Şansından şikayet edenin aslında beceriksizliğinden bahsetmesi gerekir. (Maeterlinck) gecenin sözü budur herhalde.
Rizespor gücü oranında en iyisini yapmaya çalıştı. Kadlec’in şansızlığı Rize’nin şansı oldu. Başka da hiç varlık gösteremediler. Kapalı savunma olursa kontratak. Ama buna karşın sahada kazanmak için her şeyi yapan bir Fenerbahçe vardı. Onlarında tek eksiği beceriydi. Rakibine bu kadar baskı kurup 18 içinde sıkışan oyundan farklı skor ile ayrılmak yerine kısır gol ile ayrılmak kaleci Serkan’ın başarısı kadar F.Bahçe’lilerin beceriksizliğidir. Ama Serkan’ın hakkını da teslim edelim. Adeta kalesine ‘duvar’ ördü ve harika oynadı.
Diego maçın adamıydı. Sahanın hemen her noktasında topla buluştu. Aldığı her topu 10 numara kalitede kullandı. Özellikle hücum başlangıcını üstlenmesi, orta alanı kolay geçip kaleye direk gitme çabası ve pas yüzdesi de 10 numaraydı. İşte şimdi İsmail Hoca yandı. Bu işin esprisi tabii ama 11’e koyacağı yabancı tercihinde çok sıkışacak. Bence haftada bir maç yapacağı için rotasyona gidecek fazla şansı da olmadığı için işi zorlaşacak. Kadlec karakterli oyuncu, kendi kalesine golü (golün çakması bu) atmasına rağmen mental olarak hiç sarsılmadı. Aslında golde Volkan’a takıldım ben. Hiç mi reaksiyon göstermezsin. Bakın pozisyona tekrar. Ama aynı Kadlec gerçek golünü de atmayı bildi.
Fenerbahçe için derbiler bitti. Haftada bir Anadolu’da oynayacaklar. Fazla fire vereceklerini de sanmıyorum. İsmail Hoca’nın eli de güçlendi artık. Zor süreç geride kaldığına göre içeride dışarıda kazanmaya odaklanmamaları için hiç bir neden ya da etken göremiyorum.
Son bölüm İlker Meral’e. Topal’ın pozisyonuna verdiği penaltı, devre arası soyunma odasında birileri tarafından eleştirilince kafasını karıştırmış olacak ki daha sağlamını ‘es’ geçti. Yazık..!