Adnan Binyazar

Bahar sesleri

09 Haziran 2023 Cuma

Umut kapıları hep sesle açılmıştır. Seslerin en içe işleyeni ise baharda duyulur. Kış boyunca toprağın altında sessizliğe gömülen böcekleri uykudan uyandıran da odur. Buzlar eridiğinde duyulan toprağın sesi de baharda sızar. Nikos Kazancakis Yokuş adlı romanında (Can Yayınları) “Bir gece bostanda uyudum. Sabaha dek karpuzların gıcırdama sesini dinledim” der. 

Ağustosböcekleri bir durup bir başlayan sessizlik gibi seslerine baharın ilk günlerinde başlar. Binlercesinin bir araya gelip çılgınca ötüşleri ise yazın kavurucu sıcaklarında duyulur. 

Bahar, ruhu sevgiyle okşayan sesini sevinçten mi, dertten mi, yoksa doğaya bakıp şaşkınlıktan mı bağlara bahçelere salar bilen var mı? 

SESİN ÖMRÜ 

Seslere mevsimlere göre ömür biçilir. Sonbaharın serin yellerinin serinliğini duyan kuşlar ötmez olur. Kuş seslerine yerden gökyüzünü gözleyen leylekler, gökyüzünden yere süzülen kartallar bile iyice alışmıştır. 

Doğa yasasıdır, ıssızlıkta duygu tıkanıklığına uğrayan insan sahillerden ayrılıp odalara tıkılır, kuşlar yuvalarına sığınır, ağaçlar dinlenceye geçer. 

Issızlık, insanı birbiriyle kaynaştıran kutsal dayanışma duygusunundan edip karamsar kılar. Dayanışmanın çöktüğü toplumlarda varlıklı semirir, yoksulsa açlıktan titreyerek can çekişir. 

Öyle durumlarda işi varsılla yoksulu eşit kılmak olan siyaset tellallarının sesi soluğu çıkmaz. 

BİLİM

Bilinenlerden beslenerek insanlığı esenliğe erdirecek en küçüklükte olanından dev büyüklüğündekine her yaratığın beyni vardır. Beyni akla dönüştürerek kullanma güdüsü canlılar arasında yalnızca insana bağışlanmıştır.

Doğada varoluş gizemini çözmek amacıyla yıllarını araştırma odalarında, kara toprakta, buzul dağlarının doruklarında, deniz diplerinde geçirmekle uygarlaşma anıtına çağdaş taşlar yerleştirir. Bilimsel yöntemlerle okyanusların derinliklerinde bugüne değin belleklerde bile canlandırılamayan yaratıkları bulup bilim dünyasına tanıtan onlar olmuştur.

Kadınları bıçaklarla delik deşik ederek öldüren canavarları ortadan kaldırmak da kesinlikle bilim insanına düşecektir. Bu bağlamda aklını kullanma bilincinden yoksun, belinde tabanca taşıyan kadın cellatlarının kökünü de ancak bilimsel kafa kurtaracaktır.

KADIN CELLATLARI

“Balıkesir’in Bandırma ilçesinde birlikte yaşadığı 3 aylık hamile 19 yaşındaki Hazal Alpyörük’ü, 30 yaşındaki eşi Kadir Meşe 97 yerinden bıçaklayarak öldürdü.” 

Bu da araştırmacıların yayımladığı bir raporun sonucu: 0.

“Yalnızca mayıs ayında 40 kadın erkekler tarafından öldürüldü. 22 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Öldürülen 40 kadından 7’si boşanmayı istemek, barışmayı, evlenmeyi, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesiyle öldürüldü.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kent Enstitüleri 26 Nisan 2024
Benlik arayışları 19 Nisan 2024
Romeo ve Juliet 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları