Galatasaray'ın Birleştirici İşlevi

07 Mayıs 2013 Salı

1998 Dünya Kupası finallerini, oynandığı ülke Fransada televizyondan izlemiştim. Doğrusu, Fransanın Brezilyayı yenerek kupayı aldığı turnuvanın maçlarından çok, şampiyon takım ülkesinin bar, kahve ve sokaklarındaki atmosfer ilginçti.

\n

O yılın Fransız Milli Takımı çok farklı anadillerinden, farklı dinlerden ve ırklardan oluşan oyunculardan kuruluydu. Fransada ulusal simge haline gelmiş olan takım kaptanı Zinedine Zidane da Berberi idi.

\n

Kimi sağcılar olayı kavrayamamış, bırakıldıkları ırkçılık otlağında salınıp dururken bu durumdan yakınıyorlardı.

\n

Aslında olayın ilginç yanı, Fransanın, Brezilyaya karşı zaferiyle sonuçlanan final maçından sonra, ünlü Champs Elyseede ellerinde üç renkli bayraklarla çılgınca sevinç gösterisi yapanların çok büyük çoğunluğunun renkli ve anadili farklı olan, genelde toplumsal yaşamın en alt basamağındaki Fransızlarolmalarıydı.

\n

Fransanın sosyal politikaları ve de ekonomik imkânları, toplumun en altında yer alan bu insanlara Fransız yaşamından yeterince pay alma olanağını veremiyordu. Üstelik her ne kadar bir özgürlük ülkesi olarak da anılsa, Fransızların çoğunluğu da onları gerçek Fransız! olarak kabul etmiyordu.

\n

***

\n

Oysa, Fransız milli takımının o yoksulların kendileri kadar yoksul kaynak ülkelerinden gelme insanlardan oluşması, onlara da Fransız yaşamının bir yerinde, hem de futbolun taşıdığı önem göz önünde bulundurulursa, önemli bir alanında, anavatan! kökenli Fransızlarla eşit şekilde yer alma olanağı sağlıyordu.

\n

Fransa, çeşitli etnisiteleri bir takımda eriterek gerçek bir ulusal takımoluşturmuştu.

\n

O gün, o sırada aramızda olmayan Necdet Uğuru, rahmetle anmıştım.

\n

Sanatsever, okuma tutkunu, gerçek bir aydın olan ve bu özelliklerin hepsinin siyasetçi kişiliğinde bir araya gelmesinin mümkün olduğunu kanıtlayan müstesna insan Necdet Uğur. Üç büyükler diye andığımız, ulusal çapta örgütlenmiş Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçenin değişik etniler ve coğrafyalardan gelip büyük şehirlerde, yine kendilerini gettoları içinde soyutlayıp yaşayan insanlarımız için birleştirici bir ortak alt kimlik oluşturma işlevini dile getirmişti.

\n

1980’li yılların ikinci yarısındaki bu gözlem, gerçekten özellikle de Galatasaray örneğine cuk oturuyordu.

\n

Necdet Beyin gözlemi Fransız etnik mozaiğini ulusal futbol takımı içinde bir araya getiren Fransanın durumuna da uymaktaydı.

\n

***

\n

Özellikle, Galatasarayın Avrupada kazandığı zaferlerin başta Diyarbakır olmak üzere ülkenin güneydoğusunda veya metropoldeki Kürtler arsında nasıl sevinçle kutlandığını ve Galatasaraylılık alt kimliğinin nasıl birleştirici bir işlev kazandığını yaşayarak gördük.

\n

Olgu, salt Galatasaraya özgü değil, Fenerbahçe ve Beşiktaş için de geçerli.

\n

Galatasarayın 19uncu şampiyonluğunu ilan ederek beşinci yıldızının eşiğine geldiği önceki gün Diyarbakırdaki kutlamalar, bir kez daha üç büyüklerin birleştirici işlevlerini gündeme getirdi.

\n

Barışın gündemde olduğu şu dönemde, etnik ayrılıkların altını fazlaca çizmek yerine, gerçek barış ile ancak ortaklaşa solunabilecek demokrasi ve özgürlük havasını egemen kılacak birleştirici öğeleri her bulduğumuz yerde vurgulamak çok önemlidir.

\n

Zaten demokrasinin ve toplumsal yaşamın temeli de farklılıklar içinde bütünlük ve beraberlik değil midir?

\n

Ne yazık ki, şu anda politikamıza egemen olanlar, birleştiricilikten çok ayrıştırıcılığın altını çizmeye ve ondan nemalanmaya eğilimlidirler.

\n

Oysa, bu tür bir davranışın kimseye hiçbir şey kazandırmadığı ise bugüne kadar yaşadıklarımızla çoktan görülüp anlaşılmış olmalıydı.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları