Arif Kızılyalın

Duble yol yaptılar ama!

03 Mayıs 2016 Salı

Geçen hafta, Çağla Büyükakçay, WTA İstanbul Cup’ta şampiyon oldu. Gerçekten büyük başarı. Her ne kadar Williams kardeşler başta olmak üzere bu korttta raket sallayan dünyaca isimler terör sıkıntısı nedeniyle Türkiye’ye gelmediyse de Çağla’nın, kendisinden onlarca sıra yukarıdaki isimleri teker teker ve bileğinin hakkıyla devirmesi büyük başarı. Ve elbette, Adanalı bu genç kızımızın zaferinde Cengiz Durmuş’un başkanlığındaki Tenis Federasyonu’nun da payı var. Sistemi iyi kurdular, altyapıdan sürekli yeni isim geliyor.
Gelgelim, Çağla’nın WTA kupasındaki bu başarısı, tenis federasyonunda dönen dolapları unutturmuş gibi.
Dolap demişken, Başkan Durmuş’un babası tarafından kurulan firmanın (devri ortaklarına yapılsa da) Batman’da ballı ihalelere girmesi, yine TTF yönetimindeki Gökhan Dönmez’in kız kardeşine devrettiği firmanın Antalya’da tekel gibi çalışıp tenis sporu üzerinden milyonlarca liralık ticari faliyette bulunması, sumen altı oldu galiba!

Geçmişte olsaydı
Oysa, önceki yıllarda bu skandalın onda biri yaşansa, ilgili federasyona görevden el çektirilir, seçimlere gidilirdi.
Keza olimpik branşlardan birinin genel sekreteri ve yöneticileri, zimmete para geçirmek suçlamasıyla hüküm giydi. SGM de bu görevliyi doğal olarak kızağa almaya kalkınca ortalık birbirine girdi, federasyon başkanı Genel Müdürlük’le Bakanlığa,
“Eğer bu kişiyi görevden alırsanız olimpiyatta dökülürüz” mesajı verdi, devlet de geri adım attı.
Bir başka federasyonun kullanımına verilen tesisteki idareci odalarından biri (40 metrekarelik bir alan), 300 bin TL karşılığında yenilendi, SGM yine ses çıkar(a)madı.
Bir başka branşta tariz-taciz iddiaları ayyuka çıktı; konunun üstüne giden olmadı.
Niye?
2016 Rio Olimpiyatı var 3-5 ay sonra ve
o branşlarda madalya gelebilir! Görüldüğü üzere, Türk sporunda etik ve fair play’in ruhuna ‘el fatiha..’
Ama kızmayalım Akif Çağatay Kılıç’la Konyalı müsteşarına; ülke olarak alışığız bu işlere. Memlekette, onca hukuksuz, adaletsiz iş dönerken, yurttaş, “İktidar kusurlu olabilir, kurallara uyulmayabilirler, ama duble yol yaptılar, Marmaray’la iki kıtayı birbirine bağladılar” diye birbirini avutuyorsa, Kılıç ve ekibi, bu usulsüzlükleri gör(e)memiş suç mu!

Etik dışı işler
Keşke ülke ve Spor Bakanlığı’ndaki etik dışı işler yukarıdakilerle sınırlı olsa.
Bilmem anımsar mısınız? Bu satırların yazarı, eski bakanlardan İdris Güllüce’nin eşinin Eryamanlar Havuzu’nu kullandığı iddiasını gazeteye haber yaptığı için Ankara
33. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından hapisle cezalandırıldı. Gelgelelim, hukukçulara göre, haber suç unsuru taşımıyordu. İftira suçunun teknik olarak gerçekleşmesi için İdris Bey’in soruşturma yemesi veya zarara uğraması gerekiyordu ki, böyle bir durum söz konusu değildi. Ne var ki, İdris Bey, Tuzla Belediye Başkanlığı’ndan beri Saray’ın en yakınındaki isim olunca, yargı da kendine vazife çıkartmıştı durumdan! İşin kötüsü, bu komik cezaya SGM’nin verdiği ‘asılsız’ rapor yol açmıştı.

Mahkemeyi kandırdılar
Mahkemenin talebi üzerine, Eryamanlar havuz sorumlusunun imzasını taşıyan, “Te
sisimizde kamera yok, giriş-çıkış defteri tutulmuyor, ancak (..) adlı bir kişi havuzumuzu kullanmadı” yazılı bir rapor dosyaya girdi! Aralarında Mahmut Tanal’ın da bulunduğu hukukçuların, “Tesiste kamera yoksa, yanındaki yolda da mı yok, yeni bulgu istensin” uyarısı ilgi görmeyince, alt sınırdan 10 ay cezaya hükmetti genç hâkim! ‘Milletin vicdanı böyle istedi’ diye kendimizi avutup, mapushane kâbusları görürken, bir dostum telefon açtı. “O tesiste yıllardır kamera var haberin olsun Arif Bey, çocuklar mecbur kalmış” dedi, araştırdım, gerçekten kayıt sistemi kuruluymuş havuzda!
Kamera olunca, görüntü de ortaya çıkacaktı, ama havuzcu zihniyet yanıltıcı beyanla, idarei maslahatçılığı seçti! Yani 33. Asliye’nin hâkimi, gerçeği yansıtmayan raporla kandırıldı!
Ne diyelim, etik ve hukuk sistemi böyle işliyor Yeni Türkiye’de! En iyisi, “Duble yol yaptılar ama” diye mırıldanmak galiba!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Önce milli! 3 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları