Çanlar kimin için çalıyor?

17 Ekim 2023 Salı

“Çanlar kimin için çalıyor?” diye sorma diyor bilge ve ekliyor: “Çanlar senin için çalıyor.”

On gün önce başlayan Hamas-İsrail çatışmasında da şimdi aynı soru soruluyor. “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” dünyası olduğuna göre yanıt “dünya”, soru yerindedir.

Ortadoğu sürekli oluşum halinde olduğundan ve bugünkü İsrail’in varlık nedeni olan büyük İsrail ile büyük Ortadoğu aynı şeyler olduğundan İsrail’deki son gelişmelerde çanlar aynı zamanda bizler için çalmaktadır.

Unutmayalım ABD Hamas’ın bombardımanından önce bir Türk SİHA’sını düşürmüş ve neden olarak da kendisi için tehdit oluşturmasını göstermiştir.

ABD Suriye’de biri PKK’nin uzantısı PYD-YPG’nin yönetiminde olmak üzere dört bölge oluşturmayı hedeflemekte, bunun için PKK uzantılarına silah ve cephane vermekte hatta bunlara kol kanat germek için Türk SİHA’larını düşürmeyi bile göze almaktadır.

Washington Türk SİHA’sını düşürdüğünü belirttiği açıklamada açık açık bunu söylüyordu.

***

Savaşan tarafların güç dengelerine bakılırsa sonucun ne olacağı açıktır. Filistinlilerin askeri bir zafer kazanması mümkün görünmemektedir. Kalıyor geriye kamuoyu oluşturma gücü. Bu konuda Yahudi lobisinin eşsiz hüneri herkesin malumudur. Bu güç sayesindedir ki dünya kamuoyunda, Hamas’ın akıldışı, şiddet dolu davranışlarını bahane ederek Filistinlilerin davalarının haklılığına kuşku düşürmeyi becerebilmiştir.

Hamas’ın bir terör örgütü olması Filistin davasının haklılığını gölgeleyemez. Yahudi lobisinin olağanüstü etki gücü yine de Filistinlilerin uğradıkları zulmün görülmesini tümden engelleyememiştir. Nitekim, İsrail savunma bakanı bile son çatışmalar üzerine Filistinlilerin görmezden gelinemeyecek haklı yanlarının altını çizmiştir. İsraillilerin çoğunluğu Netanyahu’nun politikasını desteklememektedir.

Türkiye’de kamuoyu Filistinlilerin haklı davalarını yıllardır, kuvvetle desteklemekteyken son olaylarda bu konuda bazı farklı sesler yükselmeye başlamıştır. Bu üzerinde durulması gereken bir husustur ve iki nedenden kaynaklanmaktadır. Bunlardan biri politikacıların samimiyetlerine inanılmamasıdır. Nitekim, Filistin davasının savunucusu olduklarını ileri sürenlerin aslında, yıllardır Filistin davasını laiklik düşmanı politikalarına kalkan ettikleri görülmüştür.

Son zamanlarda, özellikle göçmenler yoluyla bu tehlike daha da büyüdüğünden kamuoyunda artan tepkilerle de karşılaşılmaktadır.

***

Olayları yakından izleyenler, gerçekten kimi çevrelerin, Filistin’de yıllardır sürmekte olan korkunç zulmü hiç umursamadıklarını gayet iyi görüyorlar. Geçmişte ağababaları, Filistin halkına reva görülen zulmün baş destekçisi ABD’nin 6. Filo’sunu Kıble alıp namaz kılanlar, yine 6. Filo ve Amerikan emperyalizmine karşı davranışlarını değiştirmemekte, sadece söylem değişikliğiyle yetinmektedirler.

Zaten başka türlü davranmaları da beklenemezdi. Bu sıcak para beklentisi içinde olan iktidarın, İsrail’in zalim politikasına karşı herhangi bir davranış içinde olmasını beklemek saflıktır. ABD emperyalizminin Ortadoğu’daki en büyük sıçrama tahtası olan İncirlik’e kucak açıp 6. Filo’ya sureta söven AKP politikalarının içtenliğine inanmak mümkün değildir.

Bu Filistin politikasına gösterilen tepkilerin nedenini anlamak mümkündür. Sözü edilen sahtecilik yurtiçinde olduğu kadar yurtdışında da yaygındır. Filistinlileri satan bu politikanın Arap dünyasında da çok temsilcisi vardır.

O yüzden bu politikaya tepki gösterenleri anlıyoruz ama “ne olur bu sahtekârlara kızıp Filistinlilere sırt çevirmeyin çünkü onlar tarih içinde o kadar zulme maruz bırakıldılar, o kadar aldatıldılar, o kadar satıldılar, ezildiler ve öldürüldüler ki...” diyoruz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları