Parçalı İki Not

11 Kasım 2011 Cuma
\n

\n

Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin,

\n

devlet olarak varlığı kabul olunmaz!

\n

Bu sözün sahibi Özel Yetkili Şereflikoçhisar Savcısı Ali Rıza Karaboğa değil...

\n

BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon ise hiç değil...

\n

Bu sözleri söyleyen, dün ölümünün 73. yıldönümünde andığımız Mustafa Kemal Atatürk.

\n

Peki bu sözlere sahip çıkan kim?..

\n

Çıktığı yetmiyormuş gibi alıp duvara tunç harflerle kazıyan kim?

\n

Silivri Adliyesi!!!??

\n

Evet Silivri Adliye Sarayına girince sizi Atatürkün bu sözleri karşılıyor.

\n

Belli ki buradaki yetkililerAdalet mülkün temelidir!sözünü çok aşınmış bulmuşlar ve adaletin gücünün bağımsızlığı ile devletin varlığı arasındaki bağı önce Adliyenin duvarına sonra da kafalara kazımak istemişler.

\n

Acaba neden?

\n

Ve neden Silivri?

\n

Acaba bu türden dolaylı bir samimi itiraf sayesinde Silivride yaşanan adaletsizliklerin suçunu hafifletmek ve affetirmek mi istiyorlar?

\n

Bilindiği üzere yasalar, samimi itirafçılara veya suçunu ikrar edenlere verilecek cezayı hafifletiyor.

\n

Adalet gücünün bağımsız olup olmadığınındurup dururken gündeme getirilmesi...

\n

Hele de bununDevletin bağımsızlığı ile ilişkilendirilmesinin bir hikmeti olmalı...

\n

Hele de Silivri Adliyesinde!

\n

Alo fetva hattı

\n

Rakam müthiş.

\n

İstanbul Müftülüğünün Alo Fetva hattını günde ortalama 70 bin kişi arıyormuş.

\n

Bayram öncesi bu sayı daha da artmış.

\n

En çok merak edilen hususlardan biri de İthal Angus”.

\n

Vatandaş haklı olarak soruyor:

\n

Angus kurban etmenin sevabı ile bir Anadolu tosunu kurban etmenin sevabı arasında bir fark var mı?”

\n

Dışa açılım siyaseti yüzünden Diyanet İşleri Başkanlığının işi de giderek zorlaşıyor.

\n

İthal Anguslardan sonra ithal doktorlarla ithal hemşireler gündeme girdi bile.

\n

Vatandaş bu kez bu konulara takılmış durumda.

\n

- “Aptessiz, hele de hak dinini benimsememiş bir ithal doktorun elinde ameliyatta iken Hakkın rahmetine kavuşan bir hastanın Allah katında durumu nedir?”

\n

Bu ithal doktor ve hemşire konusu hastaların olmasa bile ülkenin başına çok iş açacağa ve vatandaşın kafasını çok karıştıracağa benziyor.

\n

Millet şimdi kendi kendine soruyor:

\n

- İthal doktora izin veren devlet ithal mühendise, ithal mimara, hatta ithal milletvekiline veya bakana neden izin vermiyor?..

\n

Aslında mühendise de, mimara da yerli bir şirkette çalışmak şartıyla zaten izin var.

\n

Milletvekiline de, bakana da zaten örtülü izin çoktan uygulanıyor.

\n

Geçen hafta Başbakan Almanyada o örtüyü de kaldırdı.

\n

Alman Başbakanı Merkel ve arkadaşlarına hitap ederken Gelin siz de ikinci pasaportu alın ve Türk vatandaşı olun! dedi.

\n

Bu zımni bir izin demek.

\n

Gerçi Mecliste ithalnitelikli hem milletvekilleri hem de bakanlar hep vardı ve hâlâ da var.

\n

Sayın Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek çok uzun yıllar yurtdışında yaşamış ve evlilik yoluyla aynı zamanda bir İngiliz vatandaşının haklarına da sahipti. Ama oithaledilmeyi seçti ve Türkiyeli oldu.

\n

Başmüzakereci Devlet Bakanı Egemen Bağış da öyle.

\n

O da sünnetinden beri New Yorklu idi. Ama o da AKPninithal rejiminden yararlandı ve önce milletvekili, sonra da bakan oldu.

\n

Ve pek de iyi oldu.

\n

Vatandaş şimdi diyor kiGâvurun dilinden ancak gâvuru iyi bilen anlar!..

\n

Hiç kuşkusuz, AB ve müzakerecilik konusunda haklı.

\n

Ama iş doktora gelince vaziyet çatallaşıyor:

\n

Hastanın dilinden en iyi ithal doktor mu anlar?

\n

Onu ölmezsek göreceğiz...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘Billboard’un sırrı 19 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları