Antalya Doludizgin...

13 Ekim 2011 Perşembe
\n

\n

O gün Antalyada gök yarıldı, denizler köpürdü. Antalya havaalanına inebilen son uçak benimki oldu. Sonra alan kapandı. Kendi konuşmama zor yetiştim. Bu kıyamettekim gelir endişesiyle vardığım Konyaaltı Antalya 2. Kitap Fuarının son günüydü. Gözlerime inanamadım. Tıklım tıklımdı. Geçen yıl bir, bu yıl ikiİki yılda çok yol alınmış Kitap Fuarında. 16 ülkeden katılım. Geçen yıl bir çadırda kuruluyken bu yıl 3 bin metrekarelik 3 dev çadıra yayılmış. Geçen yıl 24 bin ziyaretçi sayısı bu yıl 93 bine çıkmış Müthiş bir rekor! Ne büyük bir ihtiyaç varmış Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve tüm emeği geçenleri kutluyorum!

\n

Çocuk gelinler

\n

Antalya Altın Portakal Film Festivali doludizgin sürüyor. Açılışta Rutkay Azizin gerçekleri vurgulayan konuşması hâlâ dillerde… Festivale ilişkin ayrıntıları Özlem Altunok ve Ayşegül Özbekten okuyorsunuz. Benim vurgulamak istediğim uç mahallelere ve üniversitelere ulaşan sayısız etkinlik ve tartışmanın önemi…

\n

Türkiye’de kadın konularında en ciddi ve etkin çalışan STK’lerden biri de Uçan Süpürge… Birkaç yıldır bizim ülkemizde de utanç verici bir gerçek olarak karşımıza çıkan ve ne yazık ki gerileyeceğine hızla artan çocuk gelinlerkonusundaki çalışmaları biliyordum. Ama gerçekleştirdikleri filmleri ancak görebildim ve sarsıldım!

\n

Uzun bir süreç sonunda, yarışmalarla, atölyelerle (Sevgili Işıl Özgentürkün payını unutmadan) ortaya çıkan 3 kısa film:

\n

Çocuğunu elinden tutmuş parka götüren çocuk annenin bakışlarıyla izlediğimiz, Damla KöleninBeni Geri Çağır Hayatadlı sözsüz filmi… Çocuk yaşta evlendirilirken tuttuğu nefesi yaşlılığında ancak kocası öldükten sonra verebilen kadını izlediğimiz Dennis TodorovicinNefes Al, Alma, Nefes Al!”… Ve Bilal Çakayın ülkemizdeki çarpık ahlak anlayışını da sergileyenSalıncak-Swing…”

\n

Çarpıcı ve sarsıcı olan, filmler kadar gösterimin öncesi ve sonrasıydı…

\n

Altın Portakal’la işbirliği içinde Uçan Süpürge’nin bu üç filmi, Antalya’nın çeşitli mahallelerini dolaşıyor. Ora halkına gösteriliyor ve üzerine tartışılıyor. Ben Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Çamlıbel Aile Eğitim Merkezi’ndeki gösterileri izledim. Tıklım tıkıştı. Müthiş bir ilgi vardı.

\n

Uçan Süpürge’nin dinamosu Halime Günerin Türkiyede 5.5 milyon çocuk gelin varsözleriyle başlayan, neredeyse tüm izleyici kadınların katıldığı konuşmalar, birbirlerine verdikleri destekle kadınları güçlendirdi. Bundan hiç kuşkum yok.

\n

Sözlü şiddet

\n

Sevgili okurlar, siz bu yazıyı okuduğunuzda, biz, her kesimden, her yaştan, her birikimden farklı kadınlar I. Antalya Kadın Zirvesi için bir salona kapanmış olacağız. Çalışmalarını yakından izlediğim ve desteklediğim Kadından Sorumlu Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahinin de katılıyor olması bence çok önemli. (Ben hâlâ bakanlığın eski adını kullanıyorum. Nedenini biliyorsunuzdur, tekrarlamayayım.) Konumuz:Kadına yönelik şiddet neden artıyor? Neler yapmalıyız?

\n

Bu arada dikkat çekmek istediğim bir nokta:

\n

Önceki gün, bir gazetenin manşetinde, Antalya’daki sel, fırtına haberleri verilirken felaket fotoğrafınınyanında, (Bu felaketler yaşanırken) dev puntolarlaBaşkan Kadınlarlaydıdiyordu. Sanırsınız başkan genelevde! Fotoğrafa bakıyorum: Hayır, Başkan Kadınlarla”ya eşlik eden fotoğraf, Altın Portakal jürisinin basın toplantısından… (Malum, bu yıl jüri sadece sanatçı ve yazar kadınlardan oluşuyor.) Yani, Başkan Mustafa Akaydın, Basın toplantısındaydı”, “Film festivalindeydi” , “sanatçılarlaydıgibi sayısız seçenek içinden gazete Başkan Kadınlarlaydıdiyerek aklınca başkana sözel şiddet uyguluyordu. (Sel tahribatının ilk anında o yöreye ilk ulaşan kurtarma araçlarının belediyeye ait olduğuna falan hiç girmiyorum…)

\n

Diyeceğim, medyada şiddet sadece sırtından bıçaklanmış yarı çıplak bir kadın cesedini yayımlamakla olmaz… Kadınsözcüğünü silah gibi kullanarak ya da aşağılayarak da olur!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları