Altan Öymen

Ödüller ve Tuncer

06 Mart 2024 Çarşamba

Başka siyasal partilerde de var mıdır, bilmiyorum. Ben örneklerini, uzun zamandır üyesi olduğum CHP’nin örgüt birimlerinde gördüm. O örgütlerden biri, İstanbul’daki Beylikdüzü ilçesinin CHP örgütü... Ekrem İmamoğlu’nun “büyükşehir”den önce belediye başkanlığını yaptığı ilçenin örgütü. Ödülünün adı “Vefa Ödülü”. Önce, onun zamanında oluşturulmuş, o zamandan beri her yıl, o konuda bir jüri kuruluyor. O yılın ödül adaylarını belirliyor. Seçimini yapıyor. Ve ödüller, özenle düzenlenen bir program çerçevesinde sahiplerini buluyor.

Ödüle aday gösterilmek için CHP’ye üye olma şartı yok. Konuyla ilgili yönetmeliğe göre, “CHP’nin temsil ettiği dünya görüşüne ve değerler sistemine katkıda bulunmaları” önemli. Hatta, eğer o katkı uluslararası alanda da etkili oluyorsa, ödüle aday gösterilenin hangi ülkenin vatandaşı olduğuna da bakılmıyor. Mesela, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılma müzakerelerinde onu destekleyen Sosyalist Enternasyonal’in o zamanki başkanı Yorgo Papandreu gibi başka bir ülkenin vatandaşına da verilebiliyor o ödül.

***

Beylikdüzü’nün CHP ilçe başkanlığının bu yılki ödül töreninde ben de bulundum. Bu yıl, ödüllendirilen yedi aday vardı. Her yılki gibi, hem devletin veya partinin merkezi yönetim mevkilerinde bulunmuş olan kıdemlileri hem de yerel örgütlerde görev almış olan insanları... Bazılarını son bir yıl içinde kaybetmiştik.

Muhtarlıktan, milletvekilliğine, ilçe başkanlığından parti yöneticiliğine kadar birçok görevde bulunduktan sonra aramızdan ayrılan -benim de uzun yıllar birlikte çalıştığım değerli arkadaşımrahmetli Ayhan Altuğ’un ödülü ailesine sunuldu. Mesleği astsubaylık olan, emekli olduktan sonraki ömrünü ise CHP’nin Beylikdüzü’ndeki örgüt üyesi olarak çalışmakla sürdüren Tekin Turan da rahmetli olmuştu. Onun ödülü de ailesince alındı.

Adı şu sıralarda doğal olarak çok anılan Eskişehir’in unutulmaz büyükşehir belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen, her zamanki gibi güzel bir konuşma yaptıktan sonra ödülünü aldı.

Sonra bir öğretmen, Pınar Ertuğrul... Sonra CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın eski yöneticilerinden rahmetli Yeter Büyükdurmuş. Ödülü oğlu Levent Büyükdurmuş’a sunuldu.

Sonra, gene bir kıdemli, emektar ama gene eskisi gibi genç bir partili dostum, Yüksel Çengel... O da bu yılın ödül alanları arasındaydı...

Ödülleri sunanlar arasında CHP’nin eski ve yeni yöneticileriyle birlikte İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da vardı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel de, Erol Tuncer’in ödülünü sundu.

Erol Tuncer, malum, CHP’nin 1980’den sonraki 12 yıllık yasaklı döneminde partinin -kendileri de yasaklı olan- ama partilerinin varlığını mümkün olduğu kadar sürdürmeye çalışan “son genel yönetim kurulu” üyelerinin başındaydı.

12 Eylül’e kadarki partilerin tümünün “siyasi yasaklı” olduğu o dönemde, CHP’nin yerine -askeri yönetimin tercihiyle- Halkçı Parti adıyla bir parti oluşturulmuştu. Ecevit’in desteklediği DSP ise ayrıca kurulmuştu. Bir de gene CHP yerine kurulan ve CHP’lilerin büyük kısmı tarafından da desteklenen SODEP vardı. Ama ilk seçimlere girmesi engellenmişti.

***

Böyle bir ortamda, o durumu değiştirmeyi başaran tek siyasi parti, CHP olmuştur. Ödülü bugünkü CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından sunulan Erol Tuncer’in o gelişmedeki rolü çok önemlidir.

Tuncer’in o görevi kabul ettiği sırada partinin durumunun özeti şuydu: Bülent Ecevit’in, partiden ayrılmasından sonra CHP’nin son genel sekreteri Mustafa Üstündağ bir trafik kazası sonucu vefat etmişti. Yönetim hiyerarşisinde daha sonra gelen genel sekreter yardımcılarından en kıdemlisi de Erol Tuncer’di. Genel yönetim kurulunun diğer üyeleriyle birlikte, yasaklı partinin kendisi de yasaklı olarak en üst kurulunun yöneticiliğini üstlenecek olan kişi kendisiydi. Erol Tuncer o görevi kabul etti. Benim de mensubu olduğum genel yönetim kurulunu yıllar boyunca fiilen yönetti.

Sonuçta 1990’li yıllardaki Süleyman Demirel ve Erdal İnönü’nün kurduğu koalisyon zamanında çıkarılan yasayla, “kapalı partiler”le ilgili yasak kaldırıldı. Ve CHP, yasakları kalkan eski partiler arasında, kuruluşundan bu yana, aynı ilkeler, hedefler, program, aynı ad ve amblemle yeniden faal hale gelen tek parti oldu. 

Erol Tuncer’in faaliyet alanında ayrıca TESAV Vakfı başkanı olarak yaptığı çalışmalar da var. Onlar da çok değerlidir. Kendisini o çalışmaları için de kutlarım. CHP’nin yeniden açılış sırasındaki çalışmaları için ise CHP’nin varlığının önemine inanmış bir parti üyesi olarak teşekkürlerimi de sunarım.

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Seçimler ve anketler 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları