Seçimin ilk turu tamamlandı. Henüz tam bir değerlendirme için erken. Üstelik bu, ikinci turdan sonra yapılmalı.

Bu aşamada ne yapılabilir? Buna yanıt arayalım.

YAPILABİLECEK DÖRT ŞEY:

1. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ülkeye yararlı hale gelebilmesi için bir fırsat doğdu. Gerçek anlamda kuvvetler ayrılığının tam olarak tesis edilmesi, bu üç güç unsurunun ayrı ellerde toplanması artık mümkündür. Yasama Cumhur İttifakı’nın elindedir. Yargı onun kontrolündedir. Yürütmeyi de alırsa son beş yılda yaşananlar aynıyla yaşanacak demektir. Bu, ülkeye istikrar değil, söylenenin aksine daha da keyfi bir yönetim getirir. O halde Millet İttifakı’nın söylemi parlamenter sistemi yeniden getirmek değil, mevcut sistemi demokratikleştirmek olarak değiştirilmeli ve bu yeni durum halka anlatılmalıdır. Esas mesele, düzgün işleyen hukuk devletini yaratmaktır. 

2. İktidarın en büyük başarısı, palazlanmasına zemin hazırladığı FETÖ, açılım ve Suriye politikalarıyla büyümesine neden olduğu PKK’yi Millet İttifakı’nın kucağına atmayı başarmış ve her iki meselede de kendi sorumluluğunu sıfırlamayı başarmıştır. Her iki yapıya da kesin bir karşı duruş sergilemenin mecburiyeti vardır. Vatandaşlık bağlamında ülkenin birliğini temsil eden Türk vatandaşlığı kavramının ortadan kaldırılması tehlikesine karşı gerekli duyarlılığı daha yüksek perdeden gösterilmesini bekleyen geniş bir kesim vardır. Bu konuda söylem netleştirilmeli; sığınmacıların ülkelerine birkaç yıl içinde kesinlikle gönderileceği açıklanmalıdır. Milyonlarca Suriyeli, Afgan, Afrikalı, Iraklı, İranlı seçmen statüsü kazandı ve oy verdi. Seçimin sonucu üzerinde etkili oldu. Yerli ve millilik gerçek anlamda savunulmalıdır.

3. Millet İttifakı kurulurken ve sonrasında iletişim kurma konusunda gerekli özenin gösterilmediğini düşündüğüm Zafer Partisi, Memleket Partisi, Adalet Partisi ve onların seçmeninden oy aldığı kesin olan Sinan Oğan ile hiç gecikmeden iletişime geçilmeli ve onların ileri sürdüğü yukarıda açıklamaya çalıştığım duyarlılıklara samimi olarak paylaşıldığı güvencesi verilmelidir.

4. Esasen çoktan yapılması gerekirken gecikilen müstakbel yönetsel kadro da açıklanmalıdır. Ekonomi, maliye, güvenlik, savunma, dış politikanın uygulayıcılarının kimler olacağı açıklanmalı ve halka güven verilmelidir.

Bütün bu adımlar seçmeni sandığa daha çok çekebilir. Sandık güvenliği daha kolay sağlanabilir. 

Kemal Kılıçdaroğlu ikinci turda ancak bu şekilde kazanabilir; onun kazanması demokrasinin, hukuk devletinin dolayısıyla ülkenin kazanması demektir. 

General Patton, kendisine sorulan “Liderlik nedir” sorusuna, “Mağlup olmuş birine mağlup olmadığını söyleme sanatıdır.” (Andrew Roberts, Savaşta Liderlik, Kronik, s. 202)

Beklenen ve yapılması gereken budur.

19 MAYIS’IN ANLAMI

Esasen tam 104 yıl önce, Samsun’a ayak basmak için Bandırma Vapuru’ndaki kamarasında, Mustafa Kemal Paşa da aynı şeyi yapmayı tasarlamaktaydı: Savaşta yenilen Anadolu halkına mağlup olunmadığını anlatmak, onları ikna etmek, doğru bir örgütlenme ve stratejiyle zafere taşımak...

Çok çalışarak ama önce doğru bir tasarım ve adanmışlıkla... 

Cesaretle, gerçeğe yaslanarak, güçlü iradeyle, güven vererek ve alarak, zamanının ruhuna uygun adımları atarak...

19 Mayıs 1919 bağımsız ülke, egemen halk ve özgür birey yaratmayı amaçlayan Cumhuriyetimizin; kurtuluş ve kuruluşun ilk büyük adımıydı. Bu yoldan yürüyen her güçlüğü yener. Tarih, bize iyimser olma hakkı vermekte ve sorumluluğunu yüklemektedir. Bilincinde olmalıyız...