İmzası kaldı yadigâr

04 Şubat 2024 Pazar

Herkes kendi itibarının derdinde.

Hafize Hanım “İtibar suikastına uğradım” diyerek görevden “affını istedi”.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Kararı tamamen şahsidir ve kendi takdirleridir” dedi.

Son sözü Resmi Gazete’de elbette Reyiz söyledi: “Merkez Bankası başkanı görevden alınmıştır.”

Nokta.

İtibardan tasarruf olmaz demesi boşuna değildi.

Olsa da kolay olmuyor.

Birisi çıkıyor, üstüne titrenen itibarı yerle bir ediyor.

Hafize Gaye Hanım hanım hanımcık bir üslup ve niyetle “Görevden affımı istedim” diyerek makamı teslim etmek istiyor.

Gerekçesi de çok saygıdeğer: “Ailem ve 1.5 yaşına basmamış evladımın huzuru için...”

Ama devir istifa değil biat devri.

(Ekonomininki dahil) sayısız kitabın yazarı, kırk yılın kamu bürokratı Mahfi Eğilmez’in dün “kendine yazdığı yazılar”da belirttiği gibi istifa da intihar gibi bir tür başkaldırı. Özellikle Türkiye Yüzyılı’nda

Devamını biz getirelim.

İslamiyet intiharı yasakladığı gibi istifayı yasaklar.

İstifa açıkça “ululemre” (yöneticiler) karşı çıkmaktır. (Nisa Suresi 59. ayet) Rastlantıya bakın ki nisa, Arapça “kadınlar” demektir. Hafize Hanım’ı koltuğa kim oturttu ise oradan kaldıracak da odur.

Durumdan vazife çıkarmak isteyenler her zaman oluyor.

Mehmet Şimşek’e bakar mısınız? Selefi Nebati Bakan’ın mizah eksiğini kapatma peşinde. “Önerim doğrultusunda yeni atanacak Merkez Bankası başkanı ve ekibine başarılar diliyorum” diyor.

Breh breh breh...

“Tek adamlık” kuru iftira imiş, iftira atılıyormuş meğer.

***

Belli ki Hafize Hanım’ı “İtibardan tasarruf olmaz!” sözü yaktı.

Uğradığı “itibar suikastı kampanyası”na daha fazla dayanamayıp görevden “affını” talep etmesi bundan.

İstifa ile affın aynı kapıya çıktığını öğrenmiş. Yine de safiyetinin kurbanı olmaktan kurtulamadı.

Sadık abiden enflasyonun seyrini öğrenmek istemesi ne ise bu “af talebi” de odur.

İngilizcesi ve Almancası anadili kadar muhkem. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki 100 büyük bankanın 40 yaş altındaki en önemli, en tepe kadın yöneticisi olma başarısından belli ki Arabi-Osmanlıcaya pek yer kalmamış.

İkisi de aynı harflerle yazılıyor:

İstifa (a sesi uzun) “af” kökünden, “affını isteme” veya “bir işten kendi isteği ile çekilme”.

İstifa (ikinci i ve a sesi uzun) “vefa” kökünden türeme ve tamamıyla alma, alınma, ödetilme anlamında. (İstifade bu aileden bir sözcük.)

Aslında “İtibar suikastına uğradım” ve “Bu yüzden affımı istedim” diyen Hafize Hanım’ın itibarına en büyük darbeyi de Reyiz vuruyor.

“375 sayılı KHK ile görevden alınmıştır” diye fiyakasını bozuyor.

***

Hafize Hanım’ı Amerikalardan buldu getirdi. İşinden ayırması neyse de finans uzmanı eşi Batur Biçer’den ve oğulları Selim’den ayırdı.

17 aylık bir bebek annesi.

Tayyip Bey de “cennetin annelerin ayakları altında olduğuna” inanmış bir insan. Körfez’de de “petrodolar cenneti” birçok ülke var. Oralara gidip gelerek Hafize Hanım’ın önemli kanallar açacağına inanıyordu.

Ne yazık ki sekiz aylık beklenti gerçekleşmeyince kendisini “affetmeye” karar verdi.

Hafize Hanım ise tokgözlülüğünden ya da deneyimsizliğinden daha önce davrandı istifa etmek için, muhtemelen babasının tavsiyesi ile “affını” istedi.

İkisi arasında bir büyük, bir küçük fark var.

İstifa, itaatsizlik demek.

Dahası bir hak iddia edemeden çekip gitmesi demek.

Oysa Reyiz, kendisini görevden almakla, hem kendi itibarından tasarruf edilmesini önledi hem de Hafize Hanım’a iki yıl daha maaş alabilme hakkı sağladı. (Mayıs 2023’teki Cumhurbaşkanlığı kararnamesine göre)

Ünlü Forbes Dergisi, kendisini “Dünyada 2024 yılı takip edilmesi gereken kadınlar” listesine almıştı.

Çaresiz biz de izleyeceğiz.

Ve artık fiilen 20 TL haline gelmekte olan 200 TL’lik banknotlardaki imzasına bakıp Sadık abisiyle birlikte kendisini anacağız.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gerçeğin demine Hu 28 Nisan 2024
Erdoğannâme... 14 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları