'Ey Nobel!'e, El Cevap

15 Ağustos 2013 Perşembe

Tayyip Bey’in Nobel’e çatan çıkışı doğrusu çok kimseyi gülümsetti. Geçen gün, bu konuda emekli büyükelçi, Dışişleri Bakanlığı eski müşteşarı, eski CHP milletvekili, sınıf arkadaşım Onur Öymen’den bir ileti aldım. Aynı zamanda Başbakan’ın Mısır konusunda algılama hatalarını vurgulayan iletiyi birlikte okuyalım:
Başbakan geçen günkü konuşmasında Mısır Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Nobel Barış Ödülü sahibi El Baradey’i eleştirmiş ‘Ey Nobel sen nasıl barış ödülleri dağıtıyorsun ki bu kişiler arasında askeri darbe yapanlar yanında yer alıyor’ demiş.
Sayın Başbakan
‘Ey Nobel!’ derken ödülü koyan Alfred Nobel’i kastediyorsa o 1896’da öldü.
Fizik, kimya ve ekonomi alanlarındaki Nobel ödüllerinin kimlere verileceğine, İsveç Bilimler Akademisi, edebiyat ödülünü İsveç Akademisi, tıp ödülünü İsveç Karolinska Enstitüsü kararlaştırıyor
. Nobel Barış Ödülü’nün kime verileceğine ise Norveç Parlamentosu’nun seçtiği beş kişiden oluşan Nobel Komitesi karar veriyor. El Baradey’in uluslararası Atom Enerji Ajansı ile birlikte, 2005 yılında Nobel Barış Ödülü’ne layık gören de bu komitedir. Evvelce Arafat’a, Kissinger’e Obama’ya barış ödülünün verilmesini eleştirenler oldu, ama El Baraday’e bu ödülün verilmesini eleştireni şimdiye kadar duymamıştık.

\n

***

\n

El Baradey Mısır’ın en ünlü hukukçularından, diplomatlarından ve Mısır ile İsrail arasında imzalanan Camp David antlaşmasına katkıda bulunanlardan biridir.
Uluslararası Atom Enerjisi adına
Saddam zamanında Irak’ta nükleer silahların bulunup bulunmadığını araştırmış ve Amerikalıların iddialarının aksine Irak’ta böyle silahlar bulunmadığını açıklamıştır.
2011’deki Başkanlık seçimine, adil ve demokratik koşullarda yapılmadığı için katılmayı reddeden El Baradey muhalif grupların büyük bölümünün desteğine sahip olduğundan şimdi cumhurbaşkanı yardımcılığına getirildi.
Bugün El Baradey’in Mısır’da yaşanan tehlikeli kutuplaşmayı uzlaşmayla sonuçlandırabilecek belki de tek insan olduğuna inananlar çok. Mısır’da uzlaşma isteyen İslamcı çevreler bile onu güvenilir bir muhatap gibi görüyorlar. Müslüman Kardeşler’i destekleyen Vasat Partisi yetkilileri Baradey ile koşulsuz görüşmeye hazır olduklarını El Ahram’a açıkladılar.
El Baradey 2 Ağustos’ta Washington Post’ta yayımlanan mülakatında şunları söylüyor
:
‘- Sertlikle sonuç alamayız. İstikrara ulaşmanın tek yolu farklı görüşlere saygıdır.
Müslüman Kardeşler siyasal sürecin bir parçası olmalıdır. Anayasanın yeniden yazılması çalışmalarına onlar da katılmalıdır. Milletvekili ve Bakanlık seçimlerine de katılabilmelidirler.

\n

***

\n

- Mursi’nin kusuru Müslüman Kardeşler’in üyesi olması değil, halkın beklentilerini karşılayamamasıdır.
- Demokrasilerde 20 milyon kişi sokağa dökülmüşse istifa edeceksiniz. Mursi’yi görevden uzaklaştıran, halkın tepkisidir.
- Maalesef halk orduyu çağırmıştır. Müdahale olmasaydı iç savaşa gidiyorduk.
- Mursi istifa etmeliydi, ama etmedi.
- Şimdi ülke
Mübarek zamanına göre daha çok bölünmüştür.
- Ordu ülkeyi yönetemeyeceğini biliyor ve halk da yönetmesini istemiyor.
- Ülkenin demokrasiye doğru gittiğinden halkın emin olması lazım. Şimdi sivil cumhurbaşkanı, sivil yardımcısı ve sivil bir hükümet işbaşındadır.
- Şimdi toplumun bütün kesimlerinden 50 kişilik bir Kurucu Meclis seçeceğiz. Yeni bir anayasa yapacağız. Daha sonra parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak.
- Bütün bunlar en geç 9 ayla 1 yıl arasındaki bir sürede gerçekleştirilecektir.
- Böylece halk gerçek bir demokrasiye geçtiğimizi görecektir.’
El Baradey’in görüşleri bunlar.
Bütün bunlar ortadayken, El Baradey’e şimdi askeri müdahaleden sonra cumhurbaşkanı yardımcılığı görevini kabul ettiği için, 8 yıl önce kendisine Nobel Barış Ödülü verenleri eleştirmek makul mü? Bunları söyleyenlere birisi de çıkıp, ‘şimdi kendinize örnek aldığınız Turgut Özal 12 Eylül darbesinden sonra başbakan yardımcılığını kabul etmişti’ derse Sayın Başbakan ne diyecek?”

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları