Derbide favori değil eksik Beşiktaş kazanacaktı az daha. On kişi olarak biraz taktik becerili oynasalardı olurdu Okan Buruk’u daha önce bu kadar etkisiz görmedim. Orta alanda yapılması gereken görev hiçbir taktik olmadığı için gerçekleşmedi. 

Kaleci Mert’in oyundan atılmasıyla büyük avantaj yakalayan Sarı-Kırmızılı takım avantajını kullanmakta etkisizdi. Kazandılar belki ama sadece derbi olarak değil genç teknik adamların dışında bir mücadele ederek. İlk yarının yarım saatinde sadece Icardi ile gol arayan ve hırsına yenik düşmesine karşı Mert’in hediyesini çözemediler. Gol farkı getirir derken 10 kişi ile öylesine elinden geleni yapan ve Rosier ile sağ kanattan getirdiği topu gol olarak kalesinde  gören Galatasaray bekleneni rakibi karşısında veremedi. 

Sadece Aboubakar ile atak yapmak zorunda kalan ve ilk yarı gol yiyen Beşiktaş, iki stoperinin arasından golü bulan Galatasaray karşısında çok kötü görüldü. Rashica zorunlu çıktı ilk yarım saatte! Tete çok etkiliydi. Sakatlığın getirdiği etkiyle Fernandes ve güçsüz Ghezzal görev alamazdı. Chamberlain’in Rosier'in asistini gol yapması Beşiktaş adına nimetti. Ama değerlendiremedi. Cenk oyuna geç girdi, Galatasaray’ın gol yedikten sonraki telaşı Beşiktaş için avantaj olacaktı ama orta alanda bunu düşünecek bir kurgu yoktu.

Neticede atı alan Üsküdar’ı geçti. Beşiktaş yeniden zor günlere devam edecektir. Her zaman derim; futbol, aklın ayaklara indiği ve basit oynandığı zaman doğrudur. Bu da planlı olur. Yalnız Icardi’nin bu kadar hırslı gecede kaçırdığı goller ve telaşlı görüntüsü iyi değildi. Mert’in hatası da Beşiktaş’ı bir ölçüde yaktı. 

Sonuçta büyük takımlarımız koştular mücadele verdiler ama iyi örnek olamadılar. Çünkü sahada futbol yoktu. Sahipsiz bir oyun vardı. Ve son haftalarda şanssızlığına bir yenisini daha ekledi 10 kişilik Beşiktaş.