Yorulduk

31 Aralık 2013 Salı

Sevgili okurlarım, 2013’ü şimdiye kadar görülmemiş boyutta yeni bir devlet kriziyle uğurlarken, hemen hepimizin dikkati TV ekranlarına yoğunlaştı.
Tam biz bunlarla uğraşırken, okul arkadaşım emekli büyükelçi ve şair - yazar Özcan Davaz’ın “Kahve Molası” adlı kitabı geçti elime. “Yorulduk beyim yorulduk” bölümüne gelince, baktım durumumuzu aynen yansıtıyor; bir açıdan 2013’ün özetini fevkalade güzel veriyor.
Sözü şimdi Özcan Davaz’a bırakıyorum:
“yorulduk beyim yorulduk
milletçe yorulduk kuzum
hani gazeteleri, TV’leri
haberleri, yorumları
karşıt görüşleri, oturumları
hani olanı biteni
yani hiç bitmeyeni, maraton koşan peş peşe krizleri
takip edenlerden
etmeye çalışanlardan bahsediyorum
yorulduk cümleten

tam önemli bir şey diyecekken
araya giren kısa
en az on dakikalık
ama çok çook kısa reklamlardan
o tükenmez ‘son dakika’lar
bir yanıp sönmeye başlayagörsün
sahadaki muhabirlerin
dil altında çakıl taşı varmış gibi
cümleleri evirip çevirip
bir satırlık haberi en az beş dakikaya
yuvarlamalarından
hırçın spiker veya programcıların
hırçınlıklarından
edep üslup bilmeyen katılımcıların
yerli yersiz laf ve söz hakkı çalmalarından
ve hep birlikte bağırıp çağırmalarından

sabah yediden gece en erken bire kadar
nefes nefese bir koşu
bir patırtı bir gürültü
ve ekranlarda hep aynı tenorlar
besbelli sanki Aksaray’da yangın var
hukuk, yasa, kanun
ve bütün taylar
yargıtaylar, danıştaylar az da olsa pilav üstü
sayıştaylar
hâkimler, yargıçlar, savcılar, başsavcılar
avukatlar, baro başkanları
doçentler, profesörler
uzmanlar muzmanlar

vesayet türlü çeşitli
hem askeri hem sivil olan var
yasalar CMUK’lar ve maddeleri ve fıkraları
şu yasadan bu yasadan
özgürlükler, ayrımcılıklar
peş peşe her gün ara vermeden ve bazen
günde iki üç kez gelen
her biri birer balyoz darbesi misullu
krizler krizimsiler
şok niteliğini kaybeden darbeler darbecikler
serseme döndük, yorulduk kuzum yorulduk
ta tepeden tırnağa kadar
cumhurbaşkanından sokaktaki son insanına
başkomutanından sınırdaki erine
Türk’üne Kürt’üne Lazına Çerkesine her
din, dil, ırk, tarikat ve mezhepten

münafığın ve muhalifin en son neferine kadar
yorulduk kuzum yorulduk
bütün milletçe yorulduk yediden yetmişine

hele bir ihtiyaç molası verilse de
şöyle bir toplasak kafamızı
çıkarsak başımızı kumdan ve
sorabilsek kendimize

yahu bu mu AB ile müzakere sürecindeki Türkiye

ve anlasak anlayabilsek
ve diyebilsek ki kendi kendimize
ona buna AB’ye ABD’ye dış güçlere
ve vesaireye atıp topu
ve de çatarak âlem-i küfre bunlar Türk ve müselman düşmanlığı
ağzınla kuş tutsan almazlar bizi AB’ye
gibi bir ezber jargon yerine,
haklıdır be adamlar
alıp da ne yapacaklar
en az iki haftada perişan olup
bitecek tükenecek yorulacaklar
desek diyebilsek bir
ve oturup evimizin önünü arkasını
dipli bucaklı bir temizleyip süpürebilsek bir...”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları