Alev Coşkun

Kissinger, darbeler ve örtülü dış operasyonlar

02 Aralık 2023 Cumartesi

Son 50 yıllık ABD dış politikasına yön veren politikaların baş mimarı Henry Kissinger evvelsi gün vefat etti.

Kissinger Eylül 1973-Ocak 1977 arasında, Gerald Ford ve Richard Nixon’un başkanlıkları döneminde ABD Dışişleri bakanı olarak görev yapmıştı.

Nixon ile yakın işbirliği içinde çalışan Kissinger, 1969 ve 1970’te Kamboçya’ya gizli bombardımanlar da dahil olmak üzere Vietnam Savaşı’nın sona ermesi kararında etkili oldu. 1973’te Nobel Barış Ödülü’nü kazanan Kissinger’ın ödülü en tartışmalı ödüller arasında yer aldı.

CIA’nın dünyanın her bir yanında asker ve sivil operasyonlara karıştığı bilinmektedir. 1976 yılında, ABD Dışişleri Bakanlığı’nda (State Department) “CIA’nın askeri darbelere karışması konusunda ABD artık bu gibi işlere karışmıyor” diyerek CIA’nın müdahalesini kabul etti. 

Ben bu sözleri “Onun ağzından bizzat duydum.”

Bu konuyu Temmuz 2022’de Cumhuriyet’te kısaca yazmıştım. Bu yazımda olayı temel çizgileriyle anlatacağım. Önce Kissinger hakkında özet bir bilgi.

ALMANYA DOĞUMLU

Kissinger, Mayıs 1923’te Alman ev kadını bir anne ve öğretmen bir babanın çocuğu olarak doğdu. 

Aile daha sonra ABD’ye göç etti. Kissinger Harvard’da okudu ve Yahudi kökenli ABD vatandaşı oldu. 

Dış politika ile ilgili olarak yazdığı kitaplar ve makaleleri nedeniyle Harvard Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştı. 1969-1975 yılları arasında “ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı” olarak görev yaptı.

Kissinger’ın Diplomasi, Dünya Düzeni, Liderlik, Çin Üzerine olmak üzere yazılmış çok önemli kitapları vardır.

1974 yılında Ecevit hükümetinin gerçekleştirdiği Kıbrıs Çıkartması günlerinde Türk-Amerikan ilişkilerinin bu en hassas döneminde ABD Dışişleri bakanı olarak olayların içinde bulundu.

Kıbrıs Çıkartması sırasında Ecevit’le yaptığı telefon görüşmelerinden bazılarının dökümünü daha sonra anılarında kullandı.

ECEVİT’LE HARVARD’DA TANIŞTI

Ecevit ve Kissinger, Kıbrıs krizinden çok seneler öncesinde birbirini tanıyordu.

1957 seçimleri öncesi gazeteci olarak Rockefeller bursuyla ABD’ye gidip Harvard Uluslararası Semineri’ne katılan Ecevit, o dönem öğretim üyesi olan Kissinger’dan dersler aldı. Bu nedenle aralarında bir dostluk ilişkisi vardır.

ECEVİT ABD’DE

1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra Bülent Ecevit’in etkinliği, tanınırlığı ve ünü bütün dünyaya yayılmıştı. 1976 yılının sonbaharında ABD başkanlık seçimlerine gidiyordu. Bir yıl sonra da 1977’de Türkiye’de seçim yapılacaktı.

Muhalefet lideri olan Ecevit, bu aşamada ABD tarafından Amerika’ya davet edildi. Bu resmi davete Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit, eski Milli Savunma Bakanı/ eski Moskova ve Paris büyükelçisi/ Bursa milletvekili Hasan Esat Işık, İzmir milletvekili, merkez yönetim kurulu üyesi ve CHP Genel Basın Sözcüsü Alev Coşkun ve basın danışmanı Orhan Koloğlu eşlik ediyordu. 

Ecevit önce New York’ta “Council of Foreign Relations”ta bir konferans verdi. Ertesi gün ünlü Waldorf Astoria Oteli’nin lobisinde New York’taki Türklere seslenirken bir Rum militan silahını çekerek Ecevit’e suikast girişiminde bulundu ancak ABD’li korumalar tarafından bu suikast önlendi. (Bu, ayrı bir yazının konusudur.)

KARARLILIK

Bu olaydan hemen sonra o gece otelde Ecevit’in odasında durumu analiz ederken Kissinger’dan geçmiş olsun telefonu geldi.

Kissinger, ayrıca Kıbrıs olayları sonrası ABD’deki Rum azınlığın çok gergin olması nedeniyle Ecevit’in bu gezisini ertelemesini rica etti. Ecevit ABD’de Washington, Şikago gibi kentleri ziyaret edecekti. Ecevit kibar ancak çok kararlı bir biçimde yanıt verdi. Geziye devam edeceğini, ABD hükümetinin kendisini korumakta acizlik gösterirse bunun sorumluluğuna da katlanması gerektiğini bildirdi.

