'Çalışan Gazeteciler'

13 Ocak 2013 Pazar

Sevgili,\n

\n

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü Silivride geçirdim.\n

\n

Çünkü, şu anda gazeteciler içinde en ilginç ve en önemli üretimin orada yapıldığına inanıyorum. \n

\n

Belki pek inandırıcı bulunmayacak ama önce duygularımı ifade etmek istiyorum.\n

\n

Doğrusu oraya dayanışma olarak, biraz da içerideki arkadaşlara Biz buradayız, hep yanınızdayızdemek, moral vermek için gitmiştim. Kendim moral buldum.\n

\n

Onları duruşma salonunda arslanlar gibi dimdik görünce, içimdeki sıkıntı dağılıverdi.\n

\n

Teslim olmamışlardı ve orada yıllardır tutsak edilmiş nice aydın, yazar, hoca, tabip, emekli subay yaşam dolu, cıvıl cıvıldılar.\n

\n

Doğrusu, çok içeride kalmışlığım, çok hapishane ziyaretçiliğim olmuştur.\n

\n

Ama bu son defaki duyguyu ilk kez duydum.\n

\n

Ondan önce, onları orada görmekten duyduğum tedirginlik, iki adım ötemde duran ve bizim için orada yatan dostlara, arkadaşlara, meslektaşlara bir el uzatamamanın yol açtığı eziklikle birleşiyordu.\n

\n

***\n

\n

Bu kez öyle olmadı. İlk zıplar gibi neredeyse koşar adımlarla salona giren Mustafa Balbayı gördüğümde mi, Tuncay Özkan el salladığında mı, çok parlak olmayan sağlık haberlerine karşın, gayet iyi görünen Mehmet Haberalı gördüğümde mi kapıldım bu hisse bilmiyordum. Sonra düşündüm çıkardım. Galiba her zamanki kalpağı ve kızıl atkısıyla mahkeme salonunda sanki kendisine ayrılan alanın daraltıldığının hiç farkında olmayan ya da umursamayan, bir çöl arslanı fütursuzluğuyla gezinen Yalçın Küçük ile başladı moral bulma duygusu.\n

\n

Koca salonun devi, o çöl arslanı edasıyla dolanan ve hiçbir şeyi dert etmeden, bir yandan heyet-i hâkimeyi, bir yandan salondakileri, yüzünden eksik olmayan gülümsemesiyle izleyen Yalçın Küçükü, ben de sanki belli edersem büyü kaybolacakmış gibi çaktırmadan izliyordum.\n

\n

Bakıyordum salondakilere...\n

\n

Gerçekten teslim olmayanlar kaybetmiyorlardı. \n

\n

10 Ocak 2013 yaşamımın en anlamlı Çalışan Gazeteciler Günüidi.\n

\n

Ertesi gün Cumhuriyetin ikinci sayfasında Cumhuriyet Kitaplarının Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan ile ilgili ilanını gördüm.\n

\n

Sağ üst köşede Mustafa Balbay 1408 gündür tutuklu”, “Tuncay Özkan 1571 gündür tutukludiye kayıt düşülmüştü. Ve de ilan başlığı: Onlar hapiste de üretiyorlar.\n

\n

Evet, hem de dönemin en anlamlı, en onurlu, en değerli üretimlerinin sahipleriydiler.\n

\n

Arada için daralınca, ufkun kararınca, git gör o hapiste de üretenleri!derim. \n

\n

***\n

\n

Sevgili,\n

\n

Değerli bir genç dostum var; genç diyorsam bana göre genç, hoş zaten bana göre genç olmayanların sayısı da öyle azaldı ki. Her neyse, dostum Ahmet Kadri Ergin bana göre iyi bir şair, arada Mine Kırıkkanat da köşesinde şiirlerine yer veriyor. Bugün de burada, yeni yitirdiği bir çocukluk arkadaşınayazdığı şiiri okuyalım:\n

\n

GEÇ KALMIŞ BİR AĞIT\n

\n

Buralardan sana dönemem artık\n

\n

şapkam atkım eldivenlerim var şimdi.\n

\n

Üstelik ayaklarım üşüyor\n

\n

ve yüreğim de\n

\n

\n

\n

çok önceleri \n

\n

ramazan geceleri\n

\n

davulcu olup geçerdim\n

\n

evinizin önünden \n

\n

türkü söylerdim\n

\n

gizlice çıkardım kayısı ağaçlarına \n

\n

deli çocuk babam görecek kaç \n

\n

çabuk sesleriyle\n

\n

bütün yıldızlar bütün gökyüzü \n

\n

dönerdim sokaklarda sabahlarla\n

\n

soğuk olur Çorluda kış akşamları\n

\n

çocuklar yattıktan sonra \n

\n

masallar da buz tutar\n

\n

çıkarıp gömleğimi karlara yatardım\n

\n

Yılmaz Güneyli filmlerden sonra\n

\n

İnce Memed okudum \n

\n

okul müdürünü vurdum\n

\n

sen bir yana, ben bir yana \n

\n

\n

\n

nerde olduğunu bilmiyorum\n

\n

nerde olduğumu bilmiyorsun\n

\n

\n

\n

buralardan sonra sana dönemem artık\n

\n

şapkam var eldivenlerim var şimdi\n

\n

üstelik ayaklarım üşüyor \n

\n

ve yüreğim de \n

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları