; militanlarının belli ki bundan böyle eylem yapmayacağı anlamına gelmiyor.
“Al Bağdadi halifeliği”nin vaat edilen topraklarından bozguna uğrayarak dönenlerin, bilakis… bilenerek Mısır katliamına girişmiş olması, çok güçlü bir olasılık olarak değerlendiriliyor.
Sina’nın kuzeyindeki Ariş kentine 40 km. uzaklıktaki “Ravda Camii”ne düzenlenen saldırının dinamiği zira IŞİD’e atfedilebilecek bir dinamik taşıyor.
Bir Sufi tarikatı zaviyesine ait olan “Ravda”nın hedef seçilmesi, ayrıca IŞİD’in en bağnaz ve radikal unsurlarının devrede olduğunu gösteriyor...

Suriye duruluyor derken
Seçilen coğrafya da çok anlamlı.
Suriye’de tam sular duruluyor denirken Mısır sarsılıyor...
Mısır’ın yakın dönemde gördüğü bu en kanlı saldırı Sisi’ye çünkü damardan meydan okuma şeklinde algılanıyor.
2011’de Mübarek’in düşürülmesinden sonra devlet otoritesinin tesis edilemediği Gazze ve İsrail’e bitişik 60 bin kilometrekarelik stratejik Sina Yarımadası, Sisi’nin en yumuşak karnı. Sisi’nin iktidara gelmesini kabullenmeyen cihatçılarla “rejim” arasında burada, 2013’ten beri hızlanan bir bilek güreşi var. 2014’te “IŞİD’e biat ettiklerini” açıklayan radikal İslamcı gruplar, Sina’nın hâkimiyet kurması güç uçsuz bucaksız çöllerinde konuşlanıyorlar.
Trump ve Macron gibi liderler tarafından korunan kollanan Sisi ise bu büyük boy ölçüşmeye rağmen, habire ülkesinde “istikrar ve güvenliğin teminatı” olacağı sözünü veriyor. Teröristler; “Sina Yarımadası”nı zapturapt altına almayı bilhassa vaat eden Sisi’ye şimdi açık olarak hodri meydan demiş oluyorlar. Son saldırı bu itibarla Sisi Mısır’ının kırılgan dengesini ortaya koyuyor.
Hapisteki 60 bin siyasi tutukluya ve ülkeyi demir yumruk altında inleten çok ağır “OHAL” rejimine rağmen, Mısır’ı kana bulayan terör hiçbir surette gemlenemiyor.
Şiddete şiddetle karşılık vermekten başka bir şey yapamayan Sisi, bu saldırıya da “gaddarca kuvvet kullanacağız” sözleriyle yanıt verdi ve 24 saat içinde akabinde bölgede 30 IŞİD elemanının öldürüldüğü açıklandı. Ne ki bu “astığı astık, kestiği kestik” tedbirler ve açıklamalar retorikten öteye gidemiyor ve Mısır’ı içine sürüklendiği çukurdan yukarı çıkartmaya yetmiyor.
“Ravda Camii katliamı”, Mısır ekonomisinin tabutuna çakılan bir son çivi.. Batı başkentleri yurttaşlarına Mısır’a seyahat etmemeleri için uyarı üzerine uyarı yapıyor.
Kanlı katliama sahne Sina Yarımadası’ndaki turizm cenneti Şarm el Şeyh artık tamamen boşalmış durumda. Bölgede en son yabancı turistleri taşıyan bir Rus uçağı düşürülmüştü. Bir zamanlar plajları ve mercan resifleriyle akla gelen bu egzotik tatil yöresi artık sadece kanla hatırlanıyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yurttaşlara mektup 28 Nisan 2024
Kılıçdaroğlu vakası 14 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları