19 Ekim 1973 doğumlu Okan Buruk, aslen Eyüpsultan Akarçeşmeli olup bir dönem yardımcılığımı yapan İstanbulspor’da futbol oynayan Fuat Buruk’un kardeşidir. Rahmetli babası Ali Buruk ile uzun yıllar dostluğum olmuştur. 80’li yıllarda Antalyaspor’da çalışırken Okan’ı bana getirmek istemiş ancak yaşı küçük olduğu için ilk eğitimini Galatasaray’da almak üzere dostum Jupp Derwall’e teslim etmiştim. 

Fiziğine rağmen müthiş bir oyun zekâsı, doğru ve çabuk düşüncesi ile iyi futbolcu olmayı kafasına koymuştu. Futbol eğitiminde çok başarılı olmuştu. Başarısı ülke hudutlarını aşarak 2001- 2004’te İtalya’da Inter’de forma giymiştir. Daha sonra Beşiktaş’ta oynayan Okan, 2008’de Galatasaray’a dönüp, 2010’da İstanbul Büyükşehir’de  futbolu noktaladı. 

56 kez A Milli Takım forması giyen Okan, Elazığspor’da başlayan antrenörlük kariyerini Başakşehir’den sonra Galatasaray’da da şampiyonluk yaşayıp taçlandırdı. 

Uluslararası kariyerine uygun bir düşünce ile Galatasaray’da görev aldığında Fatih Terim’in arkasından gelmesi işinin zor olduğu anlamına gelse de kurduğu yeni kadro ile başarılı bir şekilde takımını şampiyonluğa ulaştırdı. 

Buruk sezon başlangıcında yepyeni bir kadro ile mütevazı çalışmalarıyla dikkat çekti. İlk yılda kurduğu kadro ile şampiyonluğa ulaşmak hiç de kolay bir iş değildir. 

Yılın transferi Icardi başlarda önemsenmese de çok doğru bir seçim olduğunu kabul ettirmiştir. Okan Buruk’un bir diğer başarısı da semt takımı olan Eyüpspor’a Galatasaray’da forma şansı bulamayan oyuncuları vererek Süper Lig yolunda büyük destek olmuştur.

Kanımca futbol adına verdiği mücadeleye destek olmak gerekir. Dünya futbolunda söz sahibi olmaktan uzak futbolumuz halen kişisel mücadeleler ile ayakta durmaya çalışırken ekol olarak kendini geliştirmek adına Okan karakterinde genç hocalara ihtiyacı vardır. Başarılarının devamını dilerim Okan Buruk…