Arif Kızılyalın

Ah futbolum, vah futbolum!

04 Şubat 2020 Salı

Deveye, “Boynun eğri” demişler yüzyıllarca önce; yanıtı kısa ve net olmuş: “Nerem doğru ki!”

İşte Türk futbolunun durumu da ‘dile’ gelip derdini açık yüreklilikle anlatan bu deveninki gibi. Doğru olan hiçbir tarafı yok. Şenol Güneş yönetimindeki Milli Takım’ı bu eleştirilerin dışında bırakmamız gerek. Çünkü Şenol “Hoca”, öyle ya da böyle Türk futbolunu ayakta tuttu EURO 2020 zaferiyle.

Bir kenara koyun Ay-Yıldızlıların başarısını, bakın bakalım iyi olan ne var!

TV’de birbirine ağır ifadeler kullanan kulüp başkanlarını, verilip verilemeyen cezaları, ayyuka çıkan hakem hatalarını, çifte standartın katmerlisini falan bir kenara bırakın. Şu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’den yapılan başvurularla ilgili kararındaki, “Tarafsız ve adaletli değil” yorumu bile ne denli bir tükeniş yaşadığımızı gözler önüne serdi.

Etik değerlere önem veren bir ülke olsak ya Futbol Federasyonu yönetimi istifasını sunar ya da kurum içinde neşteri vururdu kangren yapılara! Çünkü adında “Türkiye” ifadesi olan bir kurum, herkese karşı “eşit” ve “adalet”li davranmak zorunda.

Kimse kusura bakmasın, AİHM’nin bu yorumundan sonra Türk futbolu şaibe altında kalmıştır. Kim şampiyon olursa olsun kim kupayı kaldırırsa kaldırsın, “kuşkuyla” bakılacaktır 2019-2020 sezonuna!

İşin daha da vahimi, TFF’nin meseleyi hâlâ hafife almasıdır. Bilmem bakabildiniz mi TFF’nin konuyla ilgili açıklamasına! Bence bir okuyun. Resmen futbol dünyasıyla dalga geçmiştir federasyon, “Daha bize ulaşan bir karar yok” diyerek. Bu açıklama, 1980’lerin sonunda yani teleks döneminde yapılsa kabul. Ama artık 5 yaşındaki çocuk bile akıllı telefonunun arama motoruna “AİHM” yazdığında; TFF’yle ilgili, “adaletsiz-taraflı” yorumuna erişebiliyor. Üstelik resmi siteden! Ama ne hikmeti hüda ise bizim federasyon bulamamış bu yazıyı; “Elimize ulaşmadı” diye geçiştirdi skandalı!..

Gelelim futbol dünyasındaki “siyaset” iddialarına...

Geçen yıllarda Başakşehir üzerinden konuya müdahil oluyorlardı futbol meraklısı politikacılar. Başarılı olamadılar köklü takımlar karşısında!

Şimdi aynı senaryo, Trabzonspor için uygulanıyor. Ancak burada farklı bir nokta var. Trabzonspor, Başakşehir gibi köksüz bir yapı değil. Ünü Karadeniz’i aşıp tüm Anadolu’yu saran bir sevdadır Bordo- Mavi. Ve işin kötüsü, Trabzonspor’un bileğinin hakkıyla elde edeceği olası başarılara bile şimdiden gölge düşürüyor “ilgili” siyasetçiler. Bilmem izleyebildiniz mi Trabzonspor-Fenerbahçe maçı sonrası kutlama yarışını! Bölge milletvekillerinin “çiğ” Twitter güzellemelerinden tutun, maksadını aşan demeçlere kadar her şey vardı. Üstelik F.Bahçe Başkanı Ali Koç, TFF ve Bankalar Birliği’nin borç yapılandırma meselesini, “Trabzonspor’un ihtiyaçlarına göre düzenlediğini iddia etmişken, Ulaştırma Bakanı Cahit Turan’ın, “Trabzonspor şampiyon olacak” demeci tam tüy dikmiştir bu iddialara. Şimdi F.Bahçelisi de, G.Saraylısı da, Beşiktaşlısı da “Nereden biliyorsun bakan bey? Bir durum mu var?” diyor Cahit Turan’a; ayıkla şimdi pirincin taşını! Keza Trabzonspor’un her maçını fanatik bir seyirci modunda izleyen Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın bir diğer Trabzonlu bakan Mustafa Varank’la verdiği abartılı tribün fotoğrafları da zihinlere kazınmışken siyasi karakterler, “futbol meselesi”nden hızla uzaklaşmalı.

Ha! Uzaklaşmazsa ne olur?

Vallahi ülke futbolunun adaletsizliği AİHM’ce bile dile getirilirken bu tribüne oynama merakı sadece sportif değil, siyasi bir intihar olur. Bizden söylemesi!..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Önce milli! 3 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları