Feyzi Açıkalın

Elon Musk’un yerli ve milli Falcon Heavy roketi

08 Şubat 2018 Perşembe

Baş döndürücülüğüyle şallak mallak olduğumuz gündemimize, dün akşam bir roket giriverdi.
Afrin harekatı nedeniyle tepemize düşenlerden ya da Kuzey Kore’nin “Rocket Man” inin
attığı türden değil, binlerce ton yük taşıyabilecek bir dev uzay aracının fırlatılışına tanık olduk.

Amerika büyük bir ustalıkla her türlü iletişim aracını kullanarak, aynı zamanda “fallik” de
sayılabilecek gösteriyi evimize getiriverdi. Uzayı delip geçen, yakıtla dopdolu cüssesiyle uzaya
yolcu ya da yük taşıyan bir erkeklik simgesi. Hem de, işini bitirdikten sonra aynı şekilde,
dimdik inen! Her ne kadar hedefini ıskalayacağı sonradan açıklansa da...

Dünyanın üçüncü paylaşım savaşına hızla yaklaştığının dillendirildiği bir zamanda geldi bu
fırlatılış. Uzaya gitme ya da eski Baykonour üssünde, karaya indirme işinde geride kaldığı
Rusya’ya göz dağı vermesine de aracı olabilecek bir gösteriydi. O Rusya ki, kullandığı dilde her
türlü gemi ya da araç dişi olarak isimlendirilirken, roket kelimesine erkek anlam yüklemiş bir
ülke...

Ücra bir kasabasındaki yerel “Kunduz Festival” ini bile dünyanın gözüne sokup
küreselleştirebilen Amerika, bu şovda da yerli sanayisi ile işbirliği yapmıştı. Elon Musk’un
şirketi Space X rüşvet, komisyon, ihale aracılığı neyim işine girmiş midir bilinmez ama
Amerikan’ın büyüklüğünü yedi düvele gösterme işinde, amacı farklı da olsa, devletiyle
beraber çalıştığı kesin.

“Öldürerek erkek olduğunun kanıtlandığı” avcı-toplayıcı düzen mirasının sürdürüldüğü bir
çağdayız. Mızrak yerine roketin kullanıldığı bu vahşi dönemde “yiğidin harman olduğu” bir
savaş meydanında çatışmalar yaşanmıyor artık. Dünya egemeni, bir hesaplaşma alanı seçiyor,
orada kırdırtıyor vasilerini...

Kendinden uzak, halkını güvence altına aldığı kavga alanlarında dünyaya nizam veriyor.
Çatıştırdıkları cahiller ise, gündelik yaşamda kulandıkları her yüksek teknolojinin, yıllardır
süren uzay yarışı sonrasında yaşamımıza girdiğini bilmiyor. İç siyasete malzeme yapmayı
planladıkları savaş sanayii yatırımını, halkına bilimsel ve teknolojik gelişme olarak sunuyorlar.

İşin başka bir trajik yönü, ülkedeki, sosyal medya siteleri de dahil neredeyse her kanalın
Falcon Heavy fırlatılış haberini ıskalamaları. Siyasi yönetime payanda olan bir haber spikeri
alaycı tonla, roketin Mars’ı ıskalayacağı haberini öne çıkarıyor, cehaletini bastırmak için...

Roketin fırlatılışını nasıl ıskalamasınlar, ıskalamayalım? Köpeğin makatına silikon sıkan
sapıklar; kadın sporculara sponsorluğun günah olduğunu söyleyen eski kabine üyesi,
bugünün kurum müdürü meczuplar; doktorlara karşı çıkan hacamatçılar haberleriyle
bombardıman edilen bir büyük tımarhaneye döndü ülke.

Gazamız mübarek olsun diyen valiler; cihada çağıran meclis başkanları; Kızıl Elmacılar filan
derken iyice içine kapanan ülke, en azından ben, birden roket fırlatılışıyla kendime geldim.
Dünyadan ne denli izole olduğumu ve de dünyanın da bizim ne kadar umurlarında olduklarını
bir kez daha hatırlattım kendime.

Tabii, yalnızca benim ve benzerlerimin farkındalığının çok da önemli olmadığını bilerek...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları