Otomobil kullanan sürücülerin içinde iyi olan da vardır, sıkıntılı olan da! Bir dönem ehliyet almak kişilik kazanmakla eşdeğerliydi. Büyük işti ona kavuşmak! Mesela rahmetli babacığım 55 yaşından sonra almak istedi ama diploma sorunu çıktı karşısına. Geçmişte bitirdiği okuldan aldığı diploma kaydı çıkmayınca, yeniden ilkokul sınavları çıktı karşısına. Yıllarca sonra yeniden bitirme sınavlarına girdi. Garip olan, kuruldaki öğretmenler müzik sınavında şarkı söylemesini istemişler. O da sadece İstiklal Marşı’nı söylemiş ve gerçeğe uyumlu olduğundan “Pekiyi” notu ile mezun olmuştu. Şimdi trafiğe çıkın ve arabaları çevirin. Ehliyetsiz ama iyi araba kullananlar çıkacaktır. Bu belgesi olmadığı için suçtur. 

Bizde birkaç yıldır futbolda pro lisanslı olup çalıştırılmayan teknik adamlarımız varken; kiralık belge veya bir başka kişinin teknik direktör belgesini kiralayan veya onları yetkili olarak göstererek çalışanlar var. Bu kişiler futbolumuzu kurtaracaklar. Milyon Avro ve Dolar’la yönetilen futbolun hali bu. Zaten nasılsa birisi şampiyon, kimileri düşse de çaresini TFF buluyor. Bunu hatırlattığım için bana kızanları ve ahbap-çavuş ilişkisi ile görev alanları biliyoruz diye, diş bileyenlerin şikâyetçi değil, suskun kalmaları futbolumuzun ve gençlerin önünü ancak muhtaç olduklarında hatırlanacak şekilde kesmiştir. Geçmişte karşı duranlar artık bu sektörü kullanmak için her yola başvuruyorlar! Profesyonel hakemler ve fauller, penaltılar, uzatmalar, VAR’larla yönetilen futbol yayın hakkı kavgasına boşuna girmiyor! Yeni sistem bu. Artık dünyada emin olduğumuz tabular dahi yıkılıyor. En önemli güç “algı” yaratmak.

Beşiktaş hâlâ Necip gerçeğini görmüyor; Atiba ve Larin gibi takım oyuncusunu tartışıyorsa, geçmişten gelen eğitimin yeniden verileri ile oynama başarısı gösteriyorsa, bir şeylere dönüş başlamış demektir. Bu yazı bir hatırlatmadır. Okuyan bilsin yeter!