Telefon görüşmesi bitince bu kararlılığı nedeniyle hepimiz Ecevit’i kutladık.

DEMOKRASİYE BAĞLILIK

Ecevit, ABD’deki konuşmalarında demokrasinin erdemi üzerinde duruyor, ABD için “en eski demokrasi, en yeni cumhuriyet” tanımlamasını yapıyor ve ABD yönetiminin bütün dünyada demokrasiye destek vermesi gerektiğini söylüyordu. 

Burada anımsatılması gereken önemli nokta şudur: Güney Amerika’da, Şili’de 1973 yılında ABD destekli bir darbe yapılmış ve solcu lider Allende öldürülmüştü. Ecevit bundan söz etmeden ABD’yi demokratik kurallara davet ediyordu. 

Gezinin ikinci durağı Washington DC idi. Dışişleri Bakanı Kissinger, eski öğrencisi Ecevit’i makamında kabul etti. Ecevit bu davete yanına Türkiye’nin ABD Büyükelçisi Melih Esenbel’i alarak gitti. Muhalefet lideri Ecevit, dış politikada devletle birlikte hareket etme yolundan ayrılmıyordu. Kissinger, Ecevit’le ikili konuşma sonrasında saat 13.00’te ABD Dışişleri Bakanlığı’nda bir öğle yemeği yedi. 

KISSINGER’I RAHATSIZ EDEN SORU

Yemeğe Ecevit, Hasan Esat Işık, Türkiye’nin ABD Büyükelçisi Melih Esenbel ve ben katıldık.

ABD seçimlerini Demokratların kazanacağı belli olmuştu. Cumhuriyetçi Kissinger’ın bakanlıktan ayrılacağı belliydi. Kissinger bu rahatlık içinde konuşuyor. Harvard Üniversitesi’nde kendisinin dersine devam etmiş, Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra dünya ölçeğinde ün kazanmış ve ilk yapılacak seçimde başbakan olması beklenen Ecevit’e samimi davranıyordu.

Konuşma sonunda, Ecevit’in temel düşüncesi olan ABD’nin gelişmekte olan ülkelerde demokrasiyi desteklemesi konusuna geldi. 

Kissinger, belki de savunma güdüsüyle ABD’nin her zaman dünyanın her yerinde demokrasinin yanında yer alıp demokrasi savunucusu olduğunu söyledi. 

Çok açık sözlü, bilinçli bir diplomat olan Hasan Esat Işık, Kissinger’a “Ama gerçekler bunu göstermiyor, işte en son örnek Şili” diye yanıt verdi. 

Yüz ifadesinden bu yanıttan hiç de memnun olmadığı ortaya çıkan Kissinger, hiddetini kontrol etmeye çalışarak “Aman aman, o konudan hiç söz etmeyin, o konu aslında ITT (International Telephone Telegraphe) adlı şirketin marifetidir. Aptallık yaptılar” dedi. Yemekte ani bir suskunluk oldu. 

TARİHİ İTİRAF

Şili’de iktidara gelen solcu Allende’nin devrilme olayından kısa bir süre önce Şili ve Allende hakkında bir inceleme yazısı yazmış, bu yazım Ecevit’in Özgür İnsan dergisinde yayımlanmıştı (Ocak 1973). Bunu bilen Ecevit, benim yüzüme bakarak adeta beni konuşmaya özendiriyordu. 

Kissinger’ın bu sözleri üzerine ben, “Ortaya çıkan belgeler çok açık, ABD’nin desteği ortada...” dedim. Bir sessizlik oldu.

Bu kez Kissinger daha sakin bir edayla şunları söyledi:

“ABD artık bu gibi işlere karışmıyor. Bu gibi askeri müdahalelerin yapılması daha pahalıya geliyor. Demokrasi içinde çeşitli düşünceleri desteklemek daha akılcı, hem de daha az masraflı oluyor... Artık bu işlere böyle bakıyoruz.”

Bu sözlerin derin anlamı, konuları izleyenler ve bilenler için açıktır. Kissinger, açıkça “Demokratik ortamda siyasi partileri, İslam ülkelerinde tarikatları ve sivil toplum örgütlerini (STK) destekleyerek artık bu işleri böyle yapıyoruz” diyordu.

İran’da Musaddık hükümetinin devrilmesi, Asya, Afrika ve Güney Amerika’da yapılan askeri müdahaleleri, Sovyet coğrafyasında gerçekleştirilen renkli devrimleri Türkiye’de 12 Mart ve 12 Eylül ve Ortadoğu’da 22 devletin sınırlarının değiştirilmesini amaçlayan Arap Baharı unutulmamalı...

Zaten sonraları ABD’nin askeri-sivil operasyonlara katıldığı olaylar hakkında belgelere dayalı kitaplar yayımlanmıştır.

Kissinger son 50 yıldır ABD dış politikasında etkisi devam eden bir kişidir. 

Kissinger’ın vefatı dolayısıyla bizzat tanık olduğum bu olayı yazarak tarihe bir not düşmek istedim.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları