Adana’da Orhan Kemal günlerinde…

31 Mart 2018 Cumartesi

Orhan Kemal’le yüz yüze karşılaşıp görüşme şansım olmadı.
1970 Temmuz’unda Sofya’da tedavi gördüğü hastanede yaşama veda ettiğinde ben sanırım Ankara’daydım.
1960-70 yılları arasında İstanbul’a genellikle tatillerde geldiğim için o süreçlerde de hiç karşılaşmadık.
Sadece bir kez sanki uzaktan fötr şapkası ve pardösüsüyle görmüş olduğumu anımsar gibiyim…
Oysa aynı kuşağın bir başka büyük yazarı Yaşar Kemal’le bir dönem kardeş-ağabey yakınlığındaydık.
Kemal Tahir’i de Asya Tipi Üretim Tarzı konferansları sırasında bir kez Ankara’da görüp dinlemişliğim var.
Orhan Kemal’le karşılaşmışlığımız, kişisel tanışıklığımız olmadıysa da yukarıda saydıklarım da içinde olmak üzere yapıtlarıyla kuşağının bütün yazarlarından daha önce tanıdığım ve en çok etkilendiğim yazar olmuştur.
Baba Evi, Arkadaş Islıkları adlı küçük oylumlu romanlarını okuduğumda, sanırım lise öğrencisi bile değildim.
Az daha sonra okuduğum büyük oylumlu romanı Bereketli Topraklar Üzerinde’nin üzerimde bıraktığı etki ise, aynı yıllarda okuduğum Kuyucaklı Yusuf’un, Steinbeck’in Gazap Üzümleri’nin, Bitmeyen Kavgası’nın etkisinden daha az değildir.
Şimdiyse Çukurova Belediyesi’nin bu yıl üçüncüsünü düzenlediği Orhan Kemal Edebiyat Festivali’nin konuğu olarak Adana’dayım.
Üstelik bu yılki festivalin onur konuğu olmanın büyük onuruyla.

***

Orhan Kemal Edebiyat Festivali, Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin ile Çukurova Belediyesi kültür ve sanat etkinliklerinin yönetici aklı ve enerjisi olan Ufuk Tekin ve kuşkusuz bütün çalışma arkadaşlarının eseri.
Bu yılki festivalin 34 yazar ve sanatçı konuğu var.
Bu yazıyı perşembe gecesi konukların sanırım büyük bölümüne ev sahipliği yapan Erten Otel’deki odamda yazıyorum.
Festival yarın (Cuma) Orhan Kemal Kültür Merkezi’nde açılıyor. Etkinliklerin bir bölümü, ne yapayım ki bu yazı yayımlandığında gerçekleşmiş olacak….
Benimle yapılacak “şiirli söyleşi”, Feyza Hepçilingirler ve öğrencilerle Sevdamız Türkçe başlıklı bir program, Taner Cindoruk’la Şiir Arası, O. Kemal’in yapıtlarından çekilen filmler konusunda yine T. Cindoruk, C. Cindoruk, Z. Doruk ve M. Vesek’in gerçekleştireceği “Gösterimli Söyleşi”, Ahmet Telli ve Cezmi Ersöz’ün “İki Kelam Bir Şiir” başlıklı etkinlikleri cuma programları arasında…
Buna karşılık yine cuma günü açılacak olan O. Kemal film afişlerinin sergisi; A.Telli’nin, Prof. Dr. Halûk Gökalp’in ve benim şiir sergilerimiz hem festival süresince hem de sanırım sonraki günlerde de izlenebilecek…
Cumartesi ise Doğa ve Eral Okulları öğrencileri arasında F. Hepçilingirler’in yöneteceği sosyal medya konulu bir “münazara” var.
İhsan Eliaçık ve İsmail Saymaz’ın söyleşi ve konuşmalarından sonra da festival Mazlum Çimen konseriyle sona erecek…

***

Orhan Kemal’in “Nâzım Hikmetle Üç Buçuk Yıl” başlıklı Bursa Cezaevi anıları büyük ilgiyle ve çok şey öğrenerek okuduğum bir kitaptı.
Fakat doğrusu onun Nâzım’dan önceki cezaevi yaşantısını iyi bilmiyor ya da anımsamıyordum.
Gece otelin lobisinde sevgili oğlu, değerli arkadaşım Işık Öğütçü bana bir çırpıda özetledi bu öyküyü…
Nâzım Hikmet’in de tutuklandığı 1938’de Niğde’de kısa dönem bedelli askerlik yapmakta olan Orhan Kemal, komünizm propagandası ve askeri isyana kışkırtmak suçlamalarıyla beş yıl hapse mahkûm ediliyor. 1914 doğumlu olduğuna göre henüz 24 yaşındadır… Niğde, Kayseri, Adana cezaevlerinden sonra Nisan 1940’ta Bursa Cezaevi’ne naklediliyor. Nâzım da aynı yıl aralık ayında (siyatik rahatsızlığı nedeniyle) Çankırı Cezaevi’nden Bursa Cezaevi’ne gönderiliyor…
Kader mi diyelim, iki seçkin insanın karanlık günlerine açılmış aydınlık bir pencere mi? İkisi de…
Orhan Kemal’in büyük bir gerçekçi yazar olarak gelişiminde bu üç buçuk yılın ve sonrasının büyük katkısı kuşkusuzdur…

***

Festival kapsamında Bilfen Okulları Çocuk Korosu’nun konseri ve Ayça Öztorun - Fatih Koca’nın “Görüş Günü” başlıklı filmi de yer alıyor…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ülkem için korkuyorum 24 Nisan 2024
Devlet suç işliyor 17 Nisan 2024
Bir bayram kutlaması 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları