Öztin Akgüç

Değerleme Ölçüsü: Alternatif

20 Temmuz 2014 Pazar

Karar alma, değerleme süreçlerinde sorulur: “İdeali ne?” İdeal, kişiye, zamana, yöreye göre değişir; öznel öğeler taşır. Halbuki karar almada daha nesnel ölçülere gerek duyulur. Değerleme ölçüye ya da ölçüte göre yapılır. İyi veya kötü, başarılı ya da başarısız şeklinde değerlendirilir. Ekonomide genelde ölçü, alternatiftir. Alternatife göre iyi ya da kötü diye değerleme yapılır. Alternatif daha nesnel ve somut bir ölçüdür.
Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde de değerleme alternatife, rakibe ve selefe göre yapılmalıdır. Açıkçası Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy verirken ideal olarak düşünülen cumhurbaşkanı profili ile değil. Rakibi Sayın RTE’nin nitelikler ve selefi Sayın Gül’ün cumhurbaşkanlığındaki uygulamaları, başarımı ile karşılaştırma yapılmalıdır. Alternatif dikkate alınmalı dendiğinde de herkes gülümseyerek Bektaşi öyküsünü anımsıyor ya da anımsatıyor. Bektaşi’nin değerlendirmesi de alternatif karşılaştırmasına dayanır. Bektaşi “Alternatif bu ise öbürü daha iyi” diyor.
Evet Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nu tanımıyoruz ama alternatifleri tanıyoruz, tatlarını biliyoruz. Bektaşi gibi karar verme durumundayız. “Öbürü daha iyi.”
Aile ve yakın bir çevre olarak başlangıçtan itibaren CHP’ye oy veririz. CHP’nin seçime katılmadığı dönemde de CHP’nin ikamesi olarak düşündüğümüz partilere, SHP’ye oy verdik. Yalnız 1983 seçiminde gündeme getirilmekten kaçınılıyor ama Özal’ın seçim kazandığı o vefalı, icazetli seçimde, Halkçı Parti’yi de icazetli bir parti olarak gördüğümüzden, kendimize göre süslü oy verdik. Evet mührü ile estetik şekilde oyun iptalini sağladık. Bizim süslü, iptal oyu verme önerimiz pek tutmadı. Bir kısım vatandaş da oy vermeye gitmedi, süslü oy sayısı bir tepkiyi gösterecek boyuta ulaşamadı.
Sağcı bir partiye, sağcı bir adaya günümüze değin oy vermedik. Sağcılığı inanç, laiklik açısından algılamıyoruz. Ekonomik açıdan değerlendirmeye çalışıyoruz. Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nun sağcılığını inanç, laiklik açısından değil Özal’a yakınlığı nedeniyle ekonomik yaklaşım olarak değerlendiriyoruz. Ekonomik yaklaşımı nedeniyle sağcı olarak algıladığımız bir adaya, Tanrı nasip ederse oy vermeye niyetliyiz. Nedeni alternatifinin maliyetinin çok ağır olması.
Yalnız oy vermek değil, çevre ilişkilerinde de oy vermeye gidilmesinin, Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy verilmesinin gereğini anlatmaya çalışıyoruz. Kişisel çaba ve önerileri bu bağlamda abartmamak da gerekir. Ama çevredeki sandık sonuçları izlendiğinde çok hafif de olsa bir etkisi olduğu gözleniyor. Bu nedenle Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy vermeye niyetli olanların, çevreyi ikna etmeye çalışmalarının da yararlı olabileceğini düşünüyorum.
CHP yönetimini, çatı aday gösterme süreç ve yöntemini, bu aşamada değil tartışmayı, değerlendirmeyi seçim sonrasına bırakmayı uygun buluyorum. Kişisel olarak ben de CHP yönetimini ve aday belirleme sürecini eleştiriyorum. Ama seçimde oy verme ile, bu tür eleştirileri ayırmak gerekir.
Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nun, selefi Sayın Gül’e kıyasla her açıdan daha iyi olacağına; Türkiye’ye olabilecek maliyetinin de, olmamasını dileyerek, Sayın RTE’ye göre çok çok hafif olacağına içtenlikle inanıyorum. İnandığım için nasipse oy vereceğim, oy verilmesini de diliyorum.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